SARIKAMIŞ, KATERİNA SARAYI , TREN GARI ve ERZURUM YOLCULUĞU.

                Değerli okurlar, artık Kars' ta son günümüzdür. Çıkmak için acele etmemize gerek yoktur, çünkü Erzurum' a gidecek trenimiz bizi Sarıkamış' tan 11.00' da alacaktır. Çevresi sarıçam ormanlarıyla bezenmiş Sarıkamış, yine karlar altındadır. Aracımıza binerek karlara gark olmuş şehir merkezini geçip yola koyuluyoruz. Ancak daha yarım saat gitmeden aracımız, yolun soluna saparak park ediyor ve bizi indiriyor. Rehberimiz, karşı yamaçlardaki ormanların eteğinde yan yana uzanmış binaları göstererek burasının Ruslar' ın ünlü Çariçesi Katerina' nın sarayları olduğunu söylüyor. Biz fotoğraf çekme sevdasına düşmüşken o, bize Katerina' yı anlatmaya devam ediyor.

ÇARİÇE 1. KATERİNA: " 15 Nisan 1684 tarihinde Letonya' lı bir köylü ailesinin kızı olarak Kursaş' ta dünyaya geldi. Doğduğu zamanki adı Marta Elena Skavronska idi. Asıl adı Marta Skrovnovska olan Çariçe Katerina, üç yaşında öksüz kaldı ve Lüterci Papaz Johann Ernst Glück tarafından büyütüldü. Ruslar, İsveç ile yaptıkları savaşlar sırasında Katerina' yı esir aldılar ve kimsesiz köylü kızı, Çar Petro' nun danışmanlarından birinin hizmetçiliğini yapmaya başladı. Görevi danışmanın konağında çamaşırcılıktı. Katerina, bu arada efendisinin konağına sık sık gelen Çar' ın gönlünü çalmayı başardı. 1703' te Çar' dan bir çocuk dünyaya getirdi ve 1705' te Ortodoks dinine geçti. Ekaterina Aleksiyevna adını aldı. Katerina' nın Prut Savaşı sırasında barışı sağlamak için Osmanlı Sadrazamı Baltacı Mehmet Paşa' yla bizzat müzakerelere katıldığı ileri sürülmektedir. Prut Savaşı' ndan sonra 1712 Şubatında Çar ile resmen evlendi. 1724' te taç giydi. Ancak taç giydikten kısa bir süre sonra özel sekreteri Willem Mons, 26 Kasımda rüşvet almak ve görevi kötüye kullanmaktan asılarak idam edildi. Ancak bazı iddialara göre idam edilmesinin sebebi Mons Katerina ile gizli aşk yaşıyordu ve ikili zina yapmıştı, ancak bu iddiaları doğrulayan somut bir kanıt bulunmamaktadır. İdam edildikten sonra cesedi üç gün darağacında bekletildi. Daha sonra kafası kesilip etanol dolu bir kaba konuldu. Bu olay Katerina' nın saltanatını etkilemedi. Petro' nun bir yıl sonra varis bırakmadan ölmesi üzerine de asillerin muhalefetine rağmen saray muhafızlarının ve bazı askerlerin desteğiyle "ÇARİÇE" ilan edildi. Devlet işlerini kocasının daha önce belirlemiş olduğu altı kişilik bir danışmanlar heyetine bırakan Katerina, dış politikada İngiltere, Fransa ve Prusya' nın oluşturduğu Hannover Birliği' ne karşı Avusturya ile İspanya' nın tarafını tuttu. Büyük Petro ile evliliğinden 11 çocukları oldu. Bunlardan sadece Anna ve Yelizaveta yaşadılar. Yelizaveta, daha sonra Rusya' nın Çariçesi oldu. Döneminde ciddi bir olay ya da savaş olmadı. Yönetimde danışmanlarının etkisi altındaydı. Bu dönemde Rus Ordusu, 130.000 Rus ve 100.000 Kazak' tan oluşuyordu. Sayıca Avrupa' daki en kalabalık orduydu. Ancak ordunun giderleri devlet bütçesinin %65'ini oluşturuyordu. Katerina, asker sayısını ve askeri harcamaları azalttı, köylüler üzerindeki vergileri hafifletti. İki yıllık saltanatından sonra 17 Mayıs 1727 tarihinde tüberküloz hastalığından Petesburg' da öldü. Anna ve Elizabeth dışında hepsi çocuklukta ölen on iki çocuğu vardı. 

SARIKAMIŞ TREN İSTASYONU: Kars' ın Sarıkamış ilçesinde bulunan istasyondur. Kars-Sarıkamış yolu üzerinde yer alır. İstasyon, 1913' te Transkafkasya tarafından inşa edildi. Türk Kurtuluş Savaşından sonra, Kars' ın Türkiye' ye geçmesinin ardından 1962 yılında raylar standart hat aralığı ile değiştirildi.

                Çariçe Katerina' nın saraylarının oradan ayrılınca kısa bir süre daha ilerleyip bu kez asfaltın sağına saparak Sarıkamış Tren Garına giriyoruz. Kars-Erzurum yolundan çevredeki binalara, dağlardaki sarıçam ormanlarına kadar her yer bembeyaz karlar altında. Güneş tepemizde pırıl pırıl. Sarıkamış' ın o amansız ayazını bir nebze olsun ılıtmaya çalışıyor. Biz Turcular, istasyonda ve raylar çevresinde çevredeki manzaraları çekmekle ve karlar üzerinde yürümekle treni bekliyoruz. Sonunda trenimiz gelip istasyonda duruyor ve biz 3. Vagona doluşuyoruz. Ve trenimiz bizi yemyeşil sarıçam ormanların eteğindeki bembeyaz karlarla kaplı vadilerden aşırarak Erzurum' a doğru uçuruyor. Trenimiz hızla ilerlerken yolcular, vagonlar arasında mekik dokuyarak yeme/içme ve diğer gereksinimlerini karşılamak için koşuşturuyorlar. Çok samimi, çok içten, çok güzel bir yolculuk. Bir kısım insanlar sıladaki yakınlarına kavuşmanın sevincini yaşarken kim bilir belki de bazı insanlar sıladaki yakınlarından ayrılarak gurbete ekmek parası için yollara düşmüşlerdir. Trenimiz ara istasyonlarda sık sık durarak yolcularını indirip bindiriyor. Çok uzun zamandır tren yolculuğu yapmamıştık. Bizim için sürpriz oldu ve çok zevkli bir yolculuk oldu. Üç saat süren bu yolculuk bol kar manzaralı bir yolculuktu. 14.00 sularında Erzurum garına vardığımızda Sarıkamış' ta bıraktığımız otobüsümüz garın önünde bizi bekliyordu. Yeniden otobüsümüze doluşarak Erzurum merkeze doğru yol alıyoruz. Merkezde durduğumuz ilk yer, yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK' ün yurdumuzu düşmanlardan kurtarmak için karargâh kurduğu ERZURUM KONGRE BİNASI' nın önü oluyor. Erzurum maceramız artık önümüzdeki haftalarda sürecek. Yazımıza bir de fotoğraf ekliyoruz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI