NEYE GÖRE BAŞARILI OLDUK BİZ?

NEYE GÖRE BAŞARILI OLDUK BİZ?

Başarı, arkasında belki de bir sürü başarısızlık hikâyesi bırakmamıza sebep olan tek bir kelimedir. Kelime olarak küçükte olsa bizim için büyük anlama sahiptir başarı.

Peki, başarı nedir?

Biz başarıyı neye göre tanımlıyoruz?

Başarılı diyoruz ama kime göre, neye göre?

Başarıyı Doğru Ölçebiliyor Muyuz?

Okullarda verdiğimiz eğitim sonrası yaptığımız sınavlar amacına hizmet ediyor mu? Verdiğimizi mi ölçüyoruz acaba? Yoksa sınav kaygısı, not kaygısı ile beklentilerin de yüksek olduğu bir ortamda ortalamayı yüksek tutmak için anlattığımızdan daha kolay mı soruyoruz?

Anne, baba, öğretmen olarak aslında derdimiz puan olmamalı. Aksine asıl derdimiz gerçekten de öğrenci hangi konuyu içselleştirememiş ve öğrenememiş olmalıdır.

Okulların en önemli birimlerinden birisi de ölçme değerlendirme birimidir. Doğru ölçme ve değerlendirme yapmak birinci kriterdir.

Yaptığımız ölçme değerlendirmenin objektif olması da diğer kriterlerden bir tanesi.

Verdiğimiz Eğitim Beceriye Dönüşüyor Mu?

Saygıyı örnek hikâyelerle anlatıyoruz. Kimlere saygı duymalıyız diye tek tek üzerinde duruyoruz. Örneğin; annemize, babamıza, büyüklerimize saygı duymalıyız diyoruz. Ama çocuklara kendine saygı duymasını öğretmiyoruz.

Ya da yaşlıya saygı duymalıyız, toplu taşımada yer vermeliyiz diye anlatıyoruz ama o anlattığımız çocuklar biraz büyüdüklerinde otobüste yaşlı gördüklerinde kafalarını çevirip görmemezlikten gelirler. Demek ki bir şeyin öğrenilmesi ya da öğretilmesi tek başına yeterli değildir. Öğrettiklerimizi beceri haline getiremiyorsak, yaşamda kullanamıyorsak aslında gerçek öğrenmeden de bahsedemeyiz.

Başarı Başkaları İle Kıyaslama Yapılarak Değerlendirilmek midir?

Sınıflarda bireysel farklılıklar var, toplumsal yaşamda da olduğu gibi. Hepimiz parmak izlerimiz gibi farklıyızdır. Başarılı olup olmadığımız neden başkalarına bağlıdır? Sınıfta kaçıncı olduğumuzdan ziyade başladığımız/geldiğimiz yere göre “Neredeyiz? Nereye kadar geldik?”  olmalıdır ölçütümüz.

Herkes kendi çapında bir alanda, bir yerde başarılıdır bence. Başkalarının başarılı sıralaması benim başarımı neden etkilemek zorundadır ki?

 

Sonuç olarak okulda öğrendiğimiz bilgileri gerçek hayatta beceri olarak uygulayamıyoruz. Başarılısın diye not veriyorlar, diploma alıp mezun ediyorlar. Sonra öyle bir toplum içinde yaşıyoruz ki;

Bu nerden ehliyet aldı acaba diyoruz?

Toplu taşımayı, toplu yerlerde yaşamayı bilmiyor diyoruz.

Para ile buraya gelmiş ama daha iletişim kuramıyor, hitap edemiyor diyoruz.

Bilgi çok da önemli değildir. Bugün bir bilgiye ulaşabilmeniz için öğretmene çoğu yerde ihtiyaç bile duymazsınız.

Ama okullar, öğretmenler sizin nasıl öğrenci, nasıl yetişkin olmanız konusunda size rehberlik ederler. Bugün trafikte, sosyal hayatta bu hiç okula gitmemiş mi acaba dediğimiz kişiler sadece bilgiyi alıp beceri haline dönüştüremeyen kişiler olmuştur.

Okul ve öğretmen başarı için en önemli kriterlerden biridir ama onlarda kişinin mutlu olması için, mutlu bir toplumda yaşaması için ve başarılı olması için tek başına yeterli değildir.

Okullarda o hep vurguladığımız anne-baba, okul, öğretmen üçlüsünün olmadığı yerde sanırım gerçek başarı hikâyesi zor yazılır.

Siz başarı hikâyesi yazan ya da yazdırılandan olun.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI