İMAMOĞLU’NA, ‘ACABA PROJE Mİ?’ DİYENLERE, SESLENİŞ!..

Nevzat Çağlar Tüfekçi

İMAMOĞLU’NA, ‘ACABA PROJE Mİ?’ DİYENLERE, SESLENİŞ!..

Ekrem İmamoğlu’nun, İstanbul’un 330 bin nüfuslu 39 ilçesinden birisi olan Beylikdüzü’nde 5 yıl belediye başkanlığı yaptıktan sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilmesi ve 13.729 oyla seçimi kazanması; birçok insanı şaşırttı. Öyle ya Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlette çeşitli görevlerde bulunmuş, uluslararası tanınırlığı olan birisinin karşısında; kıyıda-köşedeki bir ilçenin belediyenin başkanlığını yapmış birisini mi seçeceksiniz anlamında, İmamoğlu hakkında küçümseyici sözler söylemişti…

31 Mart yerel seçimlerinde İmamoğlu’nun karşısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Bahçeli başta olmak üzere Devleti yönetenler vardı. Bir yanda devletin her türlü olanağını kullananlar, diğer yanda İmamoğlu… İmamoğlu, bu dev güçlere karşı, 31 Mart seçimini kazandı.  İmamoğlu’nun alnının teriyle ve arkasındaki örgütlü gücün desteğiyle kazandığı bu seçim; iktidarın baskısıyla, YSK’nin 7 üyesinin oylarıyla hukuksuz bir şekilde iptal edildi.

İmamoğlu, şimdi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının 23 Haziran’da yapılacak olan ikinci tur seçime hazırlanıyor. Gücü ve sempatisi, İstanbul sınırlarını aştı; tüm Türkiye’ye yayıldı İmamoğlu’nun. Anadolu’da gittiği yerlerde, miting alanları dolup taşıyor. Adeta umut haline dönüşen bir siyasi parti lideri gibi karşılanıyor. Yedi’den Yetmiş’e herkesin ilgi duyduğu, sempati gösterdiği, sevgi beslediği, uğrunda gözyaşı akıttığı bir siyasi figür oldu İmamoğlu…

İMAMOĞLU’NU DOĞURAN ETKENLER

İmamoğlu’nun 31 Mart öncesinden bugüne kadar gelinen çok kısa sürede, çok hızlı yükselişi, popüler bir kişilik haline gelmesi; bazılarının komplo teorileri geliştirmelerine neden oldu. Acaba ‘İmamoğlu dış kökenli bir proje miydi?’ Sağ kesimde bu konuşuluyordu ama bu kesimin dışında olan bazıları da bu teoriyi telaffuz etmeye başladı… Bana göre bu komplo teorisini üretmek, öküzün altında buzağı aramak gibi bir şeydi…

İmamoğlu gibi bir pozitif siyasi figürü, ‘doğuran etkenleri ve psiko-sosyal ortamı’ doğru tahlil etmek, iyi gözlemlemek lazım! On yedi yıllık AKP iktidarının; bu ülkede yaptığı yıkımı, uluslararası alanda ülkeyi yalnızlaştıran politikalarını, komşularıyla düşman olan stratejilerini, toplumu kutuplaştıran konuşma ve açıklamalarını, ülke insanlarının içinde bulunduğu yoksulluk ve açlık hallerini, ekonominin dibe gidişini, insanlardaki yarın endişelerini, iş isteyenlerin azarlanışını, yolsuzlukları ve soygunları, ilaç alamayanların ölüme terkedilişlerini, eğitimin oyuncak haline getirilişini vd. nedenleri bilmezseniz ve bunları yorumlayamazsanız; ‘İmamoğlu, acaba dış kökenli bir proje mi?’ diye uçuk düşüncelerin sahibi olur ve komplo teorileri üretebilirsiniz…

İMAMOĞLU, HALKIN ÜRETTİĞİ PROJEDİR!

İmamoğlu, 17 yıllık AKP iktidarının ülkede yarattığı olumsuz tablodan bıkan, çare arayan ve bu bozuk düzenden kurtulmak isteyenlerin umut olarak sarıldığı bir siyasi figürdür. Halk İmamoğlu’nda ne buldu? Her şeyden önce bağırıp-çağırmadan, hakaret etmeden, aşağılamadan, toplumu kutuplaştırmadan, kaynakları israf etmeden; kucaklayıcı bir tavırla siyaset yapılabileceğini, ülke yönetilebileceğini gösterdi.

İmamoğlu, insanlara dokundu, onlara sarıldı, onlarla şarkı söyledi, horon tepti, camiye gitti ama din üzerinden siyaset yapmadı. Birleştirici bir dil, yumuşak söylemler kullandı. Ülkeyi yönetenler, kendilerinden olmayanlar için ağızlarından nefret söylemlerini düşürmezken; o, barışın, sevginin, kardeşliğin ve dostluğun dilini kullandı. Rakipleri, en tepeden başlayarak onun hakkında çamur at izi kalsın taktiğini uygularken; o, gerçekleri, belgeleri üzerinden anlatan kişi oldu.

‘MADE İN TURKEY’ PROJE

İmamoğlu, dış kökenli bir proje değildir. O, ezilen, horlanan, dışlanan, ötelenen, ekonomik sıkıntılar içinde kıvranan, çok güzel günlerin hayalini kuran, Türkiye’de yaşayan insanların yani Türk halkının yarattığı bir siyasi projedir! O, ‘her şey çok güzel olacak’ diyen çocukların umut projesidir…

Bizim halkımız, ülkenin sıkıntılı anlarında, toplumsal yaşamın çıkmaza girdiği durumlarda; kendisine bir kurtarıcı arar…  İşte İmamoğlu, Türk halkının bu sosyolojik gerçekliğinin psiko-sosyal ortamında doğup gelişen bir projedir…

Bu proje, Türk malı bir projedir… Yani, ‘made in Turkey’ proje…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI