BIRAKMAM SENİ

 

                                                         BIRAKMAM SENİ                               

              Onlar yemişler, içmişler, gezmişler-tozmuşlar ve sonuçta kulüplerini borç batağına saplamışlar ve bundan sonra bırakıp gitmişler..

            Hepsi anlı-şanlı para babaları.. Bizlerin dediği gibi büyük iş adamları.. Hepsinin yönetim kurulları var.. Hepsinin harcadıklarını denetleyecek denetleme kurulları da var..

            Hepsi de paranın harcanması sırasında neye nasıl dikkat edileceği bilgisi  de var.. Üstelik bu bilgileri bizden kat kat daha fazla ve daha iyi.. Onun için paraların nasıl ve neye göre harcanacağını bizlerden çok daha  iyi biliyorlar. Hepsinin da harcamalarını denetleyecek bilge uzmanları var..

            Hepsi de kulüplerini borç batağına götürürken yanlarında danışmanları vardı. Bu yüzden hepsinin aklayan divan kurulları olmuştur. Yani hepsi denetimlerden geçerek alınlarının akıyla çıkmışlardır.

           Hepsi de babalarının helal kazançlarının kullanır gibi harcamalar yapmışlardır. Bu harcamalarını yaparlarken de binlerce kişi "helal olsun bizler için ne kadar çok harcamalar yapıyor. Bizleri bizden çok seviyor" diyerek alkış tutmuştur arkalarından..

        Hepsi de kulüpleri adına harcama yaparlarken özveriden kaçınmamışlar ne gerekiyorsa fazlasıyla vermişlerdir. Yeter ki taraftarların memnun olmasını sağlasınlar diye gece-gündüz çalışmışlardır.

      Hepsinin çalımlarından yanına bile varılmıyor.

       Onlar bu şatafatları yaşarken kimi çok bilmiş köşe yazarlarımız şunları yazıyordu köşelerinde: BEYLER BU GİDİŞ İYİ DEĞİL..BU GİDİŞLE KULÜPLERİMİZİ BATIRACAKSINIZ. Kapılarına kilit vuracaksınız..

        Elbette onların başarılarını çekemeyenler. kıskananlar söylüyordu bunları..

       O zamanlar bunları yazanlar takımların düşmanı ilan ediliyordu. Taraftarlar bu düşmanlara karşı kışkırtılıyordu bile.

        Z aman geçti aradan. Hani derler ya gün geldi bu düşmanların haklı çıktığı görülecekti.. Kulüpler gerçekten bataklığa sürüklenmiş ve batma noktasına gelmişti. Bu kez o taraftarlardan yardım isteniyordu. Kimisi milyonuncu üyeye ulaşmak peşindeydi kimi elindeki bazı taşınmazları paraya çevirmek için uğraşıyordu kimi da BIRAKMAM SENİ diyerek taraftarlardan yardım dileniyordu.

    Bundan önce devletin bankaları devreye sokulup kulüplerin bataklıkta çıkması için çalışmalar yapılıyordu. Ama devlet dahil kimse o batıranlara NASIL BATIRDIYSAN ÖYLE ÇIKAR diyemedi. Nasıl bataklığa gömdüysen öyle kurtar demedi, diyemedi ve diyemezdi çünkü.. Halkın yardımına sığınmak varken bunu kim diyebilirdi ki o batıran patronlara..

    Gün şimdi bizim taraftar olarak o bataklığa saplandıranların yakasına yapışarak BIRAKMAM SENİ diyerek hesap sorma günümüz geldi gibi. Ama haksızlık yapmış olmaz mıyız o zaman onlara.. Çünkü bu adamların hepsi divan kurullarından aklanıp da çıkmışlardır..

 


YAZARIN DİĞER YAZILARI