NEREYE TAŞIYACAK BU KÜLTÜR TOPLUMU BAKALIM


               Bir türlü önlenemeyen kadın cinayetleri sadece bu Eylül ayında 20den fazla kadının öldürülmesini getirmiş. Resmi söylemlerde geçen önlem sözcükleri bu güne  dek hiçbir işe yaramamış ki bu rakamlar ortaya çıkıyor.

              Trafik magandalarının yarattığı  kirlilik örnekleri de aynı hızla devam ediyor. Önüne bir türlü geçilemiyor bunların yarattığı olayların..

              Bu çirkinliklere son aylarda eklenen bir başka çirkinlik görüntüsü de müzisyenlere yönelik saldırı örneklerinin artmış olmasıdır. Son olarak da  Bursa ilimizde bir grup saldırgan, istedikleri parçeyı çalmadı diye müzisyene saldırmış ve hastanelik etmiştir.. Saldıranlar bir -iki kişi değil yaklaşık yedi-sekiz kişilik bir grup. Bunların içinde yaptıkları eylemi anormal gören, bu ayıptır, suçtur diyebilen bir tek kişi bile yok gibi. Demek ki hepsi yaptıklarının ne olduğunun farkındalar. Yine yapıyorlar.

    Ankara'daki saldırı olayında da üç kişi görülüyor. Bunlar içeride tartışmalar yaşıyorlar ve bir süre sonra dışarı çıkıyorlar. Dışarıda müzikçinin programının bitmesini bekliyorlar. En az iki saat bekledikten sonra  çıkışını görür görmez saldırıyorlar. Ağır yaralanan  müzisyen hayatını kaybediyor.. Demek ki bu magandalar saldırmak için değil öldürmek için dışarıda beklemişler. Yaptıklarının ne olduğunu biliyorlar olaydan sonra oradan kaçıyorlar. Âmâ kısa sürede yakalanıyorlar.

     Bu saldırıları yapanlar neyi yaptıklarını  sonra ne olacağını biliyorlar. Belki de o müzik salonuna gelmeden önce bu yaptıklarını düşündüler. Öyle bir anlık bir öfke değil bu. Bir anlık bir  öfke olsa en az içlerinden bir veya birkaç kişinin bu olayı engellemek için çaba sarf ederdi..

     Bu magandalar müzisyeni dövsün veya öldürsün diye gelmedi uzaydan. Onları bir başka yerden kimse görevlendirmedi eylemleri için..

 Ama onlara bu davranışları yaptıran bir şeyin olması gerekir. Bir şeylerin içinden bunu böyle yapınız diye istemesi ve dayatması gerekir. Yoksa hiçbir iten kuvvet olmadan bu davranışları ortaya çıkmış değildir, yani olamaz..

    Çoğu insan bu tür olaylarda  tutuklanan kişilerin sorgudan sonra serbest bırakılmasını suçları artırdığını düşünüyor. Elbette bunun da etkisi olabilir ama bu olayların önlenmesi için yeterli bir gerekçe olamaz. En büyük neden suç işlemeyi önleyecek değerlerin yaptırım güçlerinin gittikçe kaybolmasıdır. Her hangi bir bu suçu işleme diye baskı gücünde olmadığı için  yineleniyor bu davranışlar. Oysa bu suçları işleyenlerin  zaman zaman herkesten çok değerlere bağlılık görüntüsü verdiğini biliyoruz. Bu tür insanlar uzayda değil aramızda yaşıyorlar. Bu insanların nasıl bir  yapıda olduklarını herkes anlayamayabilir ama  anlayanların da olduğu kesindir. Yani bunu insan   bunlara yapabilir diye sırtını sıvazlayanlar olmadan asla bu davranışlara yönelmez. Örneğin onların neredeyse kahramanlaştırıldığı bir toplum bulunmazlarsa kim bu tür davranışlara yönelir ki?

        Bir toplumun kültürü istenmeyen davranışları önlemede zayıf kalırsa, etkisiz kalırsa orada istediğiniz yasaları çıkarın yine da başarılı olamazsınız. Yasalar suçları önlemek sadece ceza verebilir. Suçlar de yasalarla önlenemez önleyecek olan toplumun kültürüdür. Bu kültür denilen değerlerde yasalardan  daha baskın olmalıdır. Yoksa çöküşler asla önlenemeyecektir. Tarihe baktığınız zaman binlerce toplumu görürüz. Âmâ bunların içinde bu gün ayakta olabilen toplum sayısı binden çok çok aşağılardadır, Bu kaybolmuş toplumların  yasaları vardı, değerleri vardı ama  bu varlar  yok olmalarını önleyemedi zaman bunların dışında bir kültürün gerekliğini kavraması gerekir insanların..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI