O KADAR ÇOK SAYGI G ÖSTERDİLER Kİ
Son yıllarda en çok duyduğumuz sözcüklerden biri "toprak bütünlüğüne saygı" masalı olmuştu siyasal sahnede ve özellikle bölgemizde.. Hangi ülke parçalanmak istendiyse, bu sürece sokulmak için bir plan ve proje çizildiyse hemen o ülkenin toprak bütünlüğüne saygı muhabbeti başlatıldı emperyalizm ve işbirlikçileri tarafından..11 Eylül ikiz kuleler saldırısından sonra Ortadoğu'da bir değişim öngörülmüş ve bu şöyle ifade edilmişiti.
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak..Ortadoğuda tam 22 ülkenin sınırları yeniden değişecek.. Emperyalizmin Ortadoğu için çizdiği proje bu sözlerle dile getirilmişti.Bu çizim Dünyaya gösterilirken de yanına hemen toprak bütünlüğüne saygı yalanı katılıp tepkilerin gelmemesi amaçlanıyordu.O güne dek gösterilmeyen saygı o günden sonra gösterilecekti onların varsayımlarına göre.Bölgede tam 22 ülkenin sınırları yeniden belirlenirken yani yeni devletçikler oluşturulurken bu oluşumlar toprak bütünlüğüne saygı ile gerçekleşecekti.(?)
Bu saygıya nereden başlanacaktı?
Elbette bu anlayışa karşı çıkma olasılığı en yüksek olan bir devletten başlanacaktı..yani bölgede emperyalizm ve işbirlikçilerine karşı çıkma gücü ve olasılığı bulunan bir yerden başlanacaktı.İŞTE Bunun için Saddam'ın devleti başlangıç olarak seçiliyordu.İşte bu başlangıç için önce Irakın Kuzey ve güneyini Saddam'ın denetim alanı dışına çıkardılar.Yani ona dediler ki "senin toprak bütünlüğüne saygımız var ama sen bu ayırdığımız bölgelerde istediğin gibi davranamazsın" Irakın toprak bütünlüğüne gösterdikleri saygı sonucu Irak diye bir devlet siliniyordu Ortadoğuda..
Hani nerde o toprak bütünlüğüne saygı gösterdikleri Irak devleti?
Bu gün kaç parçaya bölünmüş durumda?
Kaç tane devletçik var bu gün o topraklarda?
Bu saygı gösterilip de parçalanmış topraklarda çıkarılan petrol emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin iştahlarını kabartmıştıBuradaki petrol kuyularından çıkarılan petrole bir Amerikan şirketi göz koyuyor ve bu kuyuları işleten bölgedeki güçlerden olan PKK-PYG ile bir anlatşma imzalandı geçtiğimiz hafta içinde.
Artık bu kulardan akacak petrol emperyalist şirketlerini varillerine gidecekti..
Türkiye bu girişimi sezmiş olmalı ki bu antlaşmadan önce bölgeye bir temizlik hareketi başlatmıştı.
Ancak ABD bu hareketin fazla ileri gitmemesi için başkan yardımcılarından birini bölgeye gönderdi.
hareket durdurulduktan bir iki gün sonra Amerikan şirketi ile bölücü örgüt arasında bir antlaşma imzalandı.
Amerikan başkanının "sizin burada ne işiniz var" sorusuna aylar önce verdiği yanıt vardı.
Biz burada petrol için bulunuyoruz demişti
Bu gün Trampın düşü gerçekleşmiş oluyordu.O hala toprak bütünlüğüne saygı ile uğraşadursun bu saygı ona bölgenin petrolünün akmasını getiriyordu.
Şimdi ABDnin neden bölgedeki Kürt oluşumlarını terör grupları içinde göstermek istemediğini daha iyi anlamıyor muyuz?