Dünya atom bombalarıyla tanıdı ilk kez ölümcül silahları, tüm silahlar ölümcüldür ama bu ölümcüllük öteki silahların yarattığı ölümcüllükten kat kat daha çok ve daha acımasızdır. İnsanlık bunu Hiroşima ve Nagazaki'de yaşadı tüm acısıyla.. Bu günkü ölümcüllük ise o günden kat kat daha fazla daha acımasız ve daha yok edici durumda..
ABD başkanı Biden bu silahı Rusya'nın kullanacağını söyledi önceleri. Putin yapabilir
Bunu dedi birkaç kez. Son günlerde yine söyledi önceki dediklerini. Ama bu kez üç gün aradan sonra aksini söyledi.
Üç gün önce kullanabilir demişti ama üç gün sonra bundan vazgeçip "kullanacağını sanmıyorum" diye açıklama yaptı. Demek ki birileri onun dikkatini çekmiş ve üç gün öncesi söyleminden çark etmişti.
Urayna savaşı başladığı günlerden sonra NATO adına konuşanlardan bazıları Putini korkutmak istedi. Putin'e karşı Nato'nun nükleer silah kullanabileceğini söylediler ama iki üç gün sonra bu söylemlerinden vaz geçiyorlardı. Çünkü Putin de nükleer silahlardan söz etmeğe başlamıştı. Nato korkutmak istedi ama Putin korkmadığını açıkladı birkaç kez.. Sonra uzun süre savaş NÜKLEER SİLAH söylemlerinin dışında devam etti. Bu ara Biden sıkça bir KÜBA krizinden dem vurmağa başladı. Ukrayna savaşının bir Nükleer savaşı getirebileceğinden söz etti bir iki kez. Ruslar gerekirse nükleer silah kullanabileceklerinden de söz edince yeniden yuvarlak söylemlere geçildi NATO tarafından. Sadece söylenen durumun tıpkı KÜBA KRİZİNDEKİ kadar hassas ve önemli olduğu dur. Dünyanın hiç bu kadar Nükleer tehditle karşı karşı olduğu bir dönem olmadı o Küba olayından sonra.
Neydi bu Küba olayı: Ekim 1962 yılında ABD ile SOVYETLER arasında bir nükleer savaş tehlikesi yaşanmıştı. Dünya bu savaşın çıkmasından ürküyordu. Günlerce sürdü tartışmalar konuşmalar ve söz savaşları.. Her an savaşın başlaması tehlikesi vardı o zaman. Bu tehlikeyi doğuran ise ABD'nin Türkiye ve İtalya'da, SOVYETLER BİRLİĞİNİN ise Küba'da yerleştirdiği NÜKLEER BAŞLIKLI FÜZELER oluyordu. Küba'ya yerleştirilen Sovyet füzeleri ABD'nin bir çok kentini vuracak menziliydi, Türkiye ve İtalya'ya yerleştirilen füzeler de Moskova ve birkaç kenti menzili içine alıyordu. Bu füzeler ateşlendiği zaman Sovyetler birliği ve ABD bir nükleer mezarlığa dönüşebilirdi.
Türkiye topraklarında bu füzelerin bulunduğunu bile ancak son anda öğreniyordu. ABD ve Sovyetlerin pazarlıkları arasında ismimizin geçtiğini duyuyordu ama çoğu insan bunun neden olduğunu ancak krizin aşılmasından sonra öğreniyordu.
Gerçi Türkiye altmışlı yıllarda M.A. Aybar'ını gür sesiyle duyurduğu 35 Milyon metrekare toprağımız işgal altındadır açıklamasından sonra öğrenmişti ki topraklarımızda emperyalizmin üsleri vardır. Bu açıklamadan önce bunun ne bilgisi vardı bir yerlerde ne de toprağımız işgal altındadır sözünü duyduğu halde inanmamış ve bunu bir sosyalistin söylemiş olmasını komple diye düşünmüştü. Ne var ki bu söylemden sonra devlet adına birileri üs yok tesis var demek zorunda kalıyordu. Ama o tesislerde ne olduğunu yıllar geçmesine karşın hala öğrenmemdi. Bu gün bile onların ne durumda olduğunu bilen yok gibi
Küba krizinde ABD'nin yerleştirmiş olduğu füzelerin nerede bulunduğunu da yıllar sonra anlayabiliyordu. Bizden gizlenen bu gerçekler az kaldı KÜBA krizi sırasında başımızı yakacaktı. O zamanlar birilerinin can dostalar bizim için s böyle bir senaryo yazmışlardı ve biz onları dost diye bağrımıza basıyorduk galiba. İstanbul'da bir zamanlar bu dostların savaş gemilerinde duaya duranlardan söz ediyor bu gün. O bunları yapanların açıklama yapması gerekir sanırım..