Herkesin bildiği ve bizzat kutlayarak şahit olduğu üzere; '29 Ekim 2023 Pazar' günü "Cumhuriyet'imizin 100. Yılını" halkımız, '7'den 77'ye en büyük coşkuyla kutladı!.. Bunun kanıtı sokaklardı, duvarlardı, her iş yeri ile evlerimizin pencerelerine asılan bayraklarımızdı, çocuklarımız ve gençlerimizin '100. Yıl Gösterileri' idi, çok güzel yazılan güfteler ve bunlar için yapılan harika ve kalıcı bestelerdi !.. Kayda alınan TV görüntüleri, gazetelerimizi dolduran coşkun bayram kutlamaları resim ve yorumları, Anıtkabir'e yürüyen ve tarihi bir rekor kıran halkımızın ziyaretleri, hiç unutulmamak üzere arşivlerimizde kalıcı yerlerini aldılar!..
Ama bunun yanında, Cumhuriyetimizle derdi olanların yaptıkları da aynı arşivlerde yerlerini aldılar, unutulmadılar, asla da unutulmayacaklar!.. Örneğin, bunlardan bazıları şunlardı:
--Bir grup Anıtkabir'e bedava araçlarla getirilmiş 'bindirilmiş kıtalar', kurtarıcımız ve kurucumuzun yattığı Anıtkabir'de yine; "Her yer Tayyip, her yer Erdoğan!.." diye slogan attılar, gerçek Cumhuriyet sevdalısı, oraya kendi ceplerinden harcayarak gönüllü gelmiş Atatürkçü insanlarımız yine bunları ayıplayıp, yine tepkilerini gösterip; "Orası Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedî ikametgâhı, esasen orada gerçekten bu memleketin genç evlâtları; 'Her Yer Mustafa Kemal, Her Yer Atatürk!' diye sloganlar atmalıydılar" dediler...
--İktidarın hazırladığı "100. Yıl Afişi" nde Atatürk, bir köylünün elindeki küçücük, dikkatli bakmadıkça asla fark edilmeyen bir resmiyle temsil edildi, devrimlerinden hiç söz edilmedi, iri harflerle Cumhurbaşkanı ve AKP liderinin ismi ve imzası yer aldı, bu durum halkımız tarafından çok yadırgandı...
--İlk kez Deniz Kuvvetlerimizin savaş gemileri, Atatürk'ün vefat ettiği "Dolmabahçe Sarayı'na" değil, Kurtuluş Savaşı kahramanları Atatürk ve arkadaşları için ölüm fermanı çıkartan hain padişah Vahdettin Köşkü'nden töreni izleyenleri selâmladılar!.. Buna en büyük tepkiyi Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ ve Emekli Oramiral Türker Ertürk tepki gösterdiler ve dediler ki; "Töreni izleyecek bu hain padişahın köşkünden başka yer mi kalmamıştı!?" diye sordular...
--Herkesin coşkuyla kutlamayı beklediği '29 Ekim Cumhuriyetin 100. Yılı Bayramı'ndan sadece bir gün önce, '28 Ekim Cumartesi' günü İstanbul'da 'Miting' düzenlemek de neyin nesiydi? Başka gün mü bulamamışlardı!? Bu da herkesçe kınandı ve yadırgandı...
--Konya-Ereğli Gençlik ve Spor İlçe Müdürü 'Cumali Özince' adlı zerzavat... -(çok afedersiniz dilim sürçtü... Yok yok, klavyede elim sürçtü-) Cumali Özince adlı zevat, 'Cumhuriyet'in 100. Yılı' ile ilgili, aynen şöyle bir mesaj atmış; "Hakkınızı helal edin Osman Gazi, Orhan Gazi; Yedi Düvelin yıkamadığı emanetinizin bugün son günü" diye yazıp, sonra da tepkiler üzerine dansöz gibi kıvırtarak mesajını silip; "Yanlış anlaşıldım" demiş... Bu yüzü çirkin, vicdanı çirkin, fikri çirkin zevatın hemen o görevden atılıp, Padişah Vahdettin'in kaçtığı bir ülkeye gönderilmelidir diye düşünenlerdenim???
Evet, Kurtuluş Savaşımız sırasında ve sonrasında, Cumhuriyetimizle sorunu olanlar vardı, ne yazık ki hâlâ da aramızda bulunuyorlar!.. Bunlardan kimisi; "Keşke Yunan kazansaydı!" demiş, iktidar büyüklerimiz, ölen bu 'Fesli Delinin' kapısında kuyruk olmuşlardı!.. İktidar içinden kimisi çıkıp, bu 100 yıllık Cumhuriyet için; "Bu bir reklâm arasıydı, sonu geliyor!" demişti... Kimisi de çıkıp, Ayasofya Camii'ndeki vaazında, kurtarıcımız ve kurucumuz Atatürk'ü 'HAİN' ilân etmişti, hatırladınız mı o zevat-ı muhteremleri (?)
Bir yanda 'Bindirilmiş Kıtalarla' toplananlarla yapılan ruhsuz 'Mitingler' ve bir de ertesi günü, hepsi de kendi cebinden ve gönüllü olarak Ankara-İstanbul-İzmir ve Samsun'a koşup, Cumhuriyet Bayramını 7'den 77'ye coşkunca kutlayanlar!.. Anıtkabir ziyaretinde tarihi rekorun kırılması!.. Durum buyken, Cumhuriyet düşmanları hiç boşuna hayallere dalmasınlar, asla onların dediği olmayacak, Atatürk ilelebet bakî kalacak!.. Sakin KOŞAR...