09 Ekim 2023 Pazartesi günü birçok TV haber kanallarında yer alan görüntüler, hepimizin tüylerini ürpertti, kanlarımızı dondurdu, ağızlarımızı bir karış açık bıraktı!.. Sanırım, biraz düşünen kafa sahibi insanlar; "Bu ülke nereye götürülmek isteniyor arkadaş!?" sorusuyla sabahlara kadar uyuyamadılar, o haberin devamını bekleyip durdular!..
Ertesi günkü Korkusuz Gazetesi'nden muhabir Murat Özdemir'in haberi aynen şöyleydi: "...Karnına şiş sokulan çocuklar devlet korumasına alındı!.. Şanlıurfa'nın Halili İlçesi'nde, Rufai Tarikatına mensup bir tekkede, yaşları 4 ile 5 arasında değişen çocukların karınlarına, zikir sonrası şişler sokuldu, tef ve ilahiler eşliğinde tıpkı mankenleri podyumda yürütür gibi, karın ve bellerine şiş sokulan çocuklar yürütüldü!.. Bu görüntüler üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, olaya karışanlarla ilgili suç duyurusunda bulunup, yaşları 4 ile 5 arasında değişen bu çocukları devlet koruması altına aldı..."
Bu haberden sonra günlerdir TV haberlerini izliyoruz, çeşitli gazeteleri okuyoruz, merak içinde bu baştan sona lânet ve rezalet olan haberin devamı bir türlü gelmedi: O tarikat üyeleri gözaltına alındılar mı!? Cumhuriyet'in 100'üncü yılını kutladığımız bu bilim ve akıl çağında, o küçücük çocukların karınlarına şişleri sokanlar tutuklandılar mı!? Hele hele, o minnacık yavrularını oralara kendi elleriyle götüren -sözüm ona- anne ve babaları hakkında soruşturmalar açıldı mı? Bu çağ dışı ve akıl dışı tarikat dergâhı kapatıldı mı!? Hiç bunlardan bir haber daha duyulmadı!..
Yahu bu ülkede, kendi sosyal medya hesabından iki satır yazı yazanlar gece yarılarında evlerinden alınıp götürülüyor, aylarca-yıllarca 'terör suçlamasıyla' hapislerde tutularak cezalandırılıyor değil mi? Peki, daha yürümeye ve konuşmaya yeni başlamış küçücük yavrularımızın karınlarına şiş sokanlar neyin nesi!? Belki o çocukların ilerisi günlerde ölümlerine veya sakat kalmalarına bile sebep olacak, bu canice-ilkelce-aptalca işi yapanların üzerine ciddiyetle neden gidilmiyor!? Hani o gözbebeği ve geleceğimiz olan çocuklarımız için çıkarılan yasaların gereği niye yapılmıyor, hani Anayasal hakları niye uygulanmıyor!.. Bunların üzerine neden hemen gidilip de, gece yarılarında bunlar niye gözaltına alınıp da götürülmüyorlar!? İşten atılan 5-10 işçi, kendi işyerleri önünde hakkını arayıp da eylem yapamıyor, gözlerine 'biber gazı' sıkılıyor, sırtlarına coplar iniyor, alınlarına hemen 'Anarşist' yazılıyor!.. Ama sokaklar dolusu sarıklı, cüppeli, sakallı, Arap kılıklılar eylem yapınca kimse dokunmuyor, dokunamıyor!.. Bu durum size de garip gelmiyor mu, nereye gidiyoruz biz!?
Uzunca zamandır "Din, İman, Kur'an, İmam, Cennet, Cehennem" sözlerinin her geçtiği yerde akan sular duruveriyor!.. Çağ dışı, akıl dışı işler yapanlar üzerine pek gidilmiyor!.. Bunların yanlışlarını söyleyenler hemen bir gurup tarafından, tıpkı 'Bremen Mızıkacıları' gibi bağırıyorlar ve "Din Düşmanı" olmakla suçlanıyorlar, neden!? Bir insanı veya gurubu böyle suçlayanlara da biz soruyoruz; "Peki, siz kimsiniz efendiler, bu hakkı kendinizde hangi özelliğinizle buluyor, başkalarını böyle nasıl kolayca suçluyorsunuz, gökten zembille mi indiniz sizler!?" Bu dünyada her koyun kendi bacağından asılır, size ne kardeşim el-âlemin dininden-ibadetinden-inancından!? Herkesin günahı da, sevabı da kendine, size ne oluyor yani !?
Evet, bugünlerde İsrail-Filistin çatışmaları birden alevlendi, herkesin gözü-kulağı orada ama, gazeteci arkadaşlarımızdan istirham ediyoruz; böyle 'Çocuk Karnına Şiş Sokan Adamlar' gibi ciddi ve hayatî haberleri yapınca, mutlaka takibini yapınız, devamını da getiriniz ki; kamuoyu eksik ve yanlış bilgi sahibi olmasın, böyle çağ dışı, ilkel ve akıl dışı işlere de bir daha kalkışmasınlar!.. Sakin KOŞAR...