ALTAYLARDAN TOROSLARA KONARGÖÇER TÜRKLER

TURGAY   MUTLU                                                                                           MUTLU   KÖŞE

                  ALTAYLARDAN  TOROSLARA   KONARGÖÇER   TÜRKLER

                Gazi Mustafa Kemal Atatürk sayesinde Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde özgürce yaşayan bizler aslında kimleriz? Nereden geldik? Dünyanın farklı coğrafyalarında yaşamını sürdüren Türkler tarih boyunca haksızlıklara, adaletsizliklere boyun eğmemiş, özgürlükleri, toprakları için onurları ile mücadele etmiş hala da bu mücadeleyi sürdürmektedirler. Kimileri onlara Hun, Kök Türk, kimileri Oğuz, Türkmen ve Yörük dedi. Halbuki onlar tek bir kimliğe sahiptiler: ''Konargöçer Türk''. Zaman zaman yurtlarını ve göç yollarını değiştirmiş olsalar da çadırları, koyunları, keçileri, develeri ve atları, göçleri ve çadırları hep vazgeçilmez oldu. Binlerce yıllık birikimi olan değerlerini, adetlerini asla bırakmadılar. Editörlüğünü Doç. Dr. Mustafa Gökçe ve Eren Fehmi Eroğlu'nun yaptığı, Muğla Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları 14.sayı '' Altaylardan Toroslara Konargöçer Türkler'' adlı kitabı severek zevkle yeni okuyup bitirdim. Gerçi içindeki birçok bilgiyi ve belgeyi başka yerlerde yayımlanan kitap, dergi ve yazılı metinlerde de okumuştum. Ayrıca Muğla Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle Muğla Yörük Obaları Derneği tarafından Muğla Düzeyn Yaylasında düzenlenen Yörük Türkmen Çalıştayı'nda uzman katılımcılar tarafından verilen bilgiler sayesinde bu konuda da bilgilendim.

              Bu çalıştaya Kırım'dan katılan uzmanlardan Öğretim Üyesi  sevgili arkadaşım Zelfira Şükürciyeva'nın açıklamaları ise çok ilginç ve dikkat çekiciydi. Türkler, varlıklarıyla başka coğrafyalarda yer alsa da gelenekleri çok az bir farkla hemen hemen aynıydı. Zelfira Şükürciyeva;  Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesi, Kırım Tatar Edebiyatı ve Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesidir. Çalıştayda bizlere Kırım Tatarlarının tarihi, kültürü ve bazı gelenekleri hakkında faydalı bilgiler verdi. Kırımlı Tatar Türk kardeşlerimizin yaşam tarzlarını öğrenmiş olduk. Sunumu harikaydı. Kutluyorum. Emeğine ve kalemine sağlık arkadaşım. En kısa sürede yine sizi tekrar aramızdangörmek isteriz. Kitapta Zelfira Şükürciyeva'nın makalesi de yer alıyor. Okuyabilirsiniz. Bu kitabı mutlaka okuyunuz. Büyükşehir Belediyesi  tarafından ücretsiz olarak halkımıza dağıtılıyor.  Kırım Tatar kardeşlerimizi tanıtımına yardımcı olma adına Zelfira Hanımın yazısından güzel bir alıntı yapayım:

            Türk dünyası tarihinde önemli bir yer tutan, dünyanın en güzel köşelerinden sayılan Kırım Yarımadası, yüzyıllar boyunca farklı kavimlerin geçtiği; dünya tarihinde ve kültüründe derin iz bırakan bir yer olmuştur. Yüzyıllardır boyunca birçok kabilenin kaynaşmasından meydana gelen Kırım'ın yerli Türk halkı, Kırım Tatarları olarak bilinmektedir. Tarihte acı bir kaderi olan millet olarak bilinen Kırım Tatarları, zengin bir kültürel mirasa ve güzel geleneklere sahiptir. Günümüzde kendi topraklarında azınlık sayılan Kırım Tatarları vatanlarına sahip çıkmak için mücadelelerine devam etmektedirler.

           QRIM

Buna '' Yeşil ada'' derler, yüce maali Çatır Dağ,

Bunın bir tarafı çöldir, bir tarafi bağca-bağ

Kelir suvlar yaylalardan, ne güzeldir boyları,

Altın aşlıg tarlaları, gozuları goyları.

Öter guşlar saba-agşam, olur yazda gülistan,

Er ne taraf göz edersen altın aşlıg, bağ-bostan

Pek güzeldir ab-avası, yay ve cay, cay ve yay

Şeerlernin eskileri- Qarasuv, Baçasaray.

Dop-dolu edi halgımızla Yeşil ada bir zaman

Az değildi yurttumızda Manla- Batır, garaman.

Zeval keldi, yurt bozuldı, gaç ve köç aldav ile,

Gitti halglar, keldi yadlar başga al ve dil ile.

Unutmamız çocuglarım, Qırım sizin vatandır,

Saip olunız bu vatana çalışıp edep ile.

Buna ''Yeşil ada'' derler, yüce maali Çatır Dağ,

Bunın bir tarafi çöldir, bir tarafı bağca- bağ.

                             İsmail Gaspıralı

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI