MÜSLÜMANLIKTAN EVVEL TÜRK DİNLERİ
ŞAMANİZM
Prof. Dr. Yusuf Ziya Yörükan tarafından yazılan Şamanizm adlı kitabı geçen hafta içerisinde keyifle okudum. Bu güzel kitabı bana tavsiye eden Prof. Dr. Nakış Karamağaralı'ya teşekkür ederim. Sayın Karamağaralı ile Dibeklihan da sunumunu yaptığı ''Türklerin Anadolu'daki Mührü Ahlat'' etkinliğinde tanıştık ve ayaküstü hoş sohbet ederek, kendisine 'Belleklerde Yaşayan Ahiler' adlı kitabımı imzalayıp hediye etmiştim. Sunumda Ahilerden söz etmesi çok hoşuma gitti. Sohbet sonrası dostluğumuz devam etti ve bana dedesi Yusuf Ziya Yörükan'dan bahsederek kitaplarını okuyup okumadığımı sordu? Yıllar önce Tahtacılarla ilgili bir kitabını okuduğumu ama diğer kitaplarını okumadığımı söyleyince; diğer kitaplarını da okumamı önerdi. Şamanlık ve Şamanizm ile az çok bilgim vardı ama bu güzel kitabı okuyunca bilgi dağarcığıma yeni bilgi ve belgeleri de eklemiş oldum.
Müslümanlıktan Evvel Türk Dinleri adlı kitap, Atatürk'ün isteği üzerine kaleme alınmış ve 1.1.1932 tarihinde tamamlanarak kendisine Dolmabahçe Sarayı'nda bizzat yazarı tarafından takdim edilmiştir. Prof. Dr. Yusuf Ziya Yörükan, yayımlanan bu kitabında Türk Şamanizmini anlatırken onun Türk Müslümanlığının yanında, diğer dinler ve mezhepler üzerinde ve bu nedenle Anadolu ve Türk Aleviliği ve Sünniliği üzerinde yapmış olduğu etkileri de gözler önüne sermeye çalışmış. Bu kitabı ile Şamanizmi ve Müslümanlıktan evvelki Türk dinlerini anlatmanın yanında, karşılaştırmalı bir din sosyolojisi çalışması da meydana getirmiş. Bu güzel kitabı mutlaka okuyunuz. Öneriyorum.
Kitabın 83. ve 84. sayfasından bir alıntı:
Şamanlıkta Türkçe olmayan hiçbir ifade yoktur. Okunan dualar her yerde ve kamilen Türkçedir. Kamların sihri ve remzi (işaret-simge) ifadeleri, hangi ibadet ve merasimde olursa olsun milli dilleriyledir. Hatta Orta Asya'dan uzak yerlerde görülen şamanlarda birçok ıstılahlar (utanç) ve tabirler Türkçedir. Bazı anlatımlar, ileride görüleceği üzerine, diğer dinlere dahi geçmiştir. Şamanlığa Türklerin milli dini denilmesinin mühim bir sebebi de, bütün ayin ve merasimlerin Türkçe olmasıdır. Nitekim Alevilikte bütün ayinlerin ve duaların (gülbankların, tercümanların ve nefeslerin ) Türkçe olmasındandır.
Bir dinin milli olması, onun o millet içinde doğması, o milletin adet ve ananelerinden esinlenmesiyle ve onun dili ile hitap etmesiyledir. Müslümanlığı millileştirmeyi bir yöne doğru ihtiyaca karşın farkında olmadan kendi aleyhlerine olmuştur. Müslümanlığın Türklerde ariyet(eskimiş) bir elbise olarak kalmasına sebep olmuştur. Buna mukabil Alevilik tamamen Türklük ile kaynaşmış ve hatta bu mezhep Arnavutlara geçerken Türkçe duaları, ayinleri ve nefesleri ile beraber geçmiştir. Onun Şamanlığın bir devamı gibi telakki edilmesinin başlıca sebebi de bu seciyesidir. Özyapısıdır.
Yani Müslümanlığın anlaşılmasına ve Türklerin onunla kaynaşmasına mani olmuşlardır. Bundan dolayı Türkler, Müslümanlığın, Muhammediyye namı altında manzum (sıfat-düz olmayan)) ve Ahmediyye namı altında mensur (sıfat- düzyazı), iki halk eseri olan ve tamamen Müslümanlığa aykırı fikirlerle ve üstürelerle (efsane-uydurma) dolu olan bu kitapların münderecaratından ( toplanan- bir araya getirilen) ibaret oluğuna inanmaktadırlar.
Özetin özeti; Türklerin ilk milli dini Şamanizmdir.