MUTLU KÖŞE TURGAY MUTLU
İS -KAN- DİL
Sevgili hemşerim yazar Mehmet Atilla'nın yazdığı İskandil adlı romanını iki ay önce keyifle okuyup bitirmiş ancak tanıtımını yoğun geçen günlerim nedeniyle yapamamıştım. Tüyap İstanbul ve Adana Kitap Fuarlarına katılmam buna etkendir. Hoş, Adana kitap fuarında Tudem Standında Mehmet Atilla ile birlikte bir araya gelerek fuar anısına hatıra fotoğrafı da çekilmiştik. Yeni yılın ilk kitap tanıtımını sevgili hemşerimin kitabıyla başlamak benim için onurdur, mutluluktur.
İskandil; sıvıların derinliğini anlamak, denizin derinliğini ölçme işi veya denizin derinliğini ölçmeye yarayan araç demektir. Aynı terimin Türkçe, Türkçe anlamı, işin iç yüzünü öğrenme, bilgi toplama, sorup soruşturma, yoklama, deneme, tecrübe etme, oltanın dibe gitmesi ya da yüzmemesi için iğneden sonra takılan kurşun ağırlık demektir.
Mehmet Atilla Bodrum Turgutreis doğumlu olduğu ve İskandilin ne olduğunu çok iyi bildiği için romanına bu adı vermesi isabetli olmuş. Romanını okuyunca bunu daha iyi anlayabiliyorsunuz. İskandil kelimesi, üç ayrı sözcükle anlamlar içerdiği için de okunmasına akıcılık katıyor. Geçen yıl Bodrum Ticaret Odasında Mehmet Atilla'nın eserlerini tanıtmak için yapılan panelde sevgili komşum Dil Bilimci Semiramis Yağcıoğlu ve sevgili yazar arkadaşım Şerife Didem Keremoğlu İs-Kan-Dil'i övdüler, yorumladılar ve okurlara okunması için öneride bulundular. Paneli ilgiyle izlemiş ve İskandil'i merak etmiştim. Akabinde Bodrum İLE Kitabevine giderek satın aldım.
Şiir, öykü, roman ve çocuk edebiyatı dallarında ürünler veren Mehmet Atilla'nın hem çocuklar hem de yetişkinler için çok sayıda yayımlanmış kitabı bulunmaktadır. Dil Derneği, Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği ve Türkiye Yazarlar Sendikası üyesi olan Mehmet Atilla, Bodrum'da ve İzmir'de dönüşümlü olarak yaşıyor.
İskandil, İkinci Dünya Savaşı sırasında İstanköy'den Bodrum'a, savaşın gölgesinde yaşanan hayat öykülerini anlatan, özenle yazılmış harika bir roman. Yunanistan'ın İstanköy adasıyla Bodrum'un Akyarlar (Kefaluka) köyü arasında yaşanan olaylara, İkinci Dünya Savaşının yakınımıza dek gelen seslerine, kaçışlarına, kanlı sahnelerine bir pencereden bakarak yazmış eserini Mehmet Atilla. Eylül 1943 tarihinde Bodrum, o günlerde sıcak savaşın eşiğinde ve geceleri gaz lambalarının karartıldığı anları yaşıyor. İkinci Dünya Savaşı topraklarımıza girmese de yakınımızdaki Yunan adalarında İngilizler ve Almanlar tarafından paylaşım savaşı yaşanmaktadır. Her ikisi de bu adaları basamak olarak kullanmak ister. İşte bu savaşın gelişimi içinde, Ege denizinin güz dalgaları kıyılarımıza çok sayıda cesedi getirmektedir. Ayrıca kaçan sığınmacılar da akın akın gelerek yeni bir yaşam kurmak için mücadele etmektedirler. Romanda Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir'in de adı geçiyor. Roman kurmaca bir yapı içerse de savaşın yaşandığı yıllardaki olaylar, geçişler, aşklar gerçekçi dil ve anlatımıyla da okunmaya değer. Mutlaka okuyunuz.
Eğitmen Yücel'le karşı adadan Kefaluka'ya kaçıp gelen Halil Amca'nın kızı ganimetçi, batakçı, kaçakçı Necmi'nin karısı Elif arasındaki ilişki de okuyucuya merak uyandırıyor. Hepsini yazmayayım gari! Az özet yeter. Gerisini merak edenler Tudem Yayın Grubu tarafından basımı yapılan romanı internet üzerinden de satın alabilirler. Keyifli okumalar diliyorum.