DÖRT KONU DÖRT BAŞLIK
AMAÇLARI NE?
BOP projesi çerçevesinde Irak ve Suriye’yi bölen İABD (İ=İsrail ABD) devleti, Projenin 3. Ayağına yönelerek Türkiye’yi istikrasızlaştırıp bölmek için ambargo dâhil açıkça düşmanlık ilan etmiştir. İran’la yapılan ticaretin özellikle enerji alanındaki işbirliğinin Türkiye için yaşamsal önemini bilerek yapılan engellemeler, Türk ihraç ürünlerine konulan ağır vergiler işin cabasıdır…
Söz ettiğimiz güç merkezi; saldırıyı hem ekonomik hem de örtülü askeri tehditle Kuzey Suriye’ye silah yığınağı yaparak, PKK'ya destek vererek sürdürüyor. Irak ve Suriye’nin bölünmesindeki aymazlıkları ve bazı yanlış yaklaşımları ve ekonomi alanındaki duyarsızlıklara rezerv koyarak bu plana dikkat çekmek isterim.
Ulusça uyanık olmamız gerektiğine inanıyorum. Emperyal güçler planlarından asla vazgeçmezler. Bu niyetlerini Lozan’da da açıkça ifade etmişlerdi.
Bizi ekonomik olarak yıkarlarsa; Kıbrıs’ta, Ege’de ve Doğu’da yeni siyasi taleplerle karşımıza çıkarlar. Sevr'i yeniden dayatmak hayalleridir...
Türk Ulusu tarihinden aldığı güçle ve deneyimle bu emperyal oyunları bozacak ve bu oyunlara geçit vermeyecektir.
KİMLİK KONUSU…
Dini, mezhebi, etnik kökeni, derisinin rengi, doğduğu ülke, doğduğu kent, işi- mesleği, aldığı eğitim, sosyal sınıfı, maddi varlığı, bedeni ve bedensel engelleri vb… kimini doğuştan taşıdığı, kimini sonradan edindiği tüm bu özellikler…
“Kişinin kimliğini oluşturur…”
Sonuçta bu kimliklerimizle birlikte hepimiz bir insanız…
Bir kişinin; bunlardan yalnızca etnik kökenini ya da din-mezhebini öne çekerek başkalarına düşman olup onlarla ölümüne çatışmalara girmesi… Başkalarının canına kastetmesi… Aklın ve vicdanın sınırlarını zorlayan bir davranıştır…
Mezhepçi, dinci ve ırkçı terörü lanetliyorum.
İNSANLAR...
İnsanlar, aşağıdaki üç konumda, az ya da çok bazen de inanılmaz derecede değişiyorlar. Bu üç durumda da alçakgönüllü kalabilen, tutarlı bir kişilik sergileyen insanlara saygı duymamak elde değil...
*Şöhret(ün) sahibi olduklarında...
*Servet (para) sahibi olduklarında...
*Makam (yetki) sahibi olduklarında...
ANNELİK ÇOK ÖNEMLİ BİR GÖREVDİR…
Çocuklar bizim hayal saydığımız, soyutladığımız şeyleri gerçek olarak algılıyorlar. Dün genç bir bayanın öfkelenerek çocuğuna: “Artık senin annen olmayacağım.” dediğini işittim… Anne küçük çocuğa "Artık senin annen olmayacağım" dediği zaman küçük çocuk onu gerçek sanır. Anneyle arasındaki güven ilişkisi sarsılır, bu söz onun dünyasında büyük bir yıkıma neden olur... Onun için çocuk eğitimi çok önemlidir. Annelik çok önemli bir görevdir…