Bir ülkenin çağdaşlık ölçütü ne otoyolları ne köprüleri ne gök-delenlerle dolu kentleridir. Uygar ve çağdaş ülkeler; hukukun üs-tünlüğünü tartışmasız kılmış, yurttaşlarına insanca yaşama koşulları sunabilmiş, demokrasi ve laikliği tartışmasız benimsemiş, eğitim ve sağlık hizmetlerini en üst düzeye çıkarabilmiş olanlardır.
Aslında "DÜZEN" dediğimiz şey yeni dünya düzensizliği, Sovyet bloğunun yıkılmasından sonra kapitalist güçler insanlığın üzerine çullandı. Ne kadar çarpık yanlış inançları teorileri varsa çıkarları doğrultusunda uygulamaya koydu. Neoliberal, denilen bu politikalar dünyada yoksulluğu artırırken zenginleri daha da zenginleştirdi. Sokaktaki insanı sömürü düzeninin bir parçası haline getirdi.
Ulusal bayramlar ise, ulus bilincinin gelişmesinde çok önemli etkiye sahiptir. Türkiye'de Ulusal kahramanımız Atatürk'e saldırılmasının, ulusal bayramların yasaklanmasının temelinde bu projelerin etkilerini açıkça görebiliyoruz.
AHLÂK VE DÜRÜSTLÜK
Dürüst ve ahlâklı olmanın ancak dindar olmakla mümkün olduğunu söyleyenler doğru düşünmüyorlar. Dürüst ve ahlaklı olmak vicdani ve insani bir görevdir. Vicdan insanın doğasında vardır.
Bırakın insan doğasını; dürüstlük insanın çıkarınadır da... Siz hiç yalan söyleyerek, insanları kandırarak, dolandırarak, rüşvet alarak, dedikodu ederek, borcunu ödemeyerek, karaborsacılık yaparak, uyuşturucu satarak, insanları küçük düşürerek veya onlara hakaret ederek "uzun vadede" kârlı çıkan insan gördünüz mü?
ULUS BİLİNCİ VE ULUSAL LİDER
Dikkat ederseniz ABD'nin öncülük ettiği Batı ülkeleri, İslam dünyasında şeyhlerin, emirlerin, kralların egemen olduğu ülkelerle hiçbir sorun yaşamıyor. Gülüm-balım geçinip gidiyor. Hedef aldığı ülkeler; Libya, Suriye ve Irak gibi uluslaşma sürecine giren ülkeler... Onları diktatörlük olarak ilan ettiler ve -demokrasi getirme- bahanesiyle saldırdılar. Şu anda bu ülkeler parçalandı, halkı perişan oldu. Eski günleri mumla arar hale geldi.
Aynı güçler Türkiye'yi de hedeflerine koydular. Türkiye'yi doğru-dan yenilgiye uğratamayacakları ve parçalayamayacakları için içten çökertme yoluna gidiyorlar.
Her ülkenin simge olmuş devletinin kurucusu, ulusal kahramanları vardır. Bu ulusal kahramanlar ulus birliğinin sembolü, ortak yaşamanın harcıdır.
Ulusal bayramlar ise, ulus bilincinin gelişmesinde çok önemli etkiye sahiptir. Türkiye'de Ulusal kahramanımız Atatürk'e saldırılmasının, ulusal bayramların yasaklanmasının temelinde bu projelerin etkilerini açıkça görebiliyoruz.
Emperyalizmin bu oyununa gelmeyelim. Ata'mıza sahip çıkalım, ulusal bayramlarımızı daha büyük coşku ile kutlayalım ki Türki-ye'mizi parçalamak bizi birbirimize düşürmek isteyenlerin hevesleri kursağında kalsın.
ÖDÜNÇ ALMADIK
"Bal tutan parmağını yalar." ı başka uluslardan ödünç almadık. İngilizceden, Fransızca'dan, başka dillerden geçmiş değil. Özbeöz Türkçe.
Herhangi bir görev üstlenmiş kişinin görevinin sağladığı yetkiye dayanarak nemalanabileceğini, halkımızın onayladığını belirten bir söz.
"Atasözü" demeye dilim varmıyor ama ne yazık ki atasözü.
Niye şaşıyoruz ki; yolsuzluğun, hırsızlığın bu kadar çok olmasına karşın halkımızın tepki vermemesine.
Gene de halkımıza hırsızlığın "hırsızlık" olduğunu anlatmaya; onları dürüst ve vicdanlı insanların yanında yer alma çağrısına devam edeceğiz.
TURGUT DERELİ