Yadiğar Sarı'yı Kaybettik
Ünal Şöhret Dirlik
Yadigar Sarı Kayserili bir öğretmendir. Dalaman Lisesi’nde bir müddet öğretmenlik yapmıştır. Müfettiş olunca Ankara’ya gitmiş, bakanlık Müfettişi olunca yurdu adım adım dolaşmıştır. Emekli olduktan sonra Dalaman’a gelip yerleşmiştir.2009 yılında “Aşk Başkadır / Aşk Baştadır” isimli şiir kitabını yayınladı. Şimdi de; “Aşksız Da Yaşanmaz ki!” Adını verdiği İkinci şiir kitabıyla karşımızda. Bir üçüncü şiir kitabının da yolda olduğunu satır aralarında öğrenmiş bulunuyorum. Kendisini kutluyorum.
Dalaman Darısı şiirini örnek olarak aldım. Daha önceki yıllarda rahmetli Arif Karakoç da Dalaman Darısı’na şiir yazmıştı. Şair sarı; Dalaman’ın akdarısına yazmış aşağıdaki şiiri. Bakalım beğenecek misiniz? ( Ünal Şöhret Dirlik)
Değerli Eğitimci, Milli Eğitim bakanlığı Baş Müfettişi iken Emekli olunca doğruna daha önce çalıştığı Dalaman’a yerleşen ve arka arkaya şiir kitapları yayınlayan Yadigar Sar önceki gün Dalaman’da hastanede öldü.. Ondan geriye çok güzel anılar kaldı. Bu yazımda Akdarı üzerine yazdığı şiirini tanıtan bir yazımı sunuyorum. Asıl Dalaman darısı Mısır darısıdır. Ama akdarıdan da incecik yufka gibi ekmek yapılır. Önce Akdarı üzerine yazdığı şiiriyle ilgili yazımı sunuyorum. Kederli ailesine baş sağlığı diliyorum.
DALAMAN DARISI
YAZAN: YADİGÂR SARI
Tarla , tokat, boş galmasın deyi ekmişim akdarıyı,
Gurt, guş yemesin deye başına diktin goca garıyı,
Öldük öldük dirildik; sürüdük geldik guru deriyi
Bi daha buralara bastırman seni Dalaman darısı!
Vara taala boş galaadı, seni de ekip ekip bıçmasadın!
Gavurup yidim emme, üsdüne de su içmesedin,
Haldan hala düşürdün, bari bu gışın uçmasadın;
Ölür giderin de; bu illere goman Dalaman darısı!
Varan giden; akdarı taalası başına oturan dedin,
İçine giren,bir püskül alan da; kökünü gıran dedin,
Bunca çalışdım boşuna, Allah’a olsun haykıran dedin
Başımı yedin, goca garı dırdırınla, Dalaman darısı!
Varan giden de taalaya; şu akdarıya bakan dedin,
Yolup yolup da; sapını kökünü çuvala gatan dedin
Gördüm bazarı para etmeyi, taalada yakan dedin
Tööbele olsun, seni taalaya goman Dalaman darısı!
Evelini bilmez idin;gari gördüm, bildim hindi,
Seme belime bastı; yük ağır boynuma bindi,
Yüce dağları gar bastı,gara garga uvaya indi;
Gıymatın yok, kim baka yüzüne; Dalaman darısı!
Yüklendin yükü,varan giden de; satan dedin,
Arpe, buydey birlikte, garıştırp gatan dedin,
Bakdım gördüm beş para etmeyi, atan dedin;
Akdarı elinden neler çekti; gocu buban karısı?
Demene gittin, daşı dönüp duru, darıyı ezmeyi,
Ofise gittin satan deyi,mamurun galemi yazmayı,
Aazıma geleni dedim, bene hiç darılıp da gızmayı;
Haktan başımıza mazarat mısın; a gahpanın darısı!
Tavuk, cücük çör çöp arasından seçer, onu bırakır,
Hayvana yem olmaz, tokmak al da taş dibekte kır,
Hiç çare değil, ne dersen de,istersen baar, haykır
Soyun gurusun, sapın çürüsün; Dalaman darısı!
Ünnedim çıka geldi; boz eşşenen, geçinin sarısı
Gıtlık oldu emme, gıymata bine Dalaman darısı!
Elde avuçtaki para etmeyi, duru taalada yarısı;
Nedir elinden çektiğim, kör olası; Dalaman darısı.
Üç gün oldu gara gazana ıslayalı;daha da şişmeyi
Sabahtan goydum gaynatmaya, kör olası bişmeyi
Çiğnedim de yudam dedin, boğazından aşmayı
Nereden geldin bizi buldun; a deyusun akdarısı?
Gaynadıp yedik akdarıyı, öldüreyazdık goca garıyı,
Gücül düştük hasdaneye, dokdor gelip de bakmayı!
Ölse de gurtulsam dedin, yalvaadım da canı çıkmayı,
Ne uğursuz şeymişsin akdarı, kimse yüzüne bakmayı!
Gomşular arasında ödünç veedik, kimse almayı!
Özü yerde gahpenin, garışdı topraa, süpür gelmeyi,
Biz bunca emek verdik, gendisi gıymatını da bilmeyi,
Ne deyen gari; bulanık sulara gatılasın; Dalaman darısı.
İrabbime yalvaadım, yakaadım, darıya muhtaç eyleme,
Günlerdir yatarın, bebelere dedim kimseye söylemeyi,
Eller, başının derdine düşmüş, akdarıya itibar eylemeyi
Bi dedigodun ettik; sene sene dees oluvesin; Dalaman darısı.
(*) Yadigâr Sarı
Emekli Bakanlık Müfettişi