Küçük ressam, eli kalem tutmaya başladığından itibaren akranlarından farklı, güzel çizimler yapmaya başladı. Yaptığı resimler büyük beğeni topluyordu. "Küçük Picasso" diye anılıyor. Adı Diego Demir. 7 Mayıs 2009'da Madrid'de dünyaya geldi. İzmirli Türk anne ile İspanyol babanın ilk ve tek çocuklarıdır. Eğitmen-Yazar anneannesi ve asker emeklisi dedesi, biricik torunlarının doğumu anısına, İzmir'deki evlerinin bahçesine bir nar fidanı diktiler. Şansı nar taneleri gibi bol, ömrü bereketli olsun diye.
Diego Demir, iki dilli, çok kültürlü bir aile ortamında büyüdü. Annesiyle Türkçe, babasıyla İspanyolca konuşuyor. Annesi biricik oğlunun Türkçeyi öğrenmesine çok özen gösterdi. Bebekliğinden beri onunla Türkçe konuştu, her Ağustos ayında onu İzmir'e getirip anneannesinin ve dedesinin yanında bir ay kalmasını sağladı. Diego Demir, güzel Türkçesi sayesinde on yaşındayken İspanya'dan Türkiye'ye tek başına geldi.
Doğuştan yetenekli bir çocuktu Diego Demir. Oğlunun resme olan ilgisini fark eden annesi ona resim defteri ve renkli kalemler aldı. Küçük çocuğun, karnını doyurduktan sonra önüne resim defterini açar, boyalarını koyardı. O, minik dünyasında renklerle meşgul olmaktan çok mutluydu.
Dört yaşındayken resim yapmaya başladı. "Miki ile Mini"yle başladığı resim hayatına, yaşı büyüyüp ilgi alanı değiştikçe farklı çalışmalar ekledi. Annesi küçük ressama palet, tuval, çeşitli boyalar ve fırçalar alıp önüne koydu. Bir de çalışırken giyeceği beyaz bir önlük. Diego Demir'in aldığı yaşlara göre yaptığı resimlerinden bazıları: Yedi yaşındayken Monet'in eserlerinden esinlendiği empresyonist bir çalışmaya, bir yıl sonra evlerinin neşesi kakariki türü kuşlardan Kuşi ve Duşi'yi, dokuz yaşına geldiğinde ise Star Wars efsanevi uzay gemisi Death Star'ı ekledi. 2019'da ailece Türkiye'ye gelirlerken getirdiği, Madrid'de yaptığı yağlıboya Ayasofya Camisi tablosunu anneannesi ve dedesine kendi eliyle armağan etti. 2020 yılında evlenen dayısı ve eşine yaptığı düğün hediyesi ise onları resmettiği çini mürekkebi-kara kalem çalışmasıydı.
Onun resimlerinde doğa ve hayvan sevgisi, barış teması kardeşlik türküsü söylüyor. İstanbul'un tarihi Ayasofya Kilisesi ile modern çağda çocukların tutkusu haline gelen bilgisayar oyunları, Japon Naruda dizisinin kahramanları bir renk uyumu ile fona yansıyor. Diego Demir renklerin ve çizimlerin diliyle şiir yazıyor.
Hikâye, Picasso'nun ülkesinde resim yarışmasını kazanmasıyla başladı.
Diego Demir, altı aylık bebekken ailesi onu güvenilir bir anaokuluna verdi çünkü annesi Madrid'de bir Alman firmasında mühendis olarak çalışıyordu. Dört yaşındayken hiç yardım almadan yapmaya başladığı resimler hayranlık uyandırıyordu. Diego Demir Miki ile Mini resmiyle o yıl, "Disney Junier Çocuk Dergisi'nin Çocuk Ressam Resim Yarışması"nı kazandı. "Küçük Picasso" diye anılmaya başladı.
Diego Demir'in en büyük şansı, onu çok seven, sevgiyi hayatının merkezine koyan, sanatın evrensel gücünü bilen bir aileye sahip olmasıydı. Ailesi, yetenekli oğulları beş yaşına geldiğinde, çocuklarındaki yeteneği geliştirmek için onu "Almer Müzik ve Resim Çocuk Akademisi"ne kaydettirdi. Bugünlerde ilk gençlik yıllarına doğru adım atmaya başlayan Diego Demir, beş yaşından beri hiç ara vermeden gittiği çocuk akademisinde piyano çalıyor hem de resim dersleri alıyor. Resim dalında şimdilik kesin bir tarzı yok, tarzları keşfetme aşamasında henüz. Annesi "Biz onu zorlamıyoruz. Akademide yol gösteren öğretmenleri var." diyor. Yağlıboya, suluboya, akrilik boya, kara kalem, pastel kazıma gibi değişik resim tarzlarını öğrenerek güncel konularda çalışmalarına devam ediyor. Son bir senedir seyrettiği Japon anime filmlerinin etkisiyle Manga denilen tarzda çalışıyor. Çocuk Ressamlar Sergisi'ne resimleriyle katılıyor.
İspanya ressamlarıyla ünlüdür. Ailesi, yetenekli çocuklarını resim sanatı ağırlıklı müzelerden Madrid'de; dünyaca ünlü El Prado, Thyssen Bornemisza, Reina Sofia adlı müzeler ile Paris'teki Louvre Müzesi'ne götürdü. Annesi, "Diego Demir'imiz, bu müzelerde ünlü ressamların eserlerini inceledi. Onlardan esinlenerek yaptığı resimlerde kendi yorumunu tuvallere yansıtıyor. Gördüklerini kendi yorumuyla harmanlıyor. Örnek aldığı bir ressam yok henüz," diyor.
Küçük Picasso, öğrencisi olduğu Logos İnternational Collage'de Türkçe ve İspanyolcasının yanına İngilizceyi de ekledi. On iki yaşındayken başlamış olduğu kolejin orta kısmında Almancayı da öğrendi. Diego Demir, donanımlı bir genç olarak yetişiyor. Derslerinde de çok başarılı. En sevdiği dersler Matematik, Biyoloji ve Sosyal Bilgiler, özellikle Eski Çağlar Roma Dönemi.
Küçük ressam, neredeyse doğduğu günden beri Roma tarihinin beşiğinde. Onun gördüğü Roma şehirlerini pek çok çocuk görmemiştir. Geçen gün Coğrafya öğretmenine bir itirazı olmuş. Öğretmen, Mezopotamya'nın Hindistan'da olduğunu söyleyince, bu yazının kahramanı hemen düzeltmiş. O, büyüyünce mimar olmak istiyor. En büyük hayali Lego Firması'nda tasarımcı olarak çalışmak!
Ben de anneannesi olarak, biricik torunum Diego Demir'le gurur duyuyor, onu çok seviyor ve özlüyorum. Resim yeteneğinin yanında insana, hayata, doğaya karşı sevgi dolu, sorumluluklarının farkında olan, dalından bir çiçek koparmamış, karıncayı ezmemiş bir kadife yürektir o!.. Biricik torunuma hayat basamaklarını çıkarken sağlık, mutluluk, başarılarla dolu bir gelecek diliyorum. Sanatın ışığında yolu daima açık ve aydınlık olsun.
29 Ağustos 2024, Özdere / İzmir
Firdevs Tunçay
zorlamıyoruz. Akademide onlara yol gösteren öğretmenleri var. Diego'm bu yıl on iki yaşında. Yetenekli çocuğumuzu sonuna kadar destekleyeceğiz," diyor.