Aksu Köy Enstitüsü gördüklerim, heyecanlarım.

Aksu Köy Enstitüsü gördüklerim, heyecanlarım.

 

(Köy Enstitülü Cemalettin Dökmetaş Muğla’da vefat etti. Tüm sevenlerine, dostlarına,  ailesine başsağlığı diliyorum.  Işıklar içinde yatsın.)

Köy enstitüleri en çok ilgimi çeken,  etkileyen eğitim kurumları oldu hayatımda. O nedenle bu konuda yazılan pek çok kitabı okudum,  inceledim.

Yapılan pek çok sempozyumlara tanıklık ettim,  neredeyse .

Heyecanım hep artarak,  o köy enstitülerinin kurulduğu yerleri görmek için koştum . İncelemek, gezmek , görmek oldu.

Bu kez Aksu’ydu heyecanım . Aksu Köy Enstitüsünü o görkemli, aynı anda tarihsel yeri.

Emeğin , alınteri ve üretmenin,  iş içinde iş uygulamasının yapıldığı yerler, dev proje.

Her tür doğa olaylarını bilimsel çalışmalarına dönüştürdüler . Her tür programı matematiksel kurdular .Aksu’ya uzanan yolculuğum,  o yolu “o günün levhasını” gözlerimde canlandırırken  heyecanım , kalbim durmadan atıyordu,  o çocuklarına.

Aksu’nun fotoğraflarını aldım bir çırpıda koşa koşa.

O lojmanlarına tırmandım .Ne gördüm!!!

Milli Eğitim o günün lojmanlarını ailelere kiraya vermiş.

Bir lojmanda oturan Nazmiye hanımla eşi öğretmen kendisi memur bir oğlu beş yaşında, bir kahve içimlik anı yaşadım.

Bahçesine dut dikmiş öyle meyve yüklü . Çok lezzetliydi , ağacından koparıp yedim.

Tavukları  var . Anılar ve doğa ile  görkemli tepede içe yaşıyorlar .

Bir gün o çocuk büyüyecek, çocukken oturdukları yeri  incelemek isteyecek .

Lojmanlarını  içindekiler daha günlük ihtiyaca dönüştürerek kullanıyorlar .

Çam ağaçları o günün çocuklarını sanki çığlık çığlığa gururlu çağırıyordu .

Tam bu sırada Aksudan mezun Naciye Makal’ın telefonunu çevirdim.

Aksu’dayım okulunuzda diye sesim karıştı.

Fotoğraflarını yayınlayacağım.

Güneyde Yaşayan Çınar Ünal Şöhret Dirlik orada okudu .

Bir mektubunda der ki;

 Ben , Kemal Kara, Rüştü Karakoç önce Yerkesik Karacaören de Raziye ananın orada kaldık Raziye ana bizi ağırladı .(Rüştü Karakoç’un annesi elbette çoktan vefat etmişti o mektup yazıldığında bana ) Dipdiri serin Karaca ören havasında uyuduk dinlendik. Sabah erkenden Muğla Kız Meslek lisesi dibinden bir jipe binerek Aydın’a.  Aydın’dan trenle Burdur’a geçtik. Derken ver elini Aksu , diye anlatır.

Naciye Makal ise şu an zor günler yaşamaktadır .

Hayat yoldaşı Bizim köy’ün dehası Mahmut Makal henüz hastaneden çıkamamıştır .

Aksu’da iki bina restore edilmiş biri müze, diğeri kütüphane olacak.

O tarihin tüm belgeleri araç gereçleri başka bir  binada sergileniyor.

Lojmanlarının önünde, yollarında çocuklar koşuyor, top oynuyordu .

Bir tepeye doğru kurulmuş görkemli köy enstitüleri hala, hala eğitimin sonsuz etkileyici tanıkları, anıtları örnekleri , modelleri olarak duruyor, zamana, eğitime önderlik ediyor.

Aksu Köy Enstitüsü çocukların bilimsel ve uygarlık ışığına dönüştüğü büyük devinimdir .

Bu enstitüler Türkiye’nin en büyük, dönemin en uygar eğitim yerleri idi , ateş böcekleri gibi kondular , ışıdılar .

Kalbim bu kez Aksu’da atıyordu .

YAZARIN DİĞER YAZILARI