Haşmet Işık'a Vedaydı!

Haşmet Işık'a Vedaydı!

Bak geçiyor mevsim, ölüm çıplak.

Zaman sensiz tutmuş, yalınayak.

O görüntüler, o anlar ve "ölüm" yok oluş, içimizden koptuk başkanım.  Erkendi son gidişin, yolun sonunda o anlar hep hissettim,  hep içliydim, hep hüzünlü,  üzgündüm,  derinden açıldık ya aşk olsun başkanım!

Daima seninle idim, daima seni çok seveceğiz.

Yıldızla, sevgiyle, gönülle,  hüzünle uğurladım seni.

Güzel başkanım vedana hazır değilim, öyle bir vedayla gözlerim, yüreğim dökülüyor yutkunuyorum.

 Seni tüm benliğim ve sevgimle,  saygımla ömre değecek, o unutulmaz  sevginle uğurluyorum.

(O  fotoğrafımızın çekileceği gün Başkanlığın sona ereceği ve son Meclis toplantısına seni çağırıyorum, bekliyorum, "birlikte olalım" dediğin gün, Belediyenin o bahçesinde oturup çay içtiğimiz sohbet ettiğimiz gün çekilmiştik.)

Biz seni tüm kalbimizle sevdik.  Seni kaybettik.  Çok üzgünüm.  Güzel şeyler kalbimizde bıraktın ya aşk olsun. Veda etmek hazır değilim ki, o vedaya.

Biz Yatağan Eski Belediye Başkanımız Hasan Haşmet Işık'ı kaybettik.

Fotoğraflarda kalmak. Alışmalı mıyım? Ya fotoğraflar da olmasa. Anılar nasıl yaşayacak?

Tarık Dursun ne demişti? Fotoğrafı kim bulmuşsa onu  saygıyla selamlıyorum. İnsanı hiç eskitmezler.

Seni Yatağan Belediyesi Yazı İşleri Müdürlüğü görevindeyken tanıdım.

İnsan Hakları Derneğimizin onurlu üyesiydin. Ve her gün, yıllar mevsimler, bilirim ki, ömür denen şeyde, yolun bir gün sonu var. Ancak güzel,  onurlu tanışıklığımız hep daha güçlenerek mevsim türkülerine dönüştü.

Siyasetine de değineceğim şüphesiz.  Büyük çabalarını,  yalnızlığını.

En son seçim kazandığımız günlere de değineceğim.

Şimdi şunu söyleyebiliyorum. Ne mutlu güzel tüm düşüncelerimizde, vicdanımızda kalabildin. "Ne hüzün,  ne hazin" yaşam denen yolda öyle kalmayanlar.

Dupduruyum diyebilmek,  pırıl pırıl önce  İNSAN kalabilmek, ışık IŞIK kalbimiz.

Yaşamın destekleyeceği tüm değerler İNSAN olmak. Şüphesiz öyle kaldın. Ancak, mutlu öyle kalabilmek.

Mutlu olunur mu hiç bilmez miyim?  Hüzünlü bir duygu yaşıyorum,  şimdi. Yolun sonu her rüzgar, her fırtına, her yağmur, her güneş açtığında,  iklimler döndüğünde, mevsimler geçtiğinde.

YOLUN SONU bir gün ya!  Alışmalı, insan hayatı değerlerinde yaşamayı bilmeli.

Henüz vedaya,  o son vedaya alışamam. Dokundurmak istemiyorum ölümü ya!

Sevgili Oğlun Barış'la hep haberleştim. Seni sordum. Bilgi aldım durumunu hep merak ettim.

Dokundurmak istemedim daha yaklaştığın o çizgiye. Yaşamdaki çizginin o tarafına doğru gidişin. Hep bir gün iyileştiğinde,  nasıl da kucaklaşıp MERHABA diyeceğimiz kocaman günlere inanmak istedim.

Erken  ömre veda edişin, gidişin,  Başkanım.  Seni sonsuz sevgi, ışıkla, yıldızla uğurluyorum.

Yıldızlar, yağmur, ay, güneş, rüzgar, ağaçlar, böcek börtüler, kuşlar. Sana yağacak hep. Sesleri çağlayacak mezarında.

Seni daima sevgiyle saygıyla seveceğim, özleyeceğim .

Ne çok üzgünüm ben, ne çok!  Hüzün var kalbimde.  Yatağan eski Belediye  Başkanım saygı değer, halkını çok  candan seven bir başkanını kaybettik, kaybettim.

Ailene, sevenlerine, Barış'a, yüreğin gibi  dostlarına  başsağlığı diliyorum.


YAZARIN DİĞER YAZILARI