GÖKOVA’DA ŞADAN GÖKOVALI KÜLTÜR EVİ’NİN AÇILIŞINI YAPTIK.
Heyecan günler öncesinden başlamıştı. Mesajlar, tarih, program. Tarih kondu. 27 Ekim 2018. Gökova’da yaşanacak bu sevinç.
Doğduğu topraklarda açılacak bir kültür evi, içinde kitaplar raflarıyla, oda tasarımı düşünülmüş, dekor edilmiş bir yer. “Şadan Gökovalı Kültür Evi”.
Evet Prof. Dr Şadan Gökovalı için o gün daha ölümsüz bir gün ve heyecan. Doğup büyüdüğü ve hep geldiği bu köyünde ne çok anı, ne çok duygu, ne çok izler bıraktı veya duyguları ney’di, neler yaşadı? Hepsi de bir filmin belgesel yapımı gibi.
Kaçırılamaz bu açılış. Yaşanmalıydı. Orada olmalıydı.
Güneş Gülleri’ne gelecekti tüm sevenleri, dostları , tüm Gökova halkı.
Şadan hocamızın gözlerinde mercan Gökova ve o kucaklaştığı insanların mercan bakışlarını heyecan sarmış, gözleri, elleri ile tutacaktı o gün.
Muhteşem bir gün bu! Nasıl kaçırılır? İşte bu güzelliğe dokunacaktı gözlerim. Gözlerim sevinç yaşayacaktı. Ellerimde bir tutam sevgi, koşacaktım.
Gökova’daydık o gün. Şadan Gökovalı’nın köyünde. Hocam Akyaka’yı Gökova diye dillendirir hep. Ancak, Gökova mahallesindeyiz.
Güneşe sorduk? Gökova’nın o dağlarına, dalgalarına inen yıldızlara sorduk? Programda olanlar, gelip geçenler, fotoğrafları kalanlar hepsi de Şadan Gökovalı fısıldaşıyordu. Saman yolundan geçtiler.
Kimler yoktu? Hocamın tüm sevgilileri demeliyim!. Hala o muhteşem programı. Hocamın doğduğu, gözlerini hayata açtığı Gökova’da "Şadan Gökovalı Kültür Evi’nin açılışına tanıklık etmekten, orada bulunmaktan kendimi çok şanslı, çok özel hissettiğimi söyleyebilirim...
Bu sevinçleri katan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’e teşekkür etmeliyiz!!! İyi ki yaşattı, iyi ki düşledi, iyi ki gerçekleştirdi.
Gökova muhtarımız Ulaş Bavut’un kattıkları, heyecan oldukça çok izlenmekteydi.
“Şadan Gökovalı Kültür Evi” için rahmetli Ünal Türkeş’le birlikte Azmak’ta bir söyleşide çekilmiş “fotoğraf ve not düşülmüş” imzalı çerçeve ile gittim. Kültür evindeki tasarımı tamamlayacaktı.
Tüm konuklar geldi. Başkanlar geldi. Köy diyorum, mahalle diye anılsa da artık.
Gökova’da dağlar kanatlandı, ırmaklarda oynaşan kurbağaların sesi vardı , koyları yalayan melodiler durur mu, o gün hepsi bir ağızdan şarkı söylediler , "Şadan Gökova’lı Kültür Evi " açılacak diye gümüşsü aşkla sulardan uzanıp geldiler.
Düşüncelerim, heyecanlarım karışık koşuyorum. Birden yukarı merdivenlerden çıkıp içeriye dalacağım, göreceğim.
Birkaç görevli son birkaç işi yapıyordu. Tekrar aşağıya indim.
Artık dinleyin “Şadan Gökovalı Kültür Evi “açılacak. Açılış programını Muğla Sanatseverler Derneği Başkanı Sadettin Özbek’in sunumu heyecanlandırdı. Kültürel bir beraberlik coşkusuydu gün, fotoğraflarla belgelendi.
Açılış konuşmaları bitti. En çok CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin özel, güzel şeyler söyledi. Söylediği güzellikleri, dile getirmeliyim, etkileyici. Ne heyecanı yaşamışsam dile getirmeliyim, yazıya dökmeliyim gerçekleri.
Şadan Gökovalı hocam tam karşıya kendisine ayrılan masaya geçti. Hepsini fotoğraf kareleri ile betimledim. Üstünde kitaplar yığılı.
Şadan hocamın Muğla Büyükşehir Belediyesi yayınları olarak çıkardığı pek çok kitabı vardı. İbrahim Ergin’de “Aşkın Bana İhtiyacı Var” adlı kitabını imzalayacaktı. Çok iyi yakıştı diye düşünüyorum. Bir de o kitabın tasarımcısı Şadan hocam olmuşsa.
Şadan Gökovalı “Güneş gülleri” kitabını yeni yayımladı, imzalayacaktı. Biraz Güneş Gülleri’nden söz etmeliyim.
Ucunda yar Yerkesik doğduğum, yaşadığım yöreme uzanan. Ulusal, evrensel değerlere mal olmuş bir şair idi Mehmet Karabulut.
Mehmet Karabulut’un tüm kitaplarından şiirlerini seçerek bir kitap haline getirdi. Kaç yıl önceydi, Şadan hocam böylesi bir düşü dile getirdi. Hatta Gazeteciler Cemiyeti Genel Kurulu’nda “Ünal Türkeş, Nabide Kılınç’la birlikte Mehmet Karabulut’un şiirlerini yayımlayacağım” demişti. Emek, heyecan, kitap Şadan hocamın güzel eseri.
Mehmet Karabulut artık hayatta değil. Ancak önceden kendisine böyle bir sevinci yaşattım, söyledim duymuştu kaç yıl geçti!
“Güneş Gülleri “ işte böyle güneşe çıktı , hocam eserin gerçek sahibine diyerek imzaladı, Mehmet Karabulut’un eşi Belgin Hanıma gönderdik.
Bu kitabın tanıtımını o gün İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen yaptı. Dedi ki. Hocam şairden bir şiiri okumamı istedi, şiir hüzün verse de okuyacağım, dedi.
Akdarı fırladığında üç misline/yıl kırk bir kırk iki/Babası getirip bıraktı Emine’yi/Yerkesik’teki Hacı Karalar’ın evine/Emine bu evde/ Çocuk bezi yıkadı, dayak yedi/Ve sonra ırzına geçtiler bir gece vakti/üst üste/Marçal dağlarında bir uçurum/Dibi kanişeden (kaynaş) keskin kaya, bir karış su/Çiçeklere, ardıçlara en yakın yerde/Emine ak bir yontu gibi gelip durdu/Önce güvercine benzedi uçuşu/Çiçekler rüzgarında titredi/Sonra yıldızlar bir vakit sığ suda/Arayıp durdular eski yerlerini.
Şadan hocamın tüm konukları, köyün beyaz, mavi yazmalı güzel kadınları, gülen gözleri ve erkekleri hepsi imza için sıra oluşturdu. Şadan hocam’la bir imza belgeseli oluştu ya, o an gözlerim gümüşsü türkülerden geçiyordu.
Şadan hocamın ablası, ailesi. Açılışın baş konuğu idiler. Duyguları geçti o açılışa, belgesel oldular. Kurdela kesildi. Ve “Şadan Gökovalı Kültür Evi”ne geçildi.
Yukarı çıktım. Çıkmadan önce hemen karşısında bulunan caminin merdiveninden binanın ve levhanın fotoğrafımı çektim. Çünkü arşivime belge oluşacaktı, her anından özel bir kare kaçıramazdım.
Odadaki masasında tam da Gökova’ya yıllarını vermiş iki değerli biri bilim insanı Şadan Gökovalı, diğeri iş dünyasının tanınmış ismi Hamdi Yücel Gürsoy birlikteliğini, söyleşisini objektifimde çektim.
Çok özel bir açılışa tanıklık ettim.
Teşekkürler Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Osman Gürün’e ve Gökova Muhtarımız Ulaş Bavut’a.. Ula Belediye Başkanımız Ümit Karaaslan’a. Kitabı yayınlayan Güneş Gülleri’ni hayata katan Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş’e... Emeği geçen herkesi kutluyorum.
Kitabın 27 sayfasında yazımla tanıklık etmekteyim, Yerkesik yöremim şairini sözcüklerde belgeledim.
Hayırlı uğurlu olsun Gökova’ya, selam olsun. Prof. Dr Şadan Gökovalı Hocam’a, güzelliklerle dolu bir ömür diliyorum.