DÜNYANIN İLK KİMYASAL SAVAŞI

DÜNYANIN İLK KİMYASAL SAVAŞI

(RHODODENDRON/GRAYANOTOKSİN)

Değerli okurlar,  bilindiği üzere COVİD-19 nedeniyle iyice evlere kapandık. Şükür ki, okumak ve yazmak gibi bir alışkanlığımız çok eskilerden beri süregelmektedir.  Bir kitabımız ile bir kitap çalışmamız çok şükür uzun uğraşlar sonunda dünya yüzü gördüler.  Sıradaki kitap çalışmalarımız da hızla sürmekteler. Ancak yalnızca yazmakla olmuyor, bir yandan da yazmayı besleyen okuma ara vermeden sürmektedir. Geçenlerde kütüphaneden aldığım kitaplar içerisinde "TARİHİN SEYİR DEFTERİ" adlı kitaptan bir öykü çok ilgimi çekti ve bunu siz okuyucularımla da paylaşmak istedim. Öykü şu:

"Kimyasal ve Biyolojik silah kavramlarının dünya durdukça gündemden hiçbir zaman düşmeyeceğidir.  Bundan 2000 küsur sene önce yaşamış olan Kral Mitridates de, bu gün Trabzon' un bulunduğu havalide kurulan Pontus Devletinin kralı olarak Romalılara karşı ilk kimyasal silahını yapmış, bunda da başarılı olmuştur. Mitridat, Trabzon taraflarında kurulmuş olan Pontus Devletinin Kralı ve aynı zamanda bilinen ilk büyük eczacıydı. Pontus Kralı, M.Ö. 67 yılında, ezeli düşmanı Romalı' lar ile bitmek tükenmek bilmeyen savaşlarından birine girmiş ve Roma birlikleri bu gün Trabzon' un kurulu olduğu yerde bulunan Pontus başkentinin yakınlarına kadar gelmişlerdi. Her iki taraf da savaş planlarını yaparken, Mitridat' ın maiyetinde bulunan ve onun gibi tarihin ilk eczacılarından olan Katenas, krala değişik bir fikir verdi. Kendilerinden üç asır kadar önce yaşamış olan Yunanlı tarihçi Xenophon' un "ONBİNLERİN DÖNÜŞÜ" isimli meşhur kitabında yazılı olan bir olayı hatırlattı. Xenophon, İran ordularının önünden geri çekilen Yunan askerlerinin Trabzon taraflarında kamp kurduklarını ve binlercesinin burada can vermiş olduğunu anlatıyordu. Xenophon' un yazdığı olay şuydu:  

Yunan askerleri, Trabzon taraflarında, cennet gibi bir sahilde kamp kurmuşlardı. Denizden her türlü balık çıkıyordu. Geride yemyeşil dağlar ve tepeler açelyalarla süslüydü ve etrafında binlerce arı kovanı vardı. Kovanların içindeki ballar son derece lezzetliydi. Yunan askerleri buldukları balların tamamını yediler. Felaket, işte bundan sonra geldi. Askerler kusuyor, ayakta duramıyor ve kendilerini kaybediyorlardı. Gerçi ölen yoktu ama ordu perişan vaziyetteydi. Bin bir güçlükle toparlandıktan sonra dönüş için yola çıkabildiler.

MİTRİDAT, savaş planlarını Katenas' ın anlattıkları üzerine kurdu. Önce yiyeni kendinden geçiren balı inceledi. Arıların bal yaparken o bölgenin dağlarında bulunan ve bu gün 'Rhododendron' denilen bir tür açelyayı kullandıklarını fark etti. Çiçeklerde bulunan bazı maddelerin vücudu çok kısa zamanda etkileyip hareket kabiliyetini ortadan kaldırdığını gördü ve arı kovanlarının yoğun şekilde bulunduğu bir vadiyi savaş meydanı olarak seçti. Askerlerini etraftaki dağlara gönderip bulabildikleri kovanları derhal getirmelerini emretti. Gelen kovanları zaten balla dolu olan vadinin dört bir tarafına yerleştirdi ve hazırlıklarını tamamladıktan sonra taktik bir operasyonla Roma birliklerini vadiye çekerek burada kamp kurmalarını sağladı. Romalılar, o tarihten üç asır önce, Yunan askerlerin düştüğü tuzağa düşmüşlerdi. Dört bir tarafa saçılmış olan bal kovanlarına üşüştüler, kovanlar hemen boşaldı ve Roma ordusu birkaç saat içinde yerlere serildi. Mitridat için işin gerisini getirmek artık çok kolaydı. Romalı askerlerin kendilerinden geçmelerinden hemen sonra Mitridat' ın dağların gerisinde bekleyen birlikleri kampı bastı ve Roma ordusu birkaç saat içerisinde kılıçtan geçirildi. Mitridat' ın bu hilesi, askeri tarihe "Dünyanın ilk Kimyasal Silahı" olarak geçecekti.

Romalılar, çok yenildiğinde duyuları köreltip vücudu hareketsiz bırakan ve bu gün "DELİ BAL" denilen baldan yemişlerdi. Deli balın içerisinde 'GRAYANOTOKSİN' denilen bir maddenin bulunduğu, bu maddenin hücre zarlarını hareketsiz bırakarak içerideki sodyumun dolaşımını engellediği ve hücrelere yaklaşık 24 saat boyunca fonksiyon kaybı yaşattığı, ancak asırlar sonu anlaşılacaktı. GELECEK YAZILARDA BULUŞMAK UMUDUYLA.

YAZARIN DİĞER YAZILARI