KARABURUN'DAN EFES' E MİMAS YOLU NERGİS FESTİVALİ

KARABURUN'DAN EFES' E MİMAS YOLU NERGİS FESTİVALİ

                Değerli okuyucular, Nurican TUR' un İzmir/Karaburun'a; NERGİS FESTİVALİ' ne gideceğini duyunca hiç düşünmeden talip olduk ve Cumartesi günü sabahın köründe Köyceğiz'den çıkarak yollarda mola vere vere 465 km. lik yolu 6 saatte gidip 12.30'da yağmur olasılığı ile birlikte kapalı bir havada Karaburun'a indik. Daha yolda iken Rehberimiz Eyüp Bey,  artık festivale gelenlerin nergis tarlalarına bırakılmadığını, festivalin belediyece donatılmış uzun bir sokakta sergilendiğini söylemişti. Otobüsümüzden indikten sonra yerel belediyenin organize ettiği otobüslerle bizi festival alanına kadar götürüp bıraktılar. Öğle sonu olmasına karşın festival alanı insan kaynıyordu. Yolun iki tarafı yiyecek/içecek ve hediyelik stantlarıyla donatılmıştı. Büyük Şehir Belediye Başkanı Tunç SOYER, de çevresinde arkadaşları ve bir medya ordusuyla festival alanındaydı. Alanda ve ziyaretçilerin ellerinde, başlarında (taç olarak), sergilerde demet demet, tutam tutuam sarı gözlü bembeyaz nergis çiçekleri sergileniyordu. Doğal olarak burcu burcu kokusu da her yeri sarmıştı. Yarım saat gidip yarım saat de dönerek festival koridorundan çıkabildik. Tekrar otobüsümüze binerek Türkiye'nin bu en batıdaki ucu olan Karaburun'u geride bırakıp MORDOĞAN' a doğru yol almaya başladık.

                Bu tura çıkarken 'ya ben, bu turdan gazete yazısı için nasıl bir konu çıkarabilirim ki, diye düşünmüştüm. Oysa tarihten coğrafyaya, çevreden doğaya hatta Mitolojideki ECHO, MİMAS, NARKİSSOS, vb. efsanelerine, hikâyelerine kadar öyle zengin bir birikime gark oldum ki, akıllara ziyan. Öncelikle daha yolda giderken Rehberimiz, bu yörenin 4 bin, 5 bin, 6 bin yıllık antik dünyasını anlattı ve yukarıda adı geçen efsanelerden söz etti. Dolayısıyla da beni bu konularda araştırmaya yöneltti. Daha önceki ALAÇATI gezimizde 'MİMAS-EFES' yolundan söz etmiştik. Şöyleydi:

                "Efes-Mimas Yolu, ilk yerleşime M.Ö. 5 binler ile M.ö. 3 binlerde (Katolitik Çağda) ev sahipliği yapan Yarımada bölgesinde tarihin izini süren yürüyüş ve bisiklet rotalarıdır. Selçuk, Menderes, Seferihisar, Güzelbahçe, Urla, Çeşme ve Karaburun ilçelerinden geçen Efes-Mimas yolu, bu güzergâhtaki tüm tarihi, kültürel ve doğal mirası; zeytin ve bağ temalı yolları içerir. Yolun ana omurgası, M.Ö. 11.-6. Yüzyıllar arası hüküm sürmüş 6 İyon kentidir. Ephesos, Kolophon(Menderes), Lebedos(Seferihisar), Teos(Seferihisar), KLAZOMENAİ (Urla), ve Erythrai (Ildırı). 687 km uzunluğunda, 55 parkurdan oluşan yürüyüş yolu, Antik Efes kentinde Artemis Tapınağının önünden başlar; mitolojik adı, MİMAS olan Karaburun 'da sona erer. Çeşme limanı Artemis Tapınağı arasında, Euro Velo (Avrupa Bisiklet ağı) standartlarına uygun 190 km. lik bisiklet yolu ise yürüyüş ve zeytin yolları ile çakışır. Bisiklet yollarının tamamı762 km. dir. İzmir Büyükşehir Belediyesi' nin Yarımada Projesi kapsamında geliştirdiği rotalar; yürüyüşçü ve bisikletçilerin gönüllü çalışmasıyla oluşturulmuştur. Uluslararası standartlara uygun olarak işaretlenen rotalara yol levhaları yerleştirilmiştir." Karaburun Kaymakamlığı.

Karaburun adının nereden geldiği: Çok eski (antik) dönemlerde yarım adanın adının Capo Calaberno olması, fonetik (ses uyumu açısından) adın buradan değişerek geldiğini düşündürmektedir. Ülkemizdeki pek çok antik yer adlarının antik dönemden geldiği/kaldığı düşünülürse bu gerekçe mantıklıdır. Bir başka var sayıma göre ise deniz yolu ile adaya ilk varışta 'Kömür Burnu' diye bilinen mevkiin görülmesi sonucu kayaların (Kara/siyah) rengi esas alınarak KARABURUN olarak isimlendirildiği şeklindedir. Karaburun Yarımadası ülkemizin en eski yerleşimlerinden birisidir. Kalkolitik çağdan başlayan yerleşim, Antik çağda en parlak dönemini yaşamıştır. İyon uygarlığının en önemli ve en zengin kentlerinden olan Erythrai' ye bağlı olan 5 kent yarımada üzerinde kurulmuştur. Bunlardan birisi olan Sidusa, bu gün ilçe merkezi olan ve eski adıyla Ahırlı olan Karaburun ve Adalar üzerinde yer almaktaydı. O dönemden beri yerleşimin sürekli olduğu bu bölge, değişik uygarlık ve egemenliklerin hükümdarlığında sürdürdüğü varlığını 1320 yılında CAKA BEY tarafından alınıp Aydın oğulları egemenliğine katılarak Türk kimliğiyle devam etmiştir. 1415 yılında Çelebi Sultan Mehmet tarafından da Osmanlı Devletine bağlanmıştır. Karaburun (Ahırlı) 1902 yılında Belediye olmuş, 1910 yılında da ilçe sıfatını kazanmıştır. 1915' te Yunan kuvvetleri tarafından işgal edilmiş, 17 Eylül 1922' de yeniden özgürlüğüne kavuşmuştur. Bu tarihten sonra da KARABURUN adını almıştır.

RÜZGÂRLI MİMAS: Karaburun'un MÖ 4000 yıllarına kadar dayanan mitolojik adıdır. Homeros'un ünlü eseri "ODYSSEİA"' da Rüzgârlı Mimas olarak geçen 'MİMAS DAĞI' Mordoğan-Karaburun arasındaki bu gün BOZDAĞ diye adlandırılan dağdır. Gene Narsis us' un adını alan ve bu gün aynı özelliklerle sadece KARABURUN Yarımadasında yetişen 'NERGİS ÇİÇEĞİ' arasındaki bir bağ bulunmaktadır. Yine Yunan mitolojisine göre Tanrıların Tanrısı ZEUS' un kıskanç karısı HERA çapkın kocası ZEUS' un ölümlü kadınlar ve diğer Tanrıçalarla olan ilişkilerini gözetlemek ve kendisini haberdar etmek üzere yüksek tepelere iki gözcü yerleştirir. Bunlardan biri olan İRİS' i MİMAS DAĞI' na gönderir. Bu günkü İRİS GÖLÜ, belki de adını buradan almaktadır. Prehistorik çağdan beri yerleşimin var olduğu bölge, gerek mitolojik öykülerde yer alması ve gerekse Antik Çağda içinde bulunduğu coğrafyanın önemli uygarlıklara ve zenginliklere sahip olması itibariyle göz alıcı bir tarih ve kültürel mirasın sahibidir.

 MİMAS NEDİR,KİMDİR?: Gigantlar, doğa üstü, korkunç görünümlü yaratıklardı. İnsan görünümünde olmalarına karşın vücutları pullu ve kertenkele kuyruğuna benzeyen bir kuyrukları vardı. Saçları dağınık ve sakalları uzundu. Kocaman kıllı ellerinde parlayan mızraklar tutuyorlardı. Bunlar olağan üstü kuvvetliydiler. Kocaman kaya parçalarını dağlardan koparıp uzun mesafelere atabiliyorlardı. Anne ve babalarının Tanrı olmalarına karşın, kendileri bir Tanrı ve bir ölümlü tarafından aynı zamanda vurulduklarında ölebiliyorlardı. Eski adıyla MİMAS, olarak geçen MİMAS DAĞI, bu gün BOZDAĞ diye adlandırdığımız dağdır. Bu dağın eskiden MİMAS olarak adlandırılması "Mitolojik tanrılarla savaşan gigantların (devlerin) başında yer alan ve Tanrı ZEUS' u çok zorlayan MİMAS adlı devin üzerine erimiş demir, çelik ve bakır dökülerek öldürüldüğü ve bir daha uyanmamak üzere söz konusu dağların altına gömüldüğü" hikâyesine dayanmaktadır. Yine Narsis us' un adını alan ve bu gün aynı özelliklerle sadece Karaburun Yarımadasında yetişen Nergis çiçeği arasında bir bağ bulunmaktadır. Bir su birikintisinde kendi aksini gördükten sonra kendisine âşık olan NARSİSUS' un (narsizm sözcüğü buradan türemiştir.)  aşkından eriyerek nergis çiçeğine dönüştüğü anlatılmaktadır. İlyada ve Odise' nin yaratıcısı Homeros, bu topraklarda doğmuş ve yaşamıştır. Haftaya Narkissos ve Echo efsaneleri.

 

               

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI