YELKENLER BİÇİLECEK, YELKENLER DİKİLECEK;
DAĞLARDAN ÇEKTİLER,KALYONLAR ÇEKİLECEK.
KERPETENLERLE SURUN DİŞLERİ SÖKÜLECEK.
YÜRÜ: "HALA NE DİYE OYUNDA OYNAŞTASIN!
FATİH'İN İSTANBUL'U FETHETTİĞİ YAŞTASIN!
SEN DE GEÇEBİLİRSİN YARDAN , ANADAN, SERDEN.
SENİN DE DESTANINI OKUYALIM EZBERDEN.
HABERİN YOK GİBİDİR TAŞIDIĞIN DEĞERDEN.
ELDE SENSİN, DİLDE SEN. GÖNÜLDESİN, BAŞTASIN:
FATİH' İN İSTANBUL'U FETHETTİĞİ YAŞTASIN! A. N. ASYA
Değerli okurlar, İstanbul turumuzda Tur Otobüsümüz, bizi sabahın 07.00'ında otelimizden alıp doğruca PANORAMA 1453 TARİH MÜZESİ' ne götürüyor. Müze binası pırıl pırıl, yeni yapılmış geniş ve yemyeşil bir alan içinde. Yine sıralı ve biletli olarak Müzeye giriyoruz. Görevli, arkadaşları üst kata davet ederken ben alt kattaki fotoğraflara ve tabelalardaki yazılara odaklanıyorum. Çünkü Müze ile ilgili en doğru bilgiler bu levhalarda yazılı. Ben bunlarla uğraşırken yukarıdan gök gürültülerini andıran gürültüler geliyor. Turumu bitirip de yukarıya çıktığımda asıl kıyametin burada koptuğunu görüyorum. Gökyüzünü saikalar parçalıyor, yıldızlar çakıp sönüyor, top patlamaları, levendlerin naraları kulakları sağır edercesine inliyor. Meğer buraya öyle bir çalışma yapılıp düzen kurulmuş ki, İstanbul'un fethi simülasyon olarak başınızın üzerindeki kubbede canlandırılıyor. Işıklar yanıp sönüyor, yıldırımlar çakıyor, toplar, surları yıkıyor, oklar vızıldıyor, devasa topların gürültüsü kulakları sağır edercesine patlayıp kalelerin surlarını yerlere indiriyor. Yamaçlardan yelkenliler kaydırılıyor Haliç' in durgun sularına. Herkesin başı göklerde. Kendimizden geçmiş izliyoruz başımızın üzerindeki kıyamet ortamını. Sonunda bir kapı beliriyor ve oradan (Fatih) Sultan Mehmet beyaz atıyla bir kapıdan giriyor ve İstanbul fethediliyor, Orta Çağ kapanıyor, Yeni bir Çağ başlıyor. Işıklar yanıp da çevredeki savaş ortamı görününce ne kadar güzel ve gerçekçi bir savaş ortamı hazırlandığını görebiliyorsunuz. Ellerindeki bayraklar ve sancaklarla levendler, atlarının üzerindeki askerler, gürüldeyen, patlayan toplar, kılıçlar, mızraklar, kesilen/kopan kollar, bacaklar, kafalar, yarılan/yıkılar sur duvarları, patlayan, yarılan devasa topların namluları. akan kanlar kanlar. Velhasıl bir kıyamettir gidiyor.
DÜNYANIN İLK VE TAM PANORAMİK MÜZESİ: PANORAMA 1453 TARİH MÜZESİ
İstanbul'un fethi, tarihin seyrini değiştiren önemli olaylardan biridir. Dünyaya yeni bir düzen getiren bu hadise, İstanbul'u da mimarisi, sanatı ve kültürüyle zenginleştirmiştir. Farklı medeniyetlerin katkılarıyla oluşan bu kültürel mirası iyi tanıyabilmek için ise şehrin geçmişini, bu gününü ve fethin ruhunu anlamak önemlidir. Panorama 1453 Tarih Müzesi, bu amaçla kurulmuştur. Yakın geçmişte Trakya Otogarının bulunduğu alan, otogarın taşınmasıyla birlikte büyük ve yemyeşil bir parka dönüştürülmüştür. Panorama 1453 Tarih Müzesi, Topkapı Kültün Parkı ismini alan, ağaçlar ve çiçeklerle süslü bu mekânda 2009 yılında ziyarete açılmıştır. Fethin en önemli anlarının yaşandığı Edirnekapı, Topkapı ve Silivri kapı surlarının yakınında; Fatih'in şehre girdiği kapının yanı başında kurulan müze; dünyanın ilk ve tam panoramik müzesi olma özelliğini taşımakta ve açıldığı günden beri bu unvanın haklı gururuyla konuklarını ağırlamaktadır.
3 bin metre karelik alan içerisinde sınırları olmayan 360 derecelik bir resim düşünün. Resmin en temel özelliği, ona bakıldığında üç boyutlu bir görüntü etkisi oluşturması. Resmin 650 metrekarelik alanı gerçekten üç boyutlu ve burada kuşatmada kullanılan topların, top arabalarının, barut fıçılarının imitasyonları bulunmakta. İki bin 350 metrekarelik iki boyutlu resim alanı ise üç boyutlu bölgenin hemen arkasında yer alıyor. Figürler, insan büyüklüğünde başlayıp bütün detaylarıyla ince ince işlenerek ufka doğru küçülüyor. Eserde toplamda 10 bin figür bulunuyor.
Panorama 1453 Tarih Müzesi, hem yatay, hem dikey düzlemde tam panoramiktir. Gökyüzü resmin üst bölümünden itibaren kubbe şeklinde kesintisiz uzamaktadır. Bu sayede gerçekliği ve boyutları, kavramayı sağlayacak referanslar başlangıç ve bitiş gibi dayanak noktaları bulunmadığından kapalı bir mekâna girildiği halde üç boyutlu dış mekâna çıkılmış hissi oluşmaktadır. Panoramik tavanı, ses efektleri ve üç boyutlu parçaları sayesinde yılın her günü ziyaretçilerine İstanbul'un fethinin heyecanını yaşatmaktadır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımına 2005 yılında başlanan Panorama 1453 Tarih Müzesi, 2008 yılında tamamlanmıştır. Bu müze, 8 sanatçının aralıksız üç yıl süren uyumlu bir çalışması sonunda ortaya çıkmıştır. Fikrin sahibi, ressam ve çizgi film yönetmeni Haşim VATANDAŞ, aynı zamanda projenin koordinatörlüğünü de yürütmüştür. Ramazan Erkut (background), Yaşar Zeynalov (figürlerden sorumlu ressam), Oksana Legka (ressam), Ahmet KAYA (Storyboard), Hasan H. Dinçer, (bilgisayar uygulama), Atilla Tunca (maket) ve Murat Efe, (bilgisayar uygulama) olma üzere çalışma sekiz sanatçı tarafından gerçekleştirilmiştir. Ekibin bir kısmı çok miktarda ayrıntının 14 metre mesafeden görünmeyeceğini savunmuş, sonunda sanatçılar 14 metreden görünmese de biraz fazla ayrıntıya yer verme konusunda anlaşmışlardır. Böylelikle bir ziyaretçi farklı zamanlarda müzeye geldiğinde daha önce görmediği bir ayrıntıyı fark edebilecektir. Ayrıca ilerleyen teknolojiyle birlikte gelişen fotoğraf makineleri de detayları algılama konusunda yardımcı olacaktır. PANORAMA 1453 TARİH MÜZESİ, "Dünyanın ilk ve tam Panoramik Müzesi" olma unvanını taşıyor. Bu müzenin resminde 10.000 figür çizimi vardır. Çerçevesi ve sınırı olan bir resim, ne kadar derin ve üç boyut duygusu uyandırırsa uyandırsın çerçevesini ya da sınırını görebiliyorsanız, onun sizden ne kadar uzakta asılı olduğu anlarsınız. Bu müzedeki çalışmada resmin bittiği yer diye bir şey olmadığı için, resme bakan kişi, optik alışkanlıklarıyla eserin gerçek boyutlarını kavrayamayacaktır. İzleyici platforma çıktığı anda 10 saniye kadar sürecek bir şok yaşamaktadır. Bu durum resmin gerçekliğini ve boyutlarını sağlayacak referanslar, başlangıç ve bitiş gibi dayanak noktaları bulamamanın şaşkınlığıdır. Burası insana, kapalı bir mekâna girildiği halde bir şekilde tekrar üç boyutlu dış mekâna çıkılmış duygusu yaşatmaktadır.
FİZİKİ KONUM: Müzenin yeri, Topkapı Kültür Parkı' nın içinde, askerin şehre girdiği ilk noktalara şahitlik eden bir yerde yükselmekte. Bu noktadan bakıldığında sol yanda Edirnekapı surları, karşı tarafta ise Topkapı surları, yani Konstantin'iyle' yi İslambol ve İstanbul yapan ilk harekâtın gerçekleştiği, yani Osmanlı askerinin şehre girdiği kapı, sağ tarafta ise Silivri kapı surları görülmektedir. Burayı ziyaret edenler, burada; üç-beş adımlık! Mesafedeki bu surları inceleme, ordugâh kurulan alanda o havayı teneffüs etme, müzenin yer aldığı Topkapı Kültür Parkı içerisinde dinlenme ve eğlenme fırsatı da bulmaktadırlar. Biz her ne kadar kendimizi parçalasak anlatmak nafile. En iyisi gidip görmek.
MEVSİM MAYISIN SONLARI, YAZ BAŞLAMIŞ ARTIK,
GİTTİKÇE AÇILMAKTA, DALGALANMAKTA KARANLIK.
HER ŞEY HAREKETSİZ, AĞARAN TAN YERİ SESSİZ,
KALMIŞ GİBİ ŞEHRİN SARILAN BAĞRI NEFESSİZ.
BİR KORKULU RÜYAYI YATAKLARDA SAYIKLAR,
DALGIN UYUYANLAR, BERABER UYANIKLAR.
BİR SALTANATIN SON GÜNÜNÜN KORKUSUDUR BU!
"-TÜRKLER HAREKETSİZ DURUYOR, BİR PUSUDUR BU!"
KOSTANTİN ÜMİTSİZ, SARAY ERKÂNI TELAŞTA,
SURLARDA BİZANS ASKERİ, JÜSTİNYANİ BAŞTA!
ÇARPMAKTA BU GÜN BİR YENİ KORKUYLA YÜREKLER,
ZAGNOS PAŞA BİR YANDA HÜCUM EMRİNİ BEKLER.
TURHAN BEY UZAKLARDA YAKIRMADA HALA!
BİR YANDAN O BEYLERBEYİ KORKUNÇ KARACA'YLA,
TÜRK ORDUSU İSTANBUL'U SARMIŞ ÇEPEÇEVRE,
DÜNYA GİRECEKTİR BU SABAH BİR YENİ DEVRE! O. S. ORHON