VATANSEVERLİĞİN SEMBOLÜ ÇİĞİLTEPE.

                Değerli okurlar, Afyon gezimizin üçüncü günü Öğretmen Evinde kahvaltımızı yaptıktan sonra hazırlanıp 09.00 gibi aracımıza binerek Afyon'dan ayrılıyoruz. Afyon'a gelirken yol üzerinde "Çiğiltepe Anıtı" yazısını görmüştük ve "dönüşte mutlaka uğramalıyız" diye aklımıza koymuştuk. İşte şimdi dönüyorduk. Levhayı görünce hemen sola dönerek bir köy yoluna girdik. Epeyce bir ilerledikten sonra sağa saparak incecik kilit taşlarıyla döşenmiş bir yola girdik. Yol kıyılarındaki arazi yemyeşildi ve hemen her yer ekiliydi. Hafifçe yükselen tepelere doğru yeni ağaçlandırılmış ormanlar görülüyordu. Neredeyse yarım saat gittikten sonra bazen levhaları izleyerek, bazen da yol üzerinde görebildiğimiz köylülere sorarak ilerliyorduk. Sonunda yeni ağaçlandırılmış bir tepeye yükselerek "ÇİĞİLTEPE ŞEHİTLİĞİ" ne ulaştık. Şehitlik ve çevresi çok mükemmel bir biçimde düzenlenmişti. Çevresindeki çam ve sedir ormanları/fidanları yemyeşil ve çok canlıydılar. Karşımıza çıkan tüm levhaları fotoğraflayarak şehitliği dolaşmaya başladık. İşte en özgün yazıtlardan biri:

ZAFERTEPE, BAŞKOMUTAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN MEYDAN MUHAREBESİNİ İDARE ETTİĞİ YER.

Bir diğer levhada:

"VATANSEVERLİĞİN SEMBOLÜ 57. TÜMEN KOMUTANI ALBAY REŞAT ÇİĞİLTEPE -1879-1922" Başlığı

"Büyük Taarruzda dik yarlarla çevrili ÇİĞİLTEPE' yi Başkomutanın verdiği süreden 15 dakika geç aldığı için Ağustos 1922 günü intihar eden kahraman Türk Komutanı, Komutanının intihar ettiğini gören askerler, kendilerinden çok üstün düşman kuvvetlerini kısa sürede yok ederek zaferi kazanmışlardır. Bu onurlu Komutanı ve yüce askerlerini minnetle anıyoruz. RUHLARI ŞAD OLSUN.

Bir diğer yazıtta Yahya Kemal, şu yüce duygularla sesleniyor:

"Şu kopan fırtına Türk Ordusudur Ya Rab.

Senin uğrunda ölen ordu budur Ya Rab.

Ta ki, yükselsin ezanlarla müeyyed namın,

Galip et, çünkü bu son ordusudur İslam' ın!"

Şehitliği gezmeye devam ediyoruz. Bir başka yazıt:

"TÜRK ASKERİNE; DÜNYANIN HİÇBİR ORDUSUNDA YÜREĞİ SENİNKİNDEN DAHA TEMİZ, SAĞLAM BİR ASKERE RAST GELİNMEMİŞTİR. HER ZAFERİN MAYASI SENDEDİR. HER ZAFERİN EN BÜYÜK PAYI SENİNDİR. BURADA ŞEHİT OLAN KAHRAMAN EVLATLARIMIZI MİNNETLE ANIYORUM, RUHLARI ŞAD OLSUN." Başkomutan Mustafa Kemal.  Yine bir başka Mermer levha üzerinde birkaç damla kan gibi;

"DUR YOLCU, BİLMEDEN GELİP BASTIĞIN

BU TOPRAK, BİR DEVRİN BATTIĞI YERDİR.

EĞİL DE KULAK VER BU SESSİZ YIĞIN,

BİR VATAN KALBİNİN ATTIĞI YERDİR"

 

"BU ISSIZ GÖLGESİZ YOLUN SONUNDA,

GÖRDÜĞÜN BU TÜMSEK ANADOLU'NDA

İSTİKLAL UĞRUNDA, NAMUS YOLUNDA,

CAN VEREN MEHMED' İN YATTIĞI YERDİR"

 Hemen arkasından sözü Mehmet Akif alıyor:

"SANA DAR GELMEYECEK MAKBERİ KİMLER KAZSIN,

"GÖMELİM GEL SENİ TARİHE" DESEM SIĞMAZSIN.

EY ŞEHİT OĞLU ŞEHİT, İSTEME BENDEN MAKBER,

SANA AĞUŞUNU AÇMIŞ DURUYOR PEYGAMBER!"

Daha ne diyebilirler ki?...

Yerdeki Mermer üzerine kazınmış ZAFER ANITI başlıklı yazıtta ise şu dizeler nakşedilmiş.

"ÇATILMIŞ SİLAHLARIN UZAKTAN GÖRÜNÜŞÜ VEYA ALEV ALEV MEŞALE HİSSİNİ UYANDIRAN ZAFER ANITI, ASIL MANASI İLE KURTULUŞ SAVAŞINI SEMBOLİZE EDER. ANITI BİR KÜLL OLARAK MEYDANA GETİREN DEĞİŞİK YÖNDEKİ ÜÇGEN BLOKLAR, MİLLETİMİZİ-YAKIN VE UZAK MİLLETLERİN- DIŞTAKİ DÜŞMAN KUVVETLERİNİN MUKABİL HAREKETLERİNİ VE ÇEŞİTLİ MÜCADELELERDEN SONRA, BÜTÜN MİLLETİN TEK VÜCUT HALİNDE BİRLEŞEREK KAZANDIĞI 30 AĞUSTOS ZAFERİNİ CANLANDIRIR. TÜRK MİLLETİNİN İÇTE VE DIŞTA MEYDANA GELEBİLECEK KÖTÜ TESİRLERE KARŞI, ER GEÇ BİRLEŞEREK ZAFERE GİDEBİLECEĞİNİ SEMBOLİZE EDER!" Yine yerdeki bir başka mermer üzerinde;

"BİR MEMLEKETİ ZABT VE İŞGAL ETMEK, O MEMLEKETLERİN SAHİPLERİNE HÂKİM OLMAK İÇİN KÂFİ DEĞİLDİR. BİR MİLLETİN AZİM VE İRADESİ KIRILMADIKÇA, O MİLLETE HÂKİM OLMANIN İMKÂNI YOKTUR" Mustafa Kemal ATATÜRK.

 

ALBAY REŞAT ÇİĞİLTEPE ŞEHİTLİĞİ: (BAŞKOMUTAN TARİHİ MİLLİ PARKI kitapçığından)

                1591 m. Rakımlı Şehitlik, Afyonkarahisar'ın 43 km güneybatısında bulunan ÇİĞİLTEPE' de yer almaktadır. 27 Ağustos 1922 muharebelerinde şehit düşen askerlerimizin anısına yapılmıştır. O anıyı Başkomutan Gazi Mustafa Kemal, 04 Ekim 1922 günü TBMM' de yaptığı konuşmasında şöyle anlatır:  " Bu taarruz gününde (27 Ağustos 1922) en sol cenahta bir tümenimiz (57 Tümen) taarruzunu tevcih ederken kuvvetlerini biraz yekdiğerinden uzakça bulundurmuştur. Bu itibarla düşman üzerine müessir bir tazyik yapamıyordu. O Tümen Komutanı Reşat Bey namında bir zattı. Bu zatı çok önceden tanıyorum. Muş' ta beraber muharebe yaptık. Çok kıymetli bir askerdi. Şahsen bana çok muhabbeti ve kıymeti vardı. Telefonla sordum. "Niçin hedefinize (Çiğiltepe'ye) vasıl olamadınız? Dedim. Cevaben: "Yarım saat sonra hedeflere vasıl olacağız" dedi. Hâlbuki maatteessüf yarım saatte bu hedefler elde edilememişti. Tekrar sorduğum zaman telefonda Reşat Bey'in son bir veda namesini okudular. Orada diyordu ki, "Yarım saat içinde size o mevkileri almak için söz verdiğim halde sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam". Kısa süre sonra Çiğiltepe alınmış, ancak Şehit Komutan Albay Reşat Bey, bu müstesna anı görememiştir.

Çiğiltepe Şehitliği' nde yeterince çevreyi inceleyip fotoğraf çektikten sonra dönüşe geçiyoruz. Gelirken yol kıyısında yemyeşil çayırlıklar üzerinde bembeyaz koyunların birer kartopu gibi dağılarak otladığını görüyoruz. Bu ara minicik bir kuzu hanımın dikkatini çekiyor. Sürünün yanında durup başındaki çobana kuzu ile fotoğraf çekip çekilemeyeceğimizi soruyoruz. "Tabi ki." diyerek yanıtlıyor bizi. Kuzu ile fotoğraf çekilirken bir yandan da laflıyoruz. Muğla/Köyceğiz' den geldiğimizi ve Şehitlik ziyareti yaptığımızı söylüyoruz. Genç, "Hayret! Diyor. Şehitlik için buraya gelen ilk kişiler sizlersiniz! Buraya başka gelen olmuyor!" Diyor. Bu ara yakındaki evlerini göstererek "Buyurun bizim eve gidelim, size çay ikram edeyim!" Diyor. Devamında da "Benim adım Cüneyt, aslında ben bir kuaförüm, Köyceğiz' de Şirvan adında bayan bir kuaför arkadaşım var" diyerek açıklamada bulunuyor. Kendisine teşekkür ederek ayrılıyoruz. Neden fotoğrafını çekmedik ki?...

NOT: Yukarıda, yazının başında da değinildiği gibi bu yazı Afyon gezimizden dönerken uğradığımız şehitliklerle ilgili olarak yazılmıştı. Ancak araya başka geziler ve yazılar da girdi. Bunlardan biri de Kütahya gezimizdi, bu gezideki yazıların konusu ÇİĞİLTEPE, ŞEHİT SAHCAKTAR ANITI ve DUMLUPINAR MEYDAN MUHAREBESİ' nin geçtiği topraklardı. Dumlupınar'ın Afyon'a 60 km, Kütahya' ya 80 km. olduğu halde Kütahya sınırları içinde kaldığını belirtelim. Kütahya gezimizi de yaptıktan sonra bu yazıların günü geldi ve kaldığımız yerden devam ediyoruz.

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI