YERALTINDAKİ KHİMAİRA CANAVARI, ALEVLERİNİ YANARTAŞ' TAN MI PÜSKÜRTÜYOR?

                Değerli okuyucular, geçenlerde OLYMPOS gezisinde tırmandığımız YANARTAŞ' ta taşların arasından çıkan alevlerin yeraltındaki bir canavarın ağzından çıktığı efsanesini öğrenmiştik ve bu efsanenin bir başka yazı konusu olduğunu yazmıştık. Şimdi onun zamanı geldi ve işin aslını öğrenmek için biaz araştırma yaptık. Bakın karşımıza neler çıktı.

KHİMAİRA'NIN KÖKENİ ve GELİŞİMİ:

                Khimaira, Grek sanatında görülen Doğu kökenli karışık yaratıklar arasındaki en yaygın tiplerden biridir. KHİMAİRA, Grekçe keçi olarak adlandırılmasına karşın her şeyden önce aslan karşılığı bir yaratığı temsil eder. Onun keçi olarak adlandırılmasına sebep sırtından çıkan keçi başıdır. Grek sanatında KHİMAİRA figürünün beş farklı tipi izlenir. Özellikle seramik sanatında karşımıza çıkan bu tipler, Grek sanatının dışa açıldığı M.Ö. 8, y.y. dan itibaren yoğun bir şekilde kullanılmaya başlanır. Bu tiplerin kökenlerine baktığımızda bin çoğunun Doğu sanatlarında daha önceki dönemlerde kullanıldığı görülür. Khimaira' yı bir bütün olarak değil de diğer uzuvlarıyla değerlendirdiğimizde ise bunların Ön Asya ve Mezopotamya sanatlarında M.Ö. 3000' den itibaren çok yaygın olarak kullanıldığını görürüz. Khimaira, köken olarak Doğu sanatlarının bir ürünüdür. Fakat mitolojideki bilinen son şeklini Grek sanatından almıştır. Bu nedenle Grek sanatında görülen en yaygın tasvirlerden biridir. Homeros' un İlyada' sına göre Tanrı soyundan gelen ama insan şeklinde olmayan, önü aslan, arkası yılan,  ortasında keçi başı bulunan ve alev soluyan bir yaratıktır. Hesiodos ise Khimaria' yı ikisi de yeraltı yaratıklarından olan 'TYPHON' ile 'EKHİDNA' canavarının birleşmesinden doğan, başlarından biri aslan, öbürü keçi, üçüncüsü de yılan ya da ejderha başıyla son bulan üç başlı bir yaratık olarak tanımlar. Grek mitolojisinde Khimaira, Pegasos üzerine binmiş Bellerophon' la olan mücadelesiyle tanınır. (Bu efsaneyi TLOS' u yazarken işlemiştik.) Bu mitoloji, Korinth' li ünlü bir kahraman olan Bellerophon' un LYKİA KRALI İobates' in emri ile onun kanatlı at Pegasos' un yardımıyla Lykia' yı kasıp kavuran Khimaira ile mücadelesine dayanır. Bir diğer tip, yaratığın kanadının uç kısmında bir başın yerleştirilmesidir. Bu tip Grek sanatında az işlenmiştir. Bir diğer tip, Khimaira, sırtında bir insan başının bulunduğu aslandır. Bu tip elimizde fazla örneği olmayan bir tiptir. Yine çok az görülen bir diğer tip, aslanın gövdesi, yılan gövdesiyle sonlanıyor. Bu tip de Grek sanatında az görülen bir tiptir. Khimaira' nın alışılmadık ölçülerde büyük canlandırılmış ağzından alevler püskürten keçi ve keçinin yanında da sakallı bir yılan (ejder) bulunmaktadır. Betimlemede aslan, çevresine kükreyerek bakmaktadır. Grek sanatı içinde KHİMAİRA:

Sırtında keçi başı bulunan aslan,

Sırtında kanadın uç kısmı keçi başlı aslan,

Sırtında keçi gövdesinin yarısı bulunan aslan,

Sırtında insan başı olan aslan,

Aslanın sırtında bir hayvan gövdesi veya insan başı bulunan aslanın gövdesinin yarısı yılan şeklinde sonlanan yaratık.

Bu özellikteki yaratık, M.Ö. 10.000' lere kadar inen bir geçmişe sahiptir. Tanrısal bir simge olarak ise Mısır sanatında görülmeye başlar. Çünkü Mısır' da aslan, Tanrı' nın yeryüzündeki görüntüsü olarak kabul görmektedir. "ÖLÜLER" kitabında 'Ben gökyüzünden geçtim, ben RA' yım, (Tanrıyım) ben aslanım' şeklindeki ifadeden aslanın Tanrının bir görüntüsü olduğu anlaşılır. Aslanı Tanrının bir görüntüsü olarak kabul ettiğimizde bu durumda diğer aslanlardan ayırıcı özelliklerinin olması gerektiği sonucu çıkar. Bu noktada ağzından alevler çıkması, diğer aslan tasvirlerinden onu soyutladığı gibi alevlerin yakıcı ve yıkıcı etkisinin Tanrının gücünü artıran önemli bir özelliği olduğu göz ardı edilemez. Gerçekten de birçok mitolojide Tanrılar, yıldırım demetleriyle bir bakıma yine alevlerle tasvir edilmektedir. Grek' lerde başı Tanrı ZEUS, Hititler' de başı Tanrı TEŞUP ' ta olduğu gibi aslanın ağzından alev çıkmasına Asur ve Babil örneklerinde sıkça rastlanır. M.Ö. 3000' e ait bir Babil Silindir mührü üzerinde kanatlı ve ağzından ateş saçan bir aslan figürü bulunmaktadır. Aslanın sırtında da elinde yıldırım demetleri tutan bir tanrıça figürü görülür. Ayrıca bu yaratığın ön ayakları aslan, arka ayakları kuş şeklindedir. LYKİA dağlarından biri olan OLYMPOS' ta YANARTAŞ' ın sonsuz ateşi yanmaktadır. Yakınlarında aslanlar yaşar, yamaçlarında keçiler otlar, etekleri ise yılanlarla doludur. Araştırmacıların bazıları, buradaki dağ ile KHİMAİRA' yı özleştirirler. Burada da Lykia' nın birçok yerinde olduğu gibi kireç taşları vardır. Bu dağlarda yanan ateş ile KHİMAİRA eş tutulur. M.Ö. 8. Yüzyılda deniz ulaşımı ve ticaretinin ilerlemesi sonucunda gerek Fenikeliler gerekse Grekli tüccarlar tarafından Mısır' dan ya da Suriye limanları aracılığıyla Ön Asya' dan (Gelidonya Batığı) (Asur ve Geç Hitit bölgelerinden) ithal edilen sanat eserleri ve çeşitli malların Grek sanatı üzerinde etki yaptığını, nitekim yavaş yavaş Grek vazoları üzerinde evcil hayvanların yanında vahşi hayvanların (en çok aslan, panter, sfenks, grifon çeşitli ejderler) ve doğal bitki motiflerinin 'lotus, palmet' kullanılmaya başlandığını belirtir.

                Sonuç olarak KHİMAİRA,  parça parça ele alındığında keçi kısmı HİTİT, devrinde silindir mühürler üzerinde ve Mezopotamya' da Tanrı EA' ya ait bir yaratık olan keçi başlıkta görülür. Yılan eklentisi ise başka beden parçalarıyla birleşmiş olarak örneğin yılanbaşı, yılan gövdesi ve yılan kuyruğu olan yaratıklara birçok Doğu sanatında rastlanır. Ağzından alevler saçması da yine Doğu sanatlarında görülen bir özelliktir. Bu durumda ister Khimaira' nın uzuvları tek tek ele alınsın, ister bir bütün olarak bir durumda yaratığın şekilsel kökeninin Doğu sanatlarında olduğu ortaya çıkar. Aslı, Doğu kökenlidir. Parçalar, biçimler ise farklıdır. Doğunun sanatsal fantezisi sık sık değişir. Özellikle de birbiri içine girmiş özellikler ve türlerle tanınır. Bir hayvanın organının başka bir hayvanla birleştirilmesi ise en çok karşılaştığımız bir durumdur. Öyle ki, aslanın kuyruğu yılanbaşına dönüşmüştür. Kanadın yerine keçi başına yer verilmesi ise başlı başına yeni bir oluşumdur. Bu açıdan bakıldığında Khimaira, diğer karışık yaratıklara göre daha yeni bir sentezdir.

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI