BİR ÇALIŞMA SÜRECİNİN ARDINDAN

BİR ÇALIŞMA SÜRECİNİN ARDINDAN

Uzun bir süreden beri değişik kesimlerle röportajlar yaptık. Yola doğal besinler ve yerli tohumların geliştirilmesine hizmet edenlerle başladık. Hepsi de birbirinden ilginç röportajlardı. Değişik çevrelerden, dostlardan olumlu dönüşler aldık. Elbette bu durum, bizi fazlasıyla mutlu etti.

Bir süreliğine ara vermek zorunda kaldım. Çünkü bana, özel işlerim için pek zaman bırakmıyordu. Bir dostum, "Bu kadar enerjiyi nereden buluyorsun?" diye sordu. Ben de "Sizin gibi dostların olumlu dönüşleri, bana enerji oluyor." dedim.

Bu söz, öylesine söylenmedi elbette. Çünkü bizim aşımız, ekmeğimiz okurlarımızın olumlu dönüşleridir. Bunu abarttığımı düşünmeyin lütfen. Yerel gazetelerde görev yapanlar, emekleri karşılığı bir ücret almazlar çoğunlukla. Onların kazançları, okuyucularının olumlu söz ve bakış açılarıdır. Onun için öyle söyledim. Biz emeğimizi paraya çeviremeyiz. Alacağımız ödüller, değerli okuyucu dostlarımızın bakış açılarını yansıttıkları güzel -bazen acı da olabilir- sözlerdir. Biz. Bunlarla besleniriz. Bizim enerjimizin kaynağı, okurlarımızın dönüşleridir.

Bir süreliğine yayınlayarak okurlarımızın bize enerji olan görüşleriyle mutluluk ve çalışma gücü kazandığımız röportajlardan bazı can alıcı noktalardan özet bilgiler sunmak istiyorum bundan sonraki yazılarımda.

Aslında ilkinden başlayıp sonuncuya doğru gelmek istiyordum ama bir dostumun özel durumu dolayısıyla buna uyamayacağım. Konuyla ilgili olarak bu ilk yazıya onunla başlayacağım.

Muğla Yerel Tohum Derneği Başkanı Mehmet Bal, bir süre önce bir kaza geçirdi. Ağaçtan düşerek omurlarının zedelenmesine ve iki kolunun da kırılmasına neden olan bir kazaydı bu.

Bir sefer, değerli dostum Prof. Dr. Nurettin Demirle evinde ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerimizi sunduk. Her iki günde bir de sürekli telefonla arıyorum. Moral vererek gelişmelerle ilgili bilgi alıyorum. Kollarında iyileşme olmakla birlikte omurlarından ameliyat gerekiyormuş. Onu da atlatacağına inanıyor, en kısa zamanda tam olarak iyileşip eskiden olduğu gibi aramıza dönmesini diliyorum.

Mehmet Bal, yerli tohumların bu topraklarda yeniden yaşam bulması için var gücüyle çalışan bir dostumdur. Onun bundan sonraki çalışma ve görüşlerine yer vermeyi sürdüreceğiz.

Geçen yıl, dört dönümlük bir tarlada "siyez buğdayı" ekti. Menteşe ilce tarım Müdürü Mehmet Kuray ve tarım mühendisleri arkadaşlarıyla birçok üreticinin, bu arada da gazeteci olarak benim katıldığım bir törenle hasada tanıklık ettik. Verim iyiydi. Menteşe topraklarındaki bu ilk uygulama yüzleri güldürdü. Gelecek için umut verdi.

Buğdaydaki  "Gluten" zararlı maddesi, yerli buğdaylarda %10'u geçmemektedir. Bu orandaki zararlı madde barsaklarda parçalanarak zararsız duruma getirilmektedir. Oysa genetiği değiştirilen, kısırlaştırılan ve katkı maddesiyle desteklenen buğdaylarda gluten maddesi %10'un çok üstündedir. Böyle yüksek orandaki bu zararlı madde, barsaklarda parçalanarak zararsız duruma getirilememektedir. Bu nedenledir ki insanlarda hızla gluten ve çölyak hastalıklarına neden olmaktadır. Beyne hasar vererek alerji, titreme, sürekli halsizlik, bellek kaybı, şişmanlık gibi önüne geçilmesi güç rahatsızlıklara neden olmaktadır.

Böylesine yaşamsal bir konuda Menteşe topraklarıyla yerli siyez buğdayını buluşturma hizmetini yapan Mehmet Bal'a bunun gibi nice ilklere imza atması için en kısa sürede iyileşerek aramıza dönmesi dileklerimizle hizmetinden dolayı teşekkürü borç bildiğimi belirtmek istiyorum.

Bizim görevimiz, böyle hizmetleri okuyucularımızla paylaşmaktır. İşte biz de onu yapıyoruz, yapmayı sürdüreceğiz.  18.09.2019

Nuri Çelik

YAZARIN DİĞER YAZILARI