ÖNEMSİZİ ÖNEMLİ GÖRMEK
Hiç dikkat ediyor muyuz? Günlük gazeteler her gün nasıl bu denli ayrıntılı biçimde hazırlanıyor? Onca haberi, onca ilanı, onca yazıları her gün bir örümceğin ağını ördüğü gibi basın emekçileri, nasıl yerli yerine dizebiliyorlar? Dizgi işini ustaca yaparak önümüze böylesine düzenli bir gazete koyabiliyorlar? Bu kadar zor bir işi bir güne nasıl sığdırıyorlar?
Elbette bu soruların yanıtı başlı başına bir araştırma konusu olacak denli geniştir. O nedenle bu soruların yanıtını vermeye çalışmayacağız. Bizimkisi yalnızca bu konuya ufacık bir dikkat çekmekten ibarettir.
Bunca emeğin yanı sıra baskı için gerekli araç ve gereçlerin, acı soğanın bile neredeyse taneyle alınacağı bir noktaya ulaştığını düşünürsek büyük masraflar gerektirdiğini düşünmeden edemeyiz.
İyi de bu masraflar nasıl karşılanacak. Elbette orada çalışan emekçilerin geçimi için onlara para da ödenmek zorunda. Gazete sahipleri nereden, nasıl kısıntıya giderek gazetenin yaşatılmasında ne yapmak gerektiğini acı acı düşünüyorlar. Fiyatı arttırsalar zaten okumaya karşı pek de istekli olmayan okur kesiminin büyük bir bölümünün gazeteyi almaktan vazgeçeceğini düşünmemiş olamazlar. Çalışanlar da işten zorunlu çıkarmalar olacağı endişesini taşıyorlardır. Bu nedenledir ki yüzlerde zoraki bir gülümseme dikkat edenlerce kolayca sezilebilir.
Gazete patronlarından gazetelerinin boyutunu küçülterek kâğıttan tasarruf yapmaya çalışanlar var. Ne kadar üzüntü verici bir durum değil mi? Ülkeyi güllük gülüstanlık gösterenler bu durumlardan bir sorumluluk payı, bir ders çıkartırlar mı acaba? Hiç sanmıyorum. Çünkü gerçeklerin yazılmasını istemeyenlerin özellikle de doğruları yazan, hele de Atatürk’ün altı ilkesinin en önemlilerinden biri olan devrimciliği hem içeriği, hem de adıyla yaşatan DEVRİM gazetemize pek de dost gözüyle bakılmayacağından eminim. Ama biz bu gazeteyi yaşatacağız. Benim burada yazmaya başlamamın en önemli nedeni de budur. Gerekirse gönüllü çalışanı hatta kapı kapı dolaşarak gönüllü dağıtanı olacağız. Abonelerimize dağıtım işini üstleneceğiz. Bu gibi durumlarda işin edebiyatıyla uğraşmak yerine elimizi taşın altına sokacağız.
Saygı değer Muğlalı kardeşlerime buradan bir çağrı yapmak istiyorum. Yirmi beş kuruşu yerde bulsanız eğilip alır mısınız? Kendinize bu soruyu sormanızı rica ediyorum. İşte her gün bu yerden almaya tenezzül etmediğimiz bu paraya bir Devrim alarak bu gazetenin yaşamasını sağlayabiliriz. Türkiye’nin en bilinçli, en demokratik anlayışına sahip şehrimiz insanlarının yerel gazeteleri yaşatmak için her gün alarak ya da abone olarak destek vereceğine olan güvenim tamdır. Yalnız bizim gazeteyi değil, öteki yerel gazeteleri de yaşatmak zorundayız. Çünkü onlar şehrimizin arması, bizim de gözümüz kulağımızdır. Hangi görüşü yansıtırsa yansıtsın sözüm tüm gazetelerimiz için geçerlidir.
Hemen şunu belirtmek istiyorum: Böyle bir yazı yazacağımdan hiç kimsenin haberi yok. Çıkacak yazılarımızın gözden geçirildiğini ve en azından baskıya verilirken fark edileceğini haklı olarak düşünebilirsiniz. Ama ben kesinlikle böyle bir durumun söz konusu olmayacağından eminim. Çünkü Devrim ailesi olarak bizim birbirimize güvenimiz tamdır. Yazılarımız sansüre uğramaz. Biz yazılarımızı tekrar tekrar okuyarak bu işi kenedi kendimize yaparız.
Değerli Devrim okurları, sevgili dostlar, gazetemizi yaşatmak zorundayız. Bir bağ maydanozun sekizde biri değerindeki bu paralarla başarıya ulaşacağız. Neredeyse bir kök kereviz parasına aylık gazete alımını yapabiliriz. Bir kök kereviz almadığımızı düşünürüz. Çok mu? Olamaz mı?
Benim bu çabama ve dileklerime katılacak olan Muğlalı kardeşlerim, elbirliği ve gönül birliği içinde olacak mıyız? Ne dersiniz? 29.01.2019
Nuri çelik