BOLU KIZ İLKÖĞRETMEN OKULUNDA IŞIK SAÇAN FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENİ: MUHİTTİN FEHMİ ÖZGEN
Prof. Dr. Kemal Kocabaş
Önümüzdeki günlerde Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) olarak yayımlayacağımız "Tanıklıklarla Kızılçullu Kız Köy Enstitüsünden Bolu Kız İlköğretmen Okuluna" adlı kitabı hazırlama sürecinde Köy Enstitüleri ardılı bir öğretmen yetiştiren kurumda enstitü kazanımlarının ve laik-bilimsel eğitimin egemen kılınmasına yönelik çabalar ve bu çalışmaların yaratıcısı eğitim kahramanlarıyla karşılaştık. 2020 yılında yayımladığımız "Akçadağ Aydınlığı" kitabında özellikle müdür Şerif Tekben, eğitimbaşı Reyzi Pamir, müdür yardımcısı Mümin Başoğlu ve diğer tüm öğretmenlerin Akçadağ Köy Enstitüsü imecesindeki ortak emekleri karşımıza çıkmıştı. 2021 yılında yayımladığımız "Pamukpınar Aydınlığı" kitabında da müdür Şinasi Tamer, eğitimbaşı Osman Yalçın, öğrencilerinin "Ziraat Ömer" olarak adlandırdığı tarım öğretmeni Ömer Yurdugül ve pek çok idealist Cumhuriyet öğretmeninin Pamukpınar Köy Enstitüsü imecesindeki çabaları, emekleriyle karşılaştık.
Bolu Kız İlköğretmen Okulu 1952 yılında Kızılçullu Köy Enstitüsünün yerleşkesinin NATO'ya verilmesi sonucunda öğrencilerinin Bolu Orman Okuluna ve Beşikdüzü Köy Enstitüsüne gönderilmesiyle oluşturulur. Bolu'ya sadece öğrenciler değil müdür, pek çok öğretmen, idari personel gider. Bunun yanı sıra Kızılçullu Köy Enstitüsünün zengin donanımı; battaniyeler, tarım aletleri, laboratuvar aletleri, müzik aletleri, plak kolleksiyonu, kütüphanesi vd. kamyonlarla taşınır. Kızılçullu Köy Enstitüsü kültürü adeta Bolu'ya taşınmıştı. 1952-1982 yılları arasında eğitim veren Bolu Kız İlköğretmen Okulunda Kızılçullu Köy Enstitüsünden gelen tarım öğretmeni Muzaffer Kutluay, matematik öğretmeni Şaban Güler ve Savaştepe Köy Enstitüsünden gelen fen bilgisi öğretmeni Muhittin Fehmi Özgen iz bırakan çalışmalara imza atarlar. Bu yazıda yaptığı çalışmalarla öğrencilerinde doğa, çevre duyarlılığı yaratan ve uygulamalı fen eğitimini öne çıkaran Muhittin Fehmi Özgen'i okurlara tanıtmayı amaçladık.
Muhittin Fehmi Özgen Öğretmen, 1921 yılında Malatya Hekimhan'da dünyaya gelir. İlkokulu Hekimhan'da, ortaokulu Elazığ'da okur. Daha sonra öğrenim gördüğü Balıkesir Necatibey Öğretmen Okulundan 1940 yılında mezun olur. Tunceli'nin Hozat ilçesinde bir buçuk yıl öğretmenlik yapar. Askerlik görevi sonrası 1944 yılında o zamanki adıyla "Ankara Gazi Terbiye Enstitüsüne" girer. 1946 yılında biyoloji (Tabii Bilimler) bölümünden mezun olur ve Savaştepe Köy Enstitüsünde öğretmen olarak atanır. 1953 yılı başında Bolu Kız Öğretmen Okuluna tayin edilir. 1963 yılı sonuna kadar Bolu Kız İlköğretmen Okulunda fen bilgisi öğretmeni olarak çalışır. Daha sonra değişik eğitim kurumlarında görev yapar ve 1977 yılında emekli olur. Muhittin Öğretmenin başarılarında ve çalışmalarında kişisel merakları dışında o dönemde eğitim gördüğü Necatibey Öğretmen Okulu ve Gazi Terbiye Enstitüsündeki eğitimin niteliğinin altını önemle çizmeliyiz.
Muhittin Öğretmen, Savaştepe Köy Enstitüsünde enstitü gerçekliğiyle tanışır, uygulamalı eğitimin doğasına uygun olarak bir fen laboratuvarı kurarak işe başlar. Balıkesir ve enstitü atölyelerinde ormanlarla çevrili okul çevresinden toplanacak doğal malzemeleri yerleştirmek için dolaplar yaptırır. Tüm bu süreçleri öğrencilerle birlikte yaptığını vurgulamak için "Değerli öğrencilerimin emeği çok" ifadesini kullanır. Bu çalışmaların öğrencileri etkin kıldığını işaret eden Muhittin Öğretmen yaz tatillerinde köylerine giden öğrencilerin kendi yerleşim bölgelerindeki biyo çeşitlilik ve jeolojik farklılıklar gösteren örnekleri okullarına dönerken getirdiklerini ifade eder. Muhittin Öğretmen Savaştepe sevgisinden esinlenerek oğluna "Savaş" adını verir. Muhittin Öğretmen 1953 yılı başında Bolu Kız İlköğretmen Okuluna atanınca Savaştepe deneyimlerini daha zengin bir doğaya sahip olan Bolu'ya taşır. Bu geçiş sürecini "Bolu'ya Savaştepe'den oldukça deneyimli olarak gelmiştim" diyerek aktarır. Hazırladığımız kitapta çok farklı dönemdeki öğrencilerin tanıklıkları ve anlatıları da bunu doğrular. Öğrencileriyle ve öğretmen arkadaşlarıyla hafta sonu Abant ve çevresinde, Karabük Orman Bölgesinde, Yedi Göller ve Akçakoca bölgelerinde doğa yürüyüşleri yaparak doğadaki çeşitliliği okul laboratuvarlarına taşır. Muhittin Öğretmen, tüm bu bölgelerden toplanan örneklerin okulda gerekli bakım ve hazırlama işlemlerini öğrencilerle birlikte yaparak okul laboratuvarındaki dolaplara yerleştirir. Muhittin Öğretmen bir dostu aracılığıyla 600 bitki türünün ünlü Edinburg'taki Herbaryum'a taşınmasını sağlar. Muhittin Öğretmen "Eski bir öğretmen" imzasıyla yazdığı anılarında İstanbul'a ailecek giderken Mudurnu'da yaptığı doğa çalışmalarını da aktarır.
Bolu Kız İlköğretmen Okulunda beraber çalıştığı öğretmen arkadaşı Nimet Avlacıoğlu Muhittin Öğretmeni "Meslektaştık, Bolu Kız İlköğretmen Okulunda aynı dönemde beraber çalıştık. Biyoloji, hayat bilgisi gibi dersleri veriyorduk. Ufak tefek, zayıf fakat çok çalışkan bir beydi. Dağ bayır dolaşır bitkiler, böcekler, taşlar toplar getirirdi okula. Öğrencileriyle pek çok şey yapmıştı. Hatta okulun bahçesine ağaçlar, bitkiler dikmişlerdi. Kendisi Savaştepe Köy Enstitüsünden gönderilmişti buraya. Yani Köy Enstitüleri kapatılınca bir nevi sürgün edilmişti buraya Ancak çok çalışkan, bilgili ve kibar bir beydi. Tam bir Cumhuriyet dönemi öğretmeniydi" (1). Bu yazıyı yazarken Bolu çıkışlı öğrencisi olan emekli öğretmen dostlarımızı telefonla aradım. 1955 girişli Ayşen Bayındır Gürbüz Bolu'da dersler dışında "Koleksiyon, Yabancı Dil, Yemek, Dikiş, Adabı Muaşeret" gibi kursların açıldığını belirterek Muhittin Öğretmenin koleksiyon kursuna katıldığını ifade etti. Muhittin Öğretmenin hangi köyde hangi bitkilerin olduğunu bildiğini belirterek "Hafta sonları Muhittin Öğretmen ve kurs öğrencileriyle doğa gezilerine katılırdık. Bir yandan özel düzeneklerle kelebek yakalar, bir yandan endemik bitki örnekleri toplardık. Bunların bazılarını okul duvarlarındaki cemakanlı panolarda sergilerdik. Kelebekleri önce toplu iğneyle gerer, kuruduktan sonra sergilerdik. Muhittin Öğretmen çok zarif bir insandı, hiç sesini yükselttiğini duymadım" diyerek Muhittin Öğretmeni anlatır. Bolu 1956 girişli Neşe Özenci Gada, babasının da Bolu Kız İlköğretmen Okulunda Kızılçullu'dan gelen ambar memuru olduğunu ve okul lojmanlarında Süeda-Muhittin Özgen ailesinin komşuları olduğunu ifade ederek "Hiç öğretmenim olmadılar, ama ailecek hep beraberdik. Benim için Muhittin Amcaydı hep. Çok tatlı, az konuşan, zayıf, gözlüklü, sakin düşünen sevimli bir insandı." diyerek Muhittin Öğretmeni anlatır. Yine 1956 Bolu girişli Zehra Ünüvar, Muhittin Özgen'in çalıştığı her okulda fen laboratuvarı kurduğunu ve fen bilgisi öğretmeni olarak ülke çapında yaptığı çalışmalarla örnek bir insan olduğunun altını çizer. Fen Bilgisi dersinde öğretmeni olan Muhittin Özgen için "Etkili bir ders anlatımı vardı, düşündüren sorular sorardı, bilim insanı gibi davranarak bizlerde bilimsel merakın gelişmesini çabalardı. Fen bilgisi dersinden genelde korkulurdu. Biz onun dersinde hiç korkmazdık, bizlere bilim-fen aşkı vermek için uğraşırdı. Eşi Süeda hanımla beraber örnek bir aileydiler. O yıllarda derslerin yanında kursların da devreye girmesi Bolu ve Bursa Kız ilköğretmen Okulunda model olarak uygulamaya girmişti. Zamanla öğretmen bulunamadığı için gereği yapılamamıştı" değerlendirmesini yapar.
Bolu Kız Öğretmen Lisesi 1980 yılında kapatılır, 1982 yılında da hukuken sonlandırılır. Okulun demirbaşları ve eşyaları çevre okullara dağıtılırken, Muhittin Öğretmenin ve öğrencilerinin emekleriyle var edilen biyoloji laboratuvarı ve diğer laboratuvarlar, müzik odasındaki enstrümanlar, piyanolar, kemanlar, kütüphanesi ve diğer araçlar Köy Enstitüleri ve devamı öğretmen okullarında olduğu gibi içler acısı bir Vandalizm ile hoyratça atılır, parçalanır, yok edilir. Dileğimiz Bolu Belediyesinin 30 yıl boyunca öğretmen yetiştiren BKİÖO için bir kültür müzesi açarak Cumhuriyet Eğitim Devriminin bu kazanımını günümüze taşımasıdır. Bir diğer dileğimiz de eğitim fakülteleri fen bilgisi öğretmenliği bölümlerinin Muhittin Öğretmenin yaşam öyküsünden esinlenerek "nasıl bir fen öğretmeni" tartışmasını yapmasıdır.
Bolu İzzet Baysal Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Okan Külköyoğlu yıllar sonra Muhittin Özgen Öğretmenin çalışmaları hakkında bilgi sahibi olur. Yıllarca ona ulaşmaya çabalar, gazetelere ilan verir. Sonunda oğlu Savaş aracılığıyla Muhittin Öğretmen'e ulaşır ve onu Bolu'ya davet eder. Değerli meslektaşım Külköyoğlu Türkiye florasına ait ilk çalışmanın İngiltere'de Dr. Davis ve çalışma grubu tarafından 1965 yılında başladığını ifade ederek bu çalışmaların 1950 yılında tüm özgünlüğüyle Muhittin Öğretmen tarafından yapıldığını işaret ediyordu. 21 Mart 2007 yılında Muhittin Öğretmen ailesiyle birlikte Bolu'da Biyoloji bölümünde onurla, sevgiyle, emeğe duyulan saygıyla konuk edilir. Yıllar sonra Muhittin Öğretmenin öğrencileriyle beraber ürettiği çalışmalar üniversite bir karşılık buluyordu. Sonsuzluğa uğurlanan Muhittin Öğretmeni sevgi ve saygıyla selamlarken sevgili meslektaşım Prof.Dr. Okan Külköyoğlu'na bu satırlardan Muhittin Öğretmen için yaptığı değerbilir çaba ve çalışmalar, bize gönderdiği yazılar nedeniyle sonsuz teşekkürler.
Kaynakça:
1)Külköyoğlu, O ( 2011 ). Muhittin Özgen'i Nasıl Buldum, Mudurnulular Derneği Bülteni, Aralık sayısı