ÖĞRETMENLER GÜNÜNDE TÜRKİYE'DE EĞİTİM VE MUSTAFA GAZALCIYA MUSTAFA NECATİ ÖĞRETMENLİK ONUR ÖDÜLÜ
Prof. Dr. Kemal KOCABAŞ
YKKED Kurucu Genel Başkanı
Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) "Maarif hizmetinde asıl olan muallimliktir" diyen, öğretmenlik meslek onurunu yücelten, saygınlık kazandıran Mustafa Necati adına (1926-1929) öğretmenlik onur ödülü veriyor. Mustafa Necati; Cumhuriyetin ışık saçan 6. Milli Eğitim Bakanıydı. Milli Eğitim Bakanlığı örgütü, Talim Terbiye Kurulu, Millet Mektepleri, Gazi Eğitim Enstitüsü, Zincidere ve Denizli Köy Muallim Mektepleri onun zamanında kuruldu. Mustafa Necati; öğretmenlere mektup yazan, öğretmenlik meslek onurunu öne çıkaran, yurt dışına öğrenci gönderilmesinin kapılarını açan, iş okulu tartışmalarını bakanlık gündemine alan Cumhuriyet devrimcisiydi. Şimdiye kadar yaşamları, eylemleri, duruşları ve yapıtlarıyla öğretmenlik meslek onurunu yücelten Mehmet Kahvecioğlu, Talip Apaydın, Mehmet Başaran, Talip Apaydın, Pakize Türkoğlu, Niyazi Altunya, Mevlüt Kaplana verilen ödül 24 Kasım 2023 günü saat 17.00 'de Konak Belediyesi Dr. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezinde öğretmen, yazar, öğretmen örgütçüsü Mustafa Gazalcı'ya verilecek.
MUSTAFA GAZALCI KİMDİR?
Ülkemizin yüz akı aydınlarından olan Mustafa Gazalcı 1945 yılında Denizli Güney ilçesinde dünyaya gelir. İlkokulu Güney'de tamamlayan Mustafa Gazalcı Mustafa Gazalcı, 1957 yılında yapılan sınavları başararak Gönen İlköğretmen Okulu öğrencisi olur. Köy Enstitüsü rüzgarlarının estiği Gönen İlköğretmen Okulunda laik-demokratik, üretici eğitim süreçleriyle kendini yeniden keşfeder. Daha sora Anadolu'nun farklı köşelerinde öğretmenlik yaptıktan sonra Balıkesir Necatibey Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümünü tamamlar. Öğretmen örgütlerinde aktif görevler alır. Tavas TÖS Şube Başkanı olarak 1969 Kayseri Alemdar sinemasında yapılan ve gericilerin saldırısına uğrayan TÖS genel kuruluna katılır. 16. ve 22. Dönem CHP Denizli Milletvekili olan Mustafa Gazalcı 12 Eylül sonrası Barış Derneği Davasından yargılanır. Uzun yıllar Eğit-Der başkanlığı yapan Mustafa Gazalcı TBMM'nde Köy Enstitülerin, laik, demokratik bilimsel eğitimin, Köy Enstitülerin sesi olmuştur. Eğitimle ilgili çok sayıda kitabı bulunan Mustafa Gazalcı ulusal gazete ve dergilerde de yazılar yazan üretken bir Cumhuriyet Öğretmenidir. YKKED üyesi olan Mustafa Gazalcı derneğimizin yayın organı Yeniden İmece dergisinin de yazarıdır. YKKED imecesine çok değerli katkılarda bulunan Gazalcı öğretmen için dernek; ailesi, öğrencileri, dostlarının yazılarından oluşan "Cumhuriyetin Öğretmeni Mustafa Gazalcı" adlı kitabı 24 Kasım 2023 günü okurlarıyla buluşturacak. Çok sayıda etkinlikte omuz omuza beraber olduğum dostum, arkadaşım Mustafa Gazalcı Öğretmenimi bu ödül nedeniyle kutluyorum
KAVAKLIDERE İLKOKULUNDA İLK DEVRİMİM
Okul, öğretmen ve öğrenci birbirini tamamlayan, beraberliklerinde güzellikler üretilen, insanın kendini yeniden keşfe çıkmasına neden olan uygarlık-eğitbilim ve aydınlanmanın terimleridir. Cumhuriyetimizin de en önemli dayanağı okuldur, öğretmendir, öğrencidir ve laik, demokratik bilimsel eğitimdir. Bu satırları yazarken Kavaklıdere İlkokulu, öğretmenlerim, arkadaşlarım ve cıvıl-cıvıl yaşadığımız o güzel günleri anımsadım. İlkokula başladığım 17 Eylül 1962 hayatımdaki ilk devrimdir. 1962 yılında birinci sınıf öğretmenim Durani Keleş (Tekke) idi. Muğla Kız İlk Öğretmen Okulunu yeni tamamlamış gelmişti. İlk üç sınıfta öğretmenim olmuştu. İlk fişler, ilk çocuksu yaramazlıklarımız, ilk danslarımız, ilk okul türkülerimiz, sayılar, harfler, cümleler, yerli malı haftaları, şiirler, müsamereler, bayram kutlamaları ve öğretmenimizle zenginleşen ilk çocukluk günleri. Aydın'da oturan öğretmenime ve ailesine sağlık ve mutluluklar diliyorum. Sonra ilkokul 4 ve 5.sınıflarda öğretmenim, babam Şükrü Kocabaş. Şimdi daha net değerlendirebiliyorum. Öğretmenlik babama çok yakışmıştı. Kızılçullu Köy Enstitüsünden aldığı ışık onun hayatını değiştirmişti. Öğretmenlik onun yaşam biçimi olmuştu. Yaşamı, duruşu ve bir Cumhuriyet öğretmeni sorumluluğu ile öğretmenlik mesleğinin tüm hakkını vermişti. Kendisini hep geliştirmiştir. Kavaklıdere'nin eğitim tarihinde 33 yıl boyunca katkıları çok büyük olmuştur. Ağabeyimin ve benim öğretmen okulları sınavlarını kazanabilmesi için iki yaz süren ortak çalışmalarımızı, çabalarımızı hiç unutamam. Bizlerin daha iyi bir eğitim alması için tek maaşlı bir öğretmen olarak verdiği emek bizim yaşamımızı değiştirmiştir. Sevgili öğretmenim, babam Şükrü Kocabaş'ın emekleri çabaları ve yurtseverliği daima yolumuzu aydınlattı, nur içinde yatsın.
24 KASIM 2023 TÜRKİYE'DE EĞİTİM VE ÖĞRETMEN
24 Kasım Öğretmenler gününde öğretmenlerin en acil sorunlarının başında öğretmenlik meslek onurunu yok eden sözleşmeli-ücretli öğretmen çalıştırma politikaları gelmektedir. Bu öğretmenlik statüleri; konuşamayan, düşüncesini özgürce ifade etmeyen, sendikal faaliyetlerde bulunamayan, kadrolu öğretmenlere göre düşük ücretli öğretmen çalıştırma yöntemidir. Adil ve insani olmayan bu durum bu statülerin kaldırılmasıyla olanaklı olacaktır. Ayrıca öğretmenlik alımlarındaki mülakat sınavları onur kırıcı ve her tür nesnellikten uzak olduğu açıktır. Ülkemizde ki yaklaşık 1 milyon 200 bin öğretmenin 150 bini sözleşmeli, 86 bini ise ücretli öğretmen olarak çalışmaktadır. Siyasal iktidar sözleşmeli öğretmenlik statüsünü ve mülakat sınavını seçimler öncesi kaldırma sözü vermesine rağmen seçimler sonrası verdiği sözden vazgeçmiş görünmektedir. Yine Öğretmenlik Meslek Yasası uzman öğretmen, başöğretmen gibi ayrıştırıcı süreçler içi boş, niteliği geliştirmeyen, sadece maaşlara yansıyan yaklaşımlar olduğu çok açık görülmektedir. Önerimiz öğretmenlerimize bilimsel yöntemlerle niteliksel gelişimlerinin sağlanmasıdır. Bu amaçla üniversitelerde tezli veya tezsiz yüksek lisans yaptırarak akademik uzman tanımı yapılmasıyla niteliksel değişim sağlanabilir. Doğru yöntem budur. Bir diğer sorun atanamayan öğretmenler sorunsalıdır. YÖK'ün ihtiyaç analizi yapmadan eğitim fakültesi kontenjanlarını belirlemesi, yine YÖK aracılığıyla eğitim fakültelerinde açılan formasyon kursları atanamayan 600 bin öğretmenin varlığının temel nedenidir. Formasyon kursları tamamen kaldırılmalı, atanamayan öğretmenleri taşımalı eğitim yapan köylere atanması üzerinde çalışılması ve eğitim fakülteleri kontenjanlarının arz-talep dengesine göre saptanması zorunludur.
TÜRKİYE'DE ÖĞRETMEN ARAŞTIRMALARI NEYİ GÖSTERİYOR
Eğitim-Sen, Eğitim İş'in sendikalarının son iki yılda yaptıkları öğretmen araştırmaları; Türkiye'de öğretmenlerin çoğunlukla mutsuz olduğunu, ekonomik krizden çok etkilendiklerini, ikinci bir iş yapmak zorunda kaldıklarını ve özellikle içine kapanan öğretmen kimliğini ve içi boşaltılan bir meslek algısını işaret ediyor. Öğretmenlerin ancak yüzde 15'nin kesinlikle mutlu olduklarını, öğretmenliğin hak ettiği önemi görmüyor diyenlerin oranı yüzde 53 olarak karşımıza çıkıyor. Öğretmenler verdikleri emeğe rağmen "öğretmen yatıyor" damgasının vurulmasından, maaşları üzerinden yapılan spekülasyonlar nedeniyle rahatsız olduklarını ifade ediyorlar. Bazı öğretmenler, yüksek lisans yaptığını, hiçbir karşılığı olmadığı için pişman olduklarının altını çiziyor. Öğretmenler, maaşlarının yetersizliğini önemle belirterek işimiz öğrencilerimizle ilgilenmek iken bürokrasi içinde boğuluyoruz diyorlar. Öğretmenler, sistemin kendilerini köle olarak gördüğünü, içi boşaltılmış bir meslek grubuna dönüştüklerini belirterek "Yanlış zamanda öğretmen olduk. Cumhuriyetin ilk yıllarında öğretmen olmak varmış!" diyerek Cumhuriyetin ilk yıllarını selamlıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığında öğretmenlerin yüzde 52'si kadın olmasına rağmen okul yönetimlerinde kadının adı yok.
SONUÇ VE ÖNERİ
Yıl 2023 Türkiye'de öğretmen algısındaki büyük bir değişimin yaşandığı süreçlere tanıklık ediyoruz. Karatahtadan Akıllı Tahtaya geçen eğitimde eğitim fakültelerinin nitelikli öğretmen yetiştirmenin gerisinde kaldıkları çok açıktır. Cumhuriyet Eğitim Devriminin toplumsal yararı öne çıkaran bilgili, donanımlı, mücadeleci, örgütlü, demokrat öğretmeni yerine içine kapanmış ülkenin sorunlarından kopuk, vasat teknisyen öğretmen profili karşımıza çıkıyor. Dinselleştirilen, piyasalaştırılan günümüz eğitim sistemi ile öğretmenin aydınlanmacı, toplumcu niteliği adeta yok ediliyor. Günümüzde itiraz etmeyen, heyecanını yitiren, itaatkâr ve teknisyen bir öğretmen modeli eğitimin eğitimdeki nitelik kaybının en önemli nedeni olarak karşımızda durmaktadır. Ülkenin gereksinimi olan öğretmen niteliğini tartışarak yeniden nitelikli önder, etkin öğretmeni yetiştirmek için özgün, uygulamalı Köy Enstitüleri modeli referans alınmalıdır. Eğitim Fakülteleri bu anlayışın güncel karşılığını tasarlayarak ve özerkliği sağlanarak yeniden yapılandırılmalıdır. Orta Öğretime dayalı öğretmen yetiştirme geleneğine sahip çıkılarak 2014'de kapatılan Anadolu Öğretmen Liseleri yeniden açılmalıdır. Tüm eğitim süreçlerine öğretmen ve eğitim örgütlerinin katılımı sağlanmalıdır.
28 Mayıs 2023 Seçimleri sonrası siyasi iktidarın eğitimi dinselleştirme çabaları yoğunlaşmıştır. ÇEDES projesi, müfredatta değişiklik yapma çabaları, sıbyan okullarının sayılarının arttırılması bu çabaların ürünleridir. Tüm öğretmen sendikaları ve eğitim derneklerinin laik, demokratik eğitim ve laik toplum için birlikte mücadele vermesi bu 24 Kasımın Öğretmenler Gününün en önemli ev ödevidir. Meslek onuruna emekleriyle, çalışkanlıklarıyla değer katmış Köy Enstitülü öğretmenlerimize ve günümüzde yaşanan süreçlere rağmen nitelikli kamusal eğitim için mücadele eden az sayıdaki öğretmenimize ve öğretmen sendikalarımıza saygıyla.