'BREMEN MIZIKACILARI' YİNE GÖREV BAŞINDALAR!?

 

'BREMEN MIZIKACILARI'  YİNE  GÖREV  BAŞINDALAR!?

Daha önce CHP üyesi iken, şimdilerde partilerinden ayrılıp da parti kuracaklarını söyleyen sayın Muharrem İnce ile sayın Mustafa Sarıgül, uzun zamandır birer bahaneyle malûm medyanın her gün gündeminine getiriliyor, eskiden hiç yer vermedikleri televizyonlardaki haber programlarına sıkça çıkarılıyorlar!..

Son günlerde bunlara bir de Disiplin Kurulu Kararı ile 'İYİ Parti'den ihraç edilip, mahkeme kararıyla yeniden partisine dönen sayın Ümit Özdağ da dahil edildi... Söz konusu CHP'nin ve İYİ Parti'nin bölünmesi olunca, bu iktidar yanlısı ve gazeteci geçinen arkadaşlar, hemen kendilerine 'durumdan vazife çıkarıp' bu muhalefet partilerinin iç işlerine de karışmaya kalkışıyorlar!.. Ama 'Cumhur İttifakı' içinden bir ihraç, orada bir anlaşmazlık olduğunda, bu aynı gazeteci geçinen, tıpkı 'Bremen Mızıkacıları' gibi öten arkadaşlar hemen ortadan 'arazi' olup, 'Üç Maymunu' oynamaya başlayıveriyorlar!.. Bunlara da alıştık artık...

Sayın Abdülkadir Selvi, 15 Ocak 2021 tarihli Hürriyet Gazetesi'ndeki köşe yazısında önce Ümit Özdağ'ı gündeme taşıdıktan sonra, sözü yine CHP lideri sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirmeye getirmiş... Kılıçdaroğlu'nun, sistematik olarak sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettiğini belirttikten sonra, 27 Mayıs ihtilâli öncesi günlere, İsmet İnönü'nün de o zamanlar, merhum Menderes'in sinir sistemini bozacak şekilde hakaretler yağdırdığını anlatmış ve demiş ki;  "...O dönemi çok dikkatli bir şekilde araştırdım... Savaş meydanlarından gelen taktik ustası İsmet Paşa, Menderes'in sinir sistemini hedef alıyormuş... İnönü, sabah Menderes'e ağır bir şekilde yükleniyor, Menderes de hemen radyo yayınına çıkıp, anında daha sert şekilde yanıt veriyordu... Menderes her defasında, İnönü'nün bu tarzını 'Tahripkâr Muhalefet' olarak nitelendirmişti" diyordu...

Abdülkadir Selvi Bey o dönemi çok iyi araştırdığını yazıyordu ama, bu konudaki en önemli ayrıntıları belirtmemiş!.. Örneğin; önce bu hakaret dilini kim kullanmaya başlamıştı? 'Başbakan' olduktan sonra herkese tepeden bakmaya başlayan, küçümseyen kimdi? Bu ülkenin kurtarıcı ve kurucularından olduğu için "II. Adam" diye ünlenen, babası yaşındaki İsmet İnönü'ye "İhtiyar Bunak!.. Sağır Paşa!.." diye bağıran kimdi? Ordu generallerine kızıp; "Ben bu orduyu gerekirse astsubaylarla bile yönetirim!" diyen... Partililerine aşırı güveni yüzünden; "Ben milletvekili adayı diye bir odunu gösterir, onu bile vekil seçtiririrm!" diyen kimdi? Yassıada'da yargılandığı günlerde, bütün partilileri ona sırtını dönerken, o günlerde onu ve ailesini tek arayıp-soran İsmet İnönü olmuş, biz de bunu bizzat, merhum Menderes'in eşi Berrin Menderis'in yazdığı hatıralarından öğrendik!.. Keşke Abdülkadir Bey, sadece İnönü'yü suçlayacağım diye, bu gerçekleri de araştırıp da, bunları da orada yazsaydı!? Bence bu araştırması biraz taraflı ve eksik kalmış gibi görünüyor, ya sizler ne dersiniz!?

1950 yılında güya 'Demokrasiye' geçildikten sonra, zaman zaman siyasette hepimizin tiksindiği hakaret dilini kullananlara halk olarak pek olumlu gözle hiç bakmadık!.. 1950'li yıllarda İnönü-Menderes-Osman Bölükbaşı... 1970'li yıllarda Demirel-Ecevit-Erbakan-Türkeş... 1980'li yıllarda Evren-Özal-Demirel-Ecevit... 1990'lı yıllarda M. Yılmaz- T. Çiller- Erbakan-Baykal.. Ve günümüzde de bu aynen devam ediyor... Birkaç oy uğruna, birlik olmayan yerde dirlik olur mu? Biz işte hâlâ bunun sıkıntılarını yaşıyoruz!..

Hz. Mevlâna, Yunus Emre, Şeyh Edebali, Nasrettin Hoca gibi gönül insanlarını çıkarmış bu verimli Anadolu toprakları üzerinde, bunca kardeş kavgası nicedir!? Bakın Yunus Emre biz halkına ne diyor:

"Bir kez gönül yıktın ise/ Kıldığın namaz değil/ Yetmiş iki millet dahi/ Elin-yüzün yumaz değil!..// Bir gönül yaptın ise/ Er eteğin tuttun ise/ Bir kez hayır ettin ise/ Birine Bin, az değil!..// Er odur, alçakta dura/ Ayık odur, yola vara/ Göz odur ki Hak'kı göre/ Gündüz gören göz değil!..// Yunus Emrem sözün satar/ Söze bal-u yağı katar/ Altmış Bin sarrafa satar/ Yükü gevherdir, koz değil!.."                         Sakin KOŞAR...

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI