"CÜBBELİ AHMET" SAÇMALIKLARI !?

 

Uzun zamandır sesi soluğu çıkmayan ve halkımız arasında adı "Cübbeli Ahmet Hoca" olarak bilinen "Ahmet Mahmut Ünlü" adlı kişi, You Tube'da yayın yapan "Lalegül TV" deki son konuşmasında yine kadınlara saldırdı, her konuda kadınları suçladı ve aynen şunları söyledi:

 "Kadınların çalışması, her dalda çalıştırılması çok büyük bir fitne, fesat ve günahtır!.. Kadınların bir erkek ortamında çalışması olacak iş değil!.. İllâ çalışacaklarsa, gitsinler sadece kadın ortamlarında çalışsınlar, okul kursunlar, ama aralarına erkek sinek girmemelidir!.. Kadının erkek ortamında çalışması gibi bir fesat varken, bu memleket düzelebilir mi? Her şey buna bağlı; işsizlik buna bağlı, erkeklerin maaşının düşüklüğü buna bağlı, ekonominin bozukluğu buna bağlı!.." diye bas bas bağırdı, yine kadınlara celallendi.

Yahu bizim güzel dinimiz 'kadın düşmanı' bir din mi!? Sevgili Peygamberimizin kendi eşlerine, kızlarına, konu-komşu kadınlarına karşı ne kadar anlayışlı, kibar, şefkatli, güler yüzlü davrandığını bilmeyen mi var!.. Bu zamane hocalarının şimdiki kadınlara karşı zoru ne!? Neden bütün kötülükleri kadınlarımızın sırtlarına yüklüyorlar!? Onlara kalırsa; gülmeleri yasak, gezmeleri yasak, istedikleri gibi giyinmeleri yasak, denize-havuza girmeleri zinhar yasak, erkekler gibi işlerde çalışmaları, para kazanmaları ve üretime katılarak, kendi aile bütçelerine ve ülke ekonomisine katkı sağlamaları yasak!.. Bu devirde bu ne akıl, bu ne saçmalık, bu ne akıllarından zoru var şekilde konuşabiliyorlar!?

Yüce Tanrı insanların yarısını kadın, yarısını erkek yaratmış. Biri olmadan diğerinin var olması asla mümkün değil!.. Eee, bunlar ne diye kadınları ikinci sınıf insan ve erkeklerin esirleriymiş gibi görüyorlar!? Buna ne hakları var!? Kim bunlara bu yetki ve selâhiyeti veriyor!? Biz erkekler gökten zembille - torpille mi indik yani!? Hani 'ADALET ve Hakkaniyet' neresinde bu düşüncenin!?

Nerede bir ahlâksızlık, namussuzluk, nerede ayıplı bir hadise olsa, hemen kadınlarımız suçlanıyorlar!.. Neymiş efendim;  "Kısa etek giymişler de. Aşırı makyaj yapmışlar da. Erkeklerin içinde gülmüşler de. Dişi kısmı kuyruk sallamasa, erkek kısmı onların arkasından gitmezmiş de. Günahın tek davetkârı dişilermiş de." filân.

Diyelim ki bunların hepsi doğru, iyi de kardeşim; biraz da biz erkekler dürüst olsak, onların bu hallerine aldırmasak, onların da birer insan olduğunu düşünüp, kendi işimize baksak nasıl olur!? Yooo. Erkek kısmı yanılır, gülen kadını görünce dayanamaz arkasından gider, her türlü melâneti yapar ama, sonuçta yine kadın haksızdır!.. Yok yaaa!.. Böyle bir dünya, böyle bir erkek hakkı ve özgürlüğü nerede var!? Kim uyduruyor bunları!?

Bakın size bir anımı anlatayım: Bizim köyde de Cübbeli Ahmet gibi düşünen ve konuşan yaşlı bir Mustafa Amcamız vardı. Kız çocuklarının okumasını asla istemez, hiç tasvip etmezdi!.. Kader bu ya; torunu olan kızcağız okudu, hemşire çıktı ve Kütahya'da göreve başladı. Yaz tatilinde köye izine geldiklerinde, Mustafa Amcanın eşi 'Kadın Hastalığı' teşhisiyle hastanede tedavi gördü. Köye geldiğinde, kahvede yine kız çocuklarının okutulmaması gerektiğini söylüyordu, ben dayanamayıp; "Mustafa Amca, eşinizi hastanede Kadın Doğum Uzmanı bayan doktora mı baktırdınız, yoksa erkek doktora mı baktırdınız?" diye sordum.

Hemen öfkeyle kaşlarını kaldırıp; "Benim karının hastalığına erkek dohtur mu bakarmış, tabii ki kadın dohtura baktırdım!" dedi. Lâfı ağzıma vermişti: "İyi ama sen yıllardır kızların okutulmasına karşı çıkıyor, günah işlediklerini söylüyordun değil mi? Eğer kızlar okumasaydı, nasıl kadınlar doktor olacaklardı da, sen yengemizi onlara baktıracaktın!?" deyince, şapkasını alıp bir hışımla kahveden çıkıp gitmişti. Benim bu konuda yazacağım başka bir şey yok, Cübbeli Ahmet gibi düşünenlere duyurulur.       Sakin KOŞAR.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI