ALİ KEMAL VE BORİS JOHNSON !?

 

                   ALİ KEMAL VE BORİS JOHNSON !?

İngiltere'de Muhafazakâr Parti'den yeni Başbakan olan Boris Johnson; Atatürk ve Kurtuluş Savaşımız karşıtı olan gazeteci Ali Kemal'in torunu Stanley Johnson'un oğlu imiş? Bazı aklı evvel insanlarımız bu habere hemen çok sevindiler!.. Çankırılı bir aileden gelen Ali Kemal için çok iyi şeyler söylemeye başladılar!..

Kendisi İstanbul doğumlu olan Ali Kemal'in asıl adı "Ali Rıza" idi.  Ünlü şairimiz Namık Kemal'den çok etkilendiği için, adını değiştirdi ve sonradan 'Ali Kemal' adını alarak gazeteciliğe başladı. Keşke adı yerine vatan şairi Namık Kemal'in huyunu alsaydı!.. Her zaman Osmanlı Sarayı tarafını tutup, çok kıskandığı Mustafa Kemal gibi olamadığı için, hep O'nun aleyhinde çalıştı, çok aşağılık diller kullanarak Kurtuluş Savaşı'nı baltalamaya uğraştı, ama bir türlü başarılı olamadı!..

09 Eylül 1922 yılında Yunan ordusu İzmir'de denize dökülünce, saklandığı yerden sivil polislerce tutuklandı, 06 Kasım 1922'de İzmit'e kaçırıldı, Nurettin Paşa'ya teslim edildi. Ankara'ya götürüleceği sırada halk bunu haber aldı ve aynı gün İzmit'te halk tarafından linç edildi!.. Bunu duyan Atatürk ve Milli Mücadele karşıtları Mustafa Sabri, Rıza Tevfik, Mehmet Ali, Süleyman Şefik adlı gazeteciler ve Konya Valisi Cemal (Artin Cemal) namıyla bilinen Vali de, hemen İstanbul'daki İngiliz Elçiliği'ne sığındılar!.. Zati 11 gün sonra, yani 17 Kasım 1922'de de Osmanlının son Padişahı Vahdettin (VI. Mehmet) de İngilizlere sığındı ve onların savaş gemileriyle ülkeden kaçırıldı. Sığındıkları ülke, 624 yıllık Atalarının topraklarını işgal eden İngilizlerdi, şunlardaki asaleti görüyor musunuz bir!?

Şimdi bu adamların torunu, o işgalcilerin ülkesine 'Başbakan' olmuş da, bizimkiler de o adamla yakınlık kurmaya çalışıyorlar, ne kafa ama değil mi!? Bu adamın önce adına bakınız, sonra dinine bakınız, bir de bunun siyasi geçmişine bakınız!.. Kerata her yönüyle dedesi 'Ali Kemal'e benziyor!.. Umarız, sonu da ona benzemez!..

O Ali Kemal ki; Abdülhamit döneminde Sarayla ters düşüp, 1895'te Paris'e kaçtı. Orada "Jön Türklere" katıldı. Bir süre sonra onlardan koptu, merhum Celal Bayar'ın anlattığına göre, bu Jön Türkleri de Abdülhamid'e jurnalledi, iyi mi? Bu jurnal olayını daha sonra o dönem gazetecilerinden Yunus Nadi ve Celal Nuri de yazmıştır.

Ali Kemal'in yaptıkları bununla da kalmadı; bir Kürt Devleti kurmak isteyen 'Kürt Şerif Paşa' ile de çalıştı. İngilizlere yaranmak için, Ermenilere yanaştı, olmayan 'Ermeni Kıyımı' yapıldığını iddia etti!.. Ermenilere yakınlığı nedeniyle de, adı "Artin Kemal" diye anılır oldu.

Yani anlayacağınız, ülkemizin hayrı dışındaki herkesle dost olup, düşman işgalini alkışlayan bir adamın torunu Boris Johnson, bugün İngiltere Başbakanı olmuş, bizim geri zekâlı sürüsü de, hâlâ bunlardan bir iyilik geleceğini düşünüp, onlarla yakınlık kurmaya çalışıyorlar, sen aklımızı ve ülkemizi bunlardan da koru Yaa Rabbim!..

Dahası var: Bu aynı Ali Kemal, 10 Ağustos 1920 yılında 'Sevr Antlaşmasını' imzalayan Osmanlıları göklere çıkarmıştı!.. O günlerde yazdığı "Peyamı Sabah Gazetesi" ndeki köşesinden; "İtilâf devletlerinin teveccühünü kazanmalıyız, daima Avrupa'ya bağlı olduğumuzu göstermeliyiz!.. Bu anlaşma bizim için hayırlara vesile olacaktır!" diyebilmiş, süzme bir vatan hainidir!..

Hâlâ bunlardan ve torunlarından bir hizmet, bir iyilik bekleyen şu insanlarımızı gördükçe, gerçekten bu vatanı kurtarmak için şehit olmuş, sakat kalmış, öksüz kalmış insanlarımıza çok üzülüyorum!.. "Bu zihniyetteki insanlar üzerinizde yaşasınlar ve size yine ihanet etsinler diye mi bu vatanı kurtarmıştınız!?" demekten  bir türlü kendimi alamıyorum!.. Ali Kemal veya onların torunlarından hâlâ medet umanlara yazıklar olsun!..      Sakin KOŞAR.

YAZARIN DİĞER YAZILARI