LİDYA KRALI 'KANDAULES' VE BAŞINA GELENLER !?
Sevgili dostlar; dün gece efkârlandım da yine, gözüme uyku girmeyince merhum hocam Prof. Dr. Şadan Gökovalı'nın 2010 yılında imzalayıp verdiği o meşhur "SÖYLENCE (Efsane)" kitabını karıştırmaya başladım!.. 92. Sayfasında yazdığı "Kral Kandaules ile Karısı Nizida" efsanesini okuyup, 2.500 yıllık bu 'Söylenceyi' sizlerle de paylaşmak istedim!..
Eski Ege medeniyetlerinden zengin Lidya'nın, efsanevi bir Kralı Kandaules ve çok güzel karısı Kraliçe Nizida varmış. Kral, güzel karısına hayran, tutkun ve çok da düşkünmüş. Kral sık sık, yaveri olan genç ve yakışıklı, o kadar da çevik, çok iyi silah ve at kullanan Karyalı 'Daskilosoğlu Gyges'in yanında bu düşüncelerini söylermiş. Gyges de her seferinde; "Kraliçe Nizida çok güzel ama. Kraliçeye bu kadar değer veriyorsun ama. Bunları bir daha ve başkalarının yanında söyleme, ama." der dururmuş.
Bir gün yine Kral Kandaules, Yaveri Gyges'e; "Azizim Gyges, Nizida'nın üstüne dünyada başka bir güzel yok!.." deyince, Yaver Gyges hemen; "Kraliçemiz güzel olmasına çok güzel ama." deyince, Kral hemen sözünü kesmiş; "Ama'sı ne Gyges, yoksa bana inanmıyor musun?" demiş. Gyges; "İnanıyorum, ama." deyince de, Kral; "Bak yine ama dedin!.. Demek ki sen bana inanmıyorsun dostum!.. Ama sana Kraliçeyi bir kez çıplak göstereceğim, o zaman bana hak vereceksin!" demiş, iyi mi?
Yaver Gyges ne kadar itiraz etse de, Kral kararlıdır ve ona emrederek; "Yarın gece benim yanıma gel, Kraliçe'den önce yatak odamıza gireceğiz, sen saklanacak, ben yatağa gireceğim, Kraliçe gelecek, yatağa girmek için soyununca, sen de onu göreceksin, biz uyuyunca da odadan sessizce çıkacaksın!" demiş. Kralın emri, yapmasa kellesi gideceği için kabul etmiş.
Gece dediklerini yapmışlar, Gyges kapı arkasına saklanmış, Kral yatağa girmiş, biraz sonra da Kraliçe gelip, yatağa doğru giderken Gyges'i görmüş ama, hiç sesini çıkarmamış, soyunup yatağa girmiş, Krala arkasını dönüp yatmış. Gyges de Kraliçe'yi çıplak görüp, güzelliğine hayran kalmış, Kralın söyledikleri çok doğruymuş, sessizce dışarı kaçmış.
Ertesi günü erkenden Kraliçe Nizida, genç ve yakışıklı Yaver Gyges'i yanına çağırtmış ve ona kesin olarak şöyle demiş: "Gece benim yatak odamda beni çıplak olarak gördün, şimdi senin için iki yol var; ya Kralı öldürüp, benimle hemen evleneceksin, ya da ben seni öldürteceğim, hemen kararını ver, benim buna sabır göstereceğimi sakın zannetme!.." demiş. Meğerse Kraliçe de Yaver'e deliler gibi âşıkmış, bu olay ona da bir fırsat olmuş?..
Yaver Gyges akşama kadar düşünmüş, can tatlı gelmiş, çok sevdiği Kral Kandaules'i öldürüp, güzel Kraliçe ile evlenmeye karar vermiş, o gece de Kralı öldürmüş. Hemen Kraliçenin emri ile Kral defnedilmiş, Yaver Gyges de 'Yeni Kral' ilân edilmiş, ikisi de bu zengin ülkede uzun ve mutlu bir hayat sürmüşler!.. O günden sonra da; bir kocanın, karısına gereğinden fazla hayran olma hastalığına "Kandaules Kompleksi" denilmeye başlanmış.
Şimdi bazılarınızın çıkıp da bana; "Ulan milletin işsizlik ve geçim derdinden imanı gevriyor, marketlere ve pazarlara gidip de evine yiyecek alamıyor, sen kalkmış bize bu lüzumsuz efsaneleri anlatıyorsun, yazacak başka bir halt bulamadın mı ihtiyar dallama!?" dediğini duyar gibiyim.
Tamam, haklısınız da; o gece yine efkârlandım da, bu efsane bana çok iyi geldi, bu belgesiz ve tarih bile sayılmayan eski insan hikâyelerine tıpkı Şadan Gökovalı hocam gibi inanmasam da, bugün böyleleri olmadığı için rahatlayıp, o gece rahat bir uyku çekiyorum ya, siz ona bakın yahu!.. Şimdi oturup 'Marsyas'ın Kavalı' söylencesinden de bahsedecektim ama, sizler bu yazıyı biraz unutun da, müsait bir günde onu da bir araya sıkıştırıveririz nasılsa?.. Sürç-ü lisan eyledik ise affola, hadi bugünlük de bana müsaade gari. Sakin KOŞAR.