100.Yılında Lozan Barışı

100.Yılında Lozan Barışı

 

Atlas TARİH Dergisinin 81 sayılı Haziran-Temmuz  Dergisinde 100.Yılında Lozan Barışı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması yeni Türkiye Devletinin kurucu belgesiydi, denilmekte. Ve "Birinci Dünya Savaşı'ni bitiren, Osmanlı Imparatorlugunu tasfiye eden antlaşma, bağımsız ve egemen Türkiye'nın tanınmasını sağladı. Lozan Antlaşmasının imzalanmasından üç ay sonra Türkiye Cumhuriyeti ilan edildi. Cumhuriyet tarihimiz boyunca tartışmalara konu olan Lozan Antlaşması, aradan geçen 100 yıla rağmen bugün hala kalıcılığını ve geçerliliğini korumaktadır.

Emekli Büyükelçi Rıza Türmen Lozan Müzakerelerini anlatmış, Tarih Dergisinden Cem Fakir'e.

Şöyle bir başlık altında toplamış anlattıklarını, "Lozan yeni Türkiye'dir."

Kurtuluş Savaşının zaferle sonuçlanmasının ardından Mudanya Ateşkesi imzalanmış, ardından barış görüşmeleri Lozan'a taşınmıştı.

Ismet Paşa başkanlığındaki Türk heyeti, müzakereleri 24 Temmuz 1923'te imzalanan antlaşmaya kadar sürdürdü.

Itilaf Devletleri ve Türkiye arasında 20 Kasım 1922'de Lozan'da başlayan kalıcı barış görüşmeleri yaklaşık sekiz ay sürdü. Diplomasi masasında birçok konu vardı. Sınır meseleleri, Osmanlının borçları, kapitülasyonlar gibi birçok konuda çetin müzakereler yaşandı. Lozan Antlaşmasının tarihi önemini, uluslararası hukuk alanındaki en saygın isimlerden Rıza Türmen ile konuştuk, diyor, Cem Fakir.

Büyük Taarruz, 30 Ağustos 1922, Türkiye'nın zaferiyle son bulmuştur. 11 Ekim 1922 Mudanya'da yeni Türkiye Devleti ilk kez Batılı devletlerle eşit koşullarda masaya oturdu.

Aynı zamanda Türk askerleri ilk kez Avrupa toprağına girdi. Mudanya Antlaşması ile Doğu Trakya boşaltıldı. Mudanya sonrası Lloyd George başbakanlıktan istifa etti, Ingiltere'de.

Lozan Konferansı için Istanbul ve Ankara hükümetlerine aynı davetiyeler gönderilmesi, saltanatın kaldırılmasına yol açtı.

Lozan'da  Türkiye'yi kimin temsil edeceği belirlendi. Rauf Orbay o sırada Icra Vekilleri Heyeti Başkanı idi. Mustafa Kemal Atatürk, Rauf Beyin saltanatın kaldırılmasını istemediğinden o sıradaki Dışişleri Bakanı olan Yusuf Kemal Tengirşenk'ten istifa etmesini istiyor. Dışişleri Bakanlığına Ismet Paşa getiriliyor. Atatürk Ismet Paşaya da "Heyet Başkanı sen olacaksın " diyor.

 

Lozan'a Türkiye, Yunanistan, Sırp, Hırvat ve Sloven devleti ve ABD bütün görüşmelere çağrılıyor. 

Boğazlar meselesi görüşülürken Türkiye'nın ısrarı uzerine Sovyetler Birliği de davet ediliyor. Karadeniz Devletleri oldukları için Bulgaristan ve Romanya da davet edildi. Önün dışında kendilerini ilgilendiren konularda Gürcistan, Ukrayna, Belçika, Portekiz'e davet yapıldı.

Türk Heyeti Ismet Paşa başkanlığında, Doktor Rıza Nur ve Hasan Saka' dan oluşuyor. Tercümanlar, katiplerle beraber 33 kişilik heyetti. Karşı tarafta Lord Curzon, Venizelos vardı. Ismet Paşa, "Lozan Konferansı davet aldığımız ikinci ikinci sınavdı. Osmanlı Imparatorlugunun çöküşünü Türk milletinin çöküşü olarak görülmüştü. Yaşamaya muktedir olduğumuzu ifade etmeye çalıştık. Sonuna kadar bu hedefi takip ettik" diyordu.

Lord Curzon, Ismet Paşa'ya ve Türk heyetine hiçbir zaman eşit olarak görmedi. Her zaman

üstten bakan, küçümseyen ve küstah bir yaklaşımı varmış . Toplantının ilk gününde Isviçre Cumhurbaşkanı bir açış konuşması yapmış. Ondan sonra Ingiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon konuşmuş. Ismet Paşa da, " ben de konuşacağım " demiş. Ve kendi hazırladığı nutku okumuş. Ve " Genel barış ve huzurun, devletlerce, birbirlerinin haklarına, özgürlüklerine ve bağımsızlıklarına karşılıklı olarak saygı gosterilmedikce gerçekleşemeyecegi gerçeğini bir inanç ilkesi halinde yerleşmiş bulunduğundan, bu olayların

anısı, gelecek için barış ve huzur güvencesi ölür umudundayim." demiştir.

Lozan'daki bir önemli mesele de mali hukumlerdir. Osmanlı borçları dörde bölünmüştür. Balkan Savaşlarında Osmanlıdan toprak almış devletlerin borçları, Doğu Ege Adaları ve Oniki Adaları alan devletlere düşen borçlar, Osmanlıdan ayrılmış Asya'da kurulan yeni devletler, Duyuni Umumiye Türkiye'den çıkarılmıştır. Bu borçları bir tek Türkiye ustlenmemistir. Bu önemli bir başarıdır.

Musul sorunu sonraya bırakılmış.

Milletler Cemiyeti bir komisyon kurmuş , onlar bir hat  çizmiş,  Milletlerarası Adalet Divanına götürülmüş , mesele.

Brüksel hattı denen bu hat kabul edilmiş .

Lozan Barış Konferansı imzalaninca Gazi Mustafa Kemal Heyet Başkanı Ismet Paşaya aşağıdaki telgrafı çeker,

"Uzun mücadelelerden sonra vatanımızın barış ve bağımsızlığa kavuştuğu bugünde parlak hizmetiniz dolayısıyla zat-ı âlinizi, muhterem arkadaşlarımız Rıza Nur  ve Hasan beyleri ve mesainizde size yardım eden bütün delegeler heyeti üyelerini müteşekkirane tebrik ederim." 

demiştir.

Lozan Antlaşması imzanali yüz yıl olmuş, Lozan'in hükümleri o dönem koşulları içinde alınabilecek en iyi sonuç olduğunu bütün dünya kabul ediyor. Iste bu yüzden Lozan Antlaşması hala geçerliliğini koruyan tek antlaşma özelliğindedir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI