BİZDE SİYASÎ DARGINLIKLAR (2)

 

İsmet Paşa, "Bu  güne kadar üzerinde anlaştığımız konuları belirterek imzalayalım " diye bir mektup verdi. İtilaf devletlerine aynı zamanda, bu teklifimizi kabul etmezseniz, daha önceki tekliflerimizi de yok sayarız,  dedi. Onlar da buna kulak asmadılar. Öyle olunca da İsmet Paşa Türkiye'ye geri döndü.

Bu aşamada Mustafa Kemal Paşa Halk Fırkasını kurmaya karar verdi. Bunun için Anadolu Turuna çıktı. İsmet Paşa'nın Lozan'dan geri döndüğünü haber alınca kendisine Eskişehir'de buluşmaya davet etti.

Bu suretle Mustafa Kemal Paşa ile Eskişehir'de buluşup yeniden değerlendirme yaptılar. Sonra Ankara'ya gelen İsmet Paşa, önce Başbakan Rauf Beyi, günlerce müzakereleri Büyük Millet Meclisine, konferans hakkında gerekli bilgileri sundu. Ankara'dan önce Eskişehir'de Mustafa Kemal ile görüşmesini, " Lozan'da beceriksizliğe uğramış kabul ettiler, barışı yapamadı" dediler.

27 Şubat'tan 6 Mart'a kadar devam eden gizli oturumun, buradaki hücumlarına karşı İsmet Paşa'yı savunmak durumunda kalan Mustafa Kemal Paşa nihayet işi kısa kesmek için,  " Bu heyet bakanlar kuruluna karşı sorumludur. Meclise karşı sorumluluk kabinededir. Meclisin teferruatla uğraşmasına gerek yoktur. "Yani, İsmet   Paşa'yı rahat bırakın, ne söyleyecekseniz Rauf Bey'e söyleyin. " der.

Rauf Bey de, İsmet Paşa'nın, Ankara'dan verilen talimatı dinlemeden, keyfine göre iş yaptığında şikayetçi idi. Mustafa Kemal Paşanın bu müdahalesiyle, İsmet Paşa'nın yaptığı hatalardan, Meclis karşısında o sorumlu olacaktı. İşte Rauf Beyle İsmet Paşanın aralarının açılması da bu yüzden.

Rauf Beyle Mustafa Kemal Paşadan aldığı talimatla Lozan'a dönen İsmet Paşa 23 Nisan 1923'te tekrar başlayan konferansa katıldı..

Rauf Bey, Lozan'a ikinci defa İsmet Paşa'nın gönderilmesini istemiyordu. Mustafa Kemal'in ısrarıyla  gönderilmiş oldu. İsmet Paşa artık sırtını Mustafa Kemal'e dayamış oldu. Başbakan Rauf Bey ile anlaşamaz oldular.

Rauf Bey, Yunan meselesinde, Yunanistan'dan ülkemize yaptığı tahribatın tazminat isteğinde ısrarcı iken, İsmet Paşa'nın aksini isteyerek, "Karaağacı   ve civarını içeren teklifi kabul edelim. Tazminattan istemekten vazgeçelim."

deyişi ve buna benzer birçok meselede ısrar edişi Rauf Beyi çileden çıkarmıştı. Sonunda  İsmet Paşa'nın Mustafa Kemal Paşaya karşı "Müzakerelerin ciddî ve nazik safhalara girdiğinden " bahsederek, bizzat vaziyeti takip etmesini, Rauf Beyi devreden çıkarmasını istemiştir. 26 Haziran 1923 tarihli aynen şöyle yazıyordu. " Konferans müzakerelerinde heyet olarak bütün hareketinin faydalı bir şekilde bütün teferruatın memleket için en hayırlısı olmasını istenmektedir. Hükümetçe tercih edilen 93 harbinden bir farkı yoktur. Bize itimadınız devam ettikçe, bizim için barış antlaşması  imza atmaya yakındır. Maliye  Bakanı Fehmi Beyin imzalamasını bu hususta emir ve müsaadelerinizi rica ediyoruz."

İsmet Paşanın nihayet onu sonuna kadar korumuş olan Mustafa Kemal-i de kızdırdı ve şu telgrafı çekti.

" Sizi çok sinirli gördüm. Bu şekilde hareket etmenizi yadırgadım. İçinde bulunduğunuz zor durum tahmin edebiliyorum. Ankara'da da her gün zor geçmektedir. Metanetle ve soğukkanlı olarak mesainizi yerine getiriniz. Arada karşı çıkacak bir durum görmüyorum. "

Mustafa Kemal Paşa'nın çektiği bu telgrafı görmüş olduğu halde, Rauf Beyin artık İsmet Paşa'yı affedecek hali kalmamıştı.

Lozan'dan, nihayet antlaşma imzalayarak dönen İsmet Paşa'ya çok kırgındı. Araya Mustafa Kemal Paşa girerek, Rauf Bey bir telgraf çekti. " Türkiye Büyük Millet Meclisi  ve hükümetinin milletten aldığı kudret ve kuvvet ile ordularının pek müstesna yetenek  ile ürettiği başarının Lozan'da, aylardan beri devam eden müzakere sonucunda bir antlaşma ile Türk milletine ve onun  şanlı ordusuna atfetmek gerekir. "  diye bitirdi, sözünü. 

Rauf Bey telgrafı çektikten birkaç gün sonra, İsmet Paşa ile maiyetinin Lozan'dan dönmekte olduklarını haber alınca, Meclis ikinci başkanını yanına alarak Mustafa Kemal Paşa'yı ziyarete gitti.

" Ben artık İsmet Paşa ile karşılaşmak istemiyorum. Onun gelişinde bulunmak istemiyorum.

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI