CEZALANDIRILMASI GEREKEN KİM.
Son zamanlarda sosyal medyanın etkisi görsel ve yazılı medyanın neredeyse önüne geçti. Artık devlet başkanları ve üst düzey politikacılar, çok önemli konulardaki görüşlerini bile sosyal medyadaki Twitter üzerinden açıklıyorlar.
Facebook da önemli bir tartışma ve eleştirme platformu oldu. Hükümetler, partiler sosyal medyayı yakından izliyor ve oradaki görüşlerle eleştirileri dikkate alıyorlar.
Ben de Facebook'ta etkinim. Her gün türlü konudaki görüş düşünce ve bilgilerimi paylaşırım.
Birkaç gün önce Almanya'da yaşayan adının baş harflerini vereceğim bir Doğu Anadolu kökenli okumayı seven oldukça izleyicisi olan bir Face arkadaşımla aramızda bir polemik yaşandı. İlgiyle izleyeceğinizi umduğum ve herkese açık bir platform olduğu için de sizlerle paylaşmada bir sakınca görmedim.
Gözünün önünde IŞİD militanlarınca tecavüz edilen kızını öldüren babanın görüntüsü ile birlikte babası tarafından öldürülüş sahnesini veriyor ve bu eylemi savunuyordu.
E.O.
BÜTÜN GÜN AKLIMDAN ÇIKMADI
Gözümün önünde onlarca namussuz tarafından tecavüze uğradıktan sonra boğazı kesilerek katledilecek kızımın yüzüne baktım. Kararlı bir şekilde silahımı çıkardım, "Arkanı dön ciğer parem, yavrum", dedim. Bana gülümseyerek "Seni çok seviyorum babam, ellerine kurban olduğum, beni derin göm cesedimi lekelemesinler." diyen kızımın kanı ciğerime sıçradı...
EZİDİ BABA....
T.D.
E. O. Can, yıllarca Avrupa'da kalmışsın artık bu feodal ahlak anlayışını aşman gerekirdi. Aşağılık tecavüzcüler katiller yerine elinde silah olduğu halde o alçakları değil "kızım kirlendi " diyerek kızını öldürmek evrensel ve çağdaş hukukla asla bağdaşmaz. Bu İran'ın ya da ihvanın egemen olduğu ülkelerin ilkel hukuk anlayışıdır. Hiç bir din ya da hukuk günahsız insanı, babası da olsa öldürme yetkisi vermez. Yapacağı önce öldürebileceği kadar, kendisine de saldırıp yaralayan alçakları öldürecek o acıya dayanamayacaksa kendi kafasına sıkacaktı. Aydın ya da hukukçu Bir Alman'a sorun bakalım ne diyecek bu konuda. Anadolu'nun belirli yörelerinde de bu ilkel feodal anlayış hala sürüyor ne yazık ki baba ya da erkek kardeşler tecavüzcü yerine "kirletildi" diyerek kendi kızlarını öldürüyorlar. Aynı anlayışı o ortamda yetişmiş kadınlar da burada olduğu gibi benimsemiş görünüyorlar. Senin gibi kitap okuyan dış dünyaya açılmış birinin kendisini bu ilkel feodal düşünceden kurtarmış olmasını beklerdim. Sevgilerimle.
E.O.
Turgut Dereli Amcam teşekkür ederim.
Yaklaşık 20 yıla yakın o coğrafya da feodal bir yaşamın içinde büyüdüm. Etkilenmemek elde değildi sanırım. Haklısınız o yaşamı Avrupa'da geride bırakmam gerekirdi, bazen zordur yüreğinde, beyninde bir şeyleri bitirmek.
Hele ki acılarla dolu olanı.
Yukarıdaki yazı da bir babanın çaresizliği, o anki acısı,
Yürek acısını, evlat acısını hiç yaşadınız mı?
Hayır!
Kendi gözleri önünde evladı tecavüze uğramış, sonra da boğazı kesilecek olan vahşetin önünde dik durabilir misin? Kaldı ki karşında dünyanın en acımasız örgütü.
Yazıda feodal anlayışla ilgisi yoktur, iyice anlayın lütfen.
Çaresizliğin, kurtuluşunun, daha da acının yaşanmaması için olması gereken bir seçenek.
Kendi ellerinizle, göz nurunuzla büyüttüğünüz bir canı nasıl olurda kıyarsınız?
Kolay mı?
Tanrım hiç kimseyi bu vahşetle karşılaştırmasın.
Ben de isterdim her gün çiçekleri paylaşmayı, gözünüze girmeyi.
Ama beni böyle kabul edin lütfen.
YAŞANILAN HER ACININ KARŞISINDAYIM.
iyi akşamlar, sevindim yazınıza...
Sevgili E. O.
Benim çiçek, bitki, ağaç gibi doğal varlıkları paylaşmış olmamı da hafifseyen bir göndermede bulunuyorsun ve düşüncelerini değiştirmek gibi bir eğilimde olmadığını anlatırken yetiştiğin ve yaşadığın çevrenin üzerindeki etkilerini yadsımadan görüş belirtiyorsun. Sayfama bir göz atarsan hemen her konuda paylaşımlarda bulunduğumu göreceksin.
Konunun üstüne tekrar gelmeyebilirdim ama biliyorum ki ikimiz de sorunları iki uygar insan gibi tartışabiliriz.
Ne kadar okursa okusun ne kadar eğitim görürse görsün yetiştiği çevrenin temel düşünce ve etkilerinden gelenek ve göreneklerinden insanın kendisini bütünüyle kurtaramadığını ben de kabul ediyorum...
Ne var ki ölçüt geleneklerimiz olamaz, çoğulcu aklın kabul ettiği evrensel ve çağdaş hukukun üstünlüğünü kabul etmeliyiz.
Hangi ulustan çevreden olursa olsun evlat acısının insanlar için en büyük sınav; en ağır travma olduğunu herkes kabul eder. Biz daha az hissederiz de ya da onlar daha fazla hissederler de gibi bir karşılaştırma yapılamaz bu konuda...
Burada acıları karşılaştırmaya kalkıyorsun ki konu o değil. Burada en önemli konu kadının tecavüze uğramasıyla kirletildiği konusundaki ilkel ve feodal anlayıştır. Kirletilme yalnız kadının tecavüze uğraması olayı değildir.
Asıl kirlilik, kirlenme; Hırsızlık, yolsuzluk yapmak, yalan söylemek, iftira atmak, dalavere çevirmek Vb gibi ahlaksızlıklardır...
Namus ahlak ve kirlenmeyi kadın üzerinden tanımlamayı aşmak zorundayız...
Senin biraz derin düşünürsen bunu başarabileceğini düşünüyorum.
Buradaki Ezidi babanın yaptığı yanlış ve o yanlışı senin doğru bulmandır yanlış olan... Yoksa o durumda bir babanın acılarını tartmak ve değerlendirmek değildir konu... Benim önerim babanın kızını vurması değil silahını yapabiliyorsa oradaki ahlaksız tecavüzcülere yöneltmesidir. Kızını öldürmesi düpedüz bir cinayettir.
"Kirlendi" diye İran, Arap ülkeleri ve Türkiye'de bazı yörelerde kadının öldürülmesidir eleştirdiğim... Tartışmamızı yeniden okumanı ve bu konu üzerinde biraz daha düşünmeni yeniden rica ediyorum. En derin sevgilerimle.
E.O.
Turgut Dereli. Canım Amcam
Yukarıdaki olay
Evini, barkını,doğduğu yeri,eşini, çoluk-çoğunu kaybetmiş bir kişinin acı dramı.
Normal feodal bir aile kavgası değil.
Namus kavgası da değil.
IŞİD vahşeti ve Ezidi bir babanın çaresizliği.
Teşekkür ederim, tabii ki tartışırız,
Benim için çok değerli birisiniz.
Kızmam, alınmam.
İyi akşamlar, hep sağlıkla geçsin.
TURGUT DERELİ