YİĞİTLİK KORKULARIMIZI YENMEK MİDİR?


Hiç düşündünüz mü, yeni doğan çocuk neden ağlar?

Bunun bilimsel bir açıklaması var mı, bilmiyorum.

Bence ana karnında korkusuzca hareket ederken birdenbire geniş bir dünyaya gelmesi onu korkutmuştur. Korkusunu bastırmak için ağlamaktadır.

Issız dağ başında geceleyin yolculuk yapan birisi yüksek sesle türkü söyler. Neden? Çünkü gecenin karanlığından korkup içindeki korkuyu yenerek cesaret kazanmak ister de ondan.

Çok yiğit ve korkusuz görülen eski sokak kabadayılarının nara atışları,  kendi korkularını yenip karşıya korku salmak içindi. Haldun Taner'in Keşanlı Ali Destanı bunu çok güzel anlatır.

Kavga edenleri düşünelim. Her iki taraf da yüksek sesle bağırarak kendi korkusunu yenip karşıyı kokutarak caydırmak ister

Orduların, askerleri korkularından kurtararak cesaretlendirmek için trampet, bando, gayda, mehter ve benzeri takımları vardır. Çalınan hareketli ve yüksek sesli müzik, ya da özel marş, her askerin korkusunu yenerek cesaret verici bir işlevi yerine getirir.

Aslana yem olan başka bir hayvan, var gücüyle bağırır. Bağırması, canının acımasından çok korktuğundandır.

Bir söz vardır, "İnsan korktuğu için mi kaçar, kaçtığı için mi korkar?" diye

İnsan, korktuğu için kaçar. Kaçtıkça korkusu da artar elbette.

Ya sarayından her dışarıya çıkışında binlerce koruma almak zorunluluğunu duyan kişi, bunu neden yapar?

Yiğitliğinden, istihdam yaratmak ya da masraf olsun da devlet zarar etsin düşüncesinden değil.

Ya neden? Öldürülme korkusundan elbette. Çünkü can tatlıdır. Bazılarının canı ise çok daha tatlıdır.

Ya Rusya Ukrayna'ya neden savaş açtı?

Çünkü Ukrayna, Batıya yanaşarak onların şemsiyesi altında nükleer bir güç olabilirdi. Batı tarafından kullanılan, Rusya için güçlü bir komşu olabilirdi. Hiçbir devlet, güçlü komşu istemez. Rusya da istemedi.

Böyle bir olasılık, bu nedenle Asya'nın liderliğine oynayan Rusya'yı korkuttu.

Yani Putin, yiğitliğinden değil, korktuğundan ülkesinin geleceğini tehlikeye atma pahasına böyle bir çıkmaz yola girmeyi göze aldı.

Ya ABD'nin başını çektiği Batı Avrupa ülkelerinin kendi geleceklerini de tehlikeye atan, Rusya'ya karşı alınan yaptırımlara onları zorlayan neden ne idi?

Kuşkusuz Ukrayna'yı kayırmak için yapmadılar bunu. Çünkü devletler arası ilişkiler, çıkar ilişkisi ve çıkar çelişkisine göre yürütülür. Kimse kimsenin karagözüne, karakaşına hevesle başka türlü davranmaz. Kendi durumunu tehlikeye atmaz.

Rusya, Ukrayna'yı yutarsa Batının eli zayıflar. Doğu güçlenir. Dünya dengesi bozulur, çıkarları zarar görür.

Yani bu durum, Rusya-Ukrayna çatışmasının çok ötesinde, Doğu-Batı çekişmesidir. İki kutuplu dünyanın örtülü savaşıdır. Karşılıklı korkunun sonucudur. Güç dengesinin bozulması olasılığı her iki tarafı da korkuttu çünkü.

Bu çatışmadan herkes şöyle ya da böyle zarar görüyor, görecek de. Bunun her zaman olduğu gibi bir tek kazananı var, o da dünyayı yöneten gizli güçler, dolayısıyla silah tüccarlarıdır.

"Üçüncü dünya savaşı çıkar mı?" diye soranlar, rahat olsunlar; bu iki kutup, birbiriyle asla bir sıcak çatışmaya girmez. Hep başkalarını yem olarak kullanırlar. Onları, arka planda kalarak istedikleri yönde davranmaya zorlarlar. Ufak çıkarlarla onları yemleyerek istedikleri gibi davranmalarını sağlarlar.

En büyük zararı da bizim gibi kalkınmamış ya da kalkınmakta olan ülkeler görür. Sıkıntıyı savaşa girmesek de biz çekeriz yani. Nitekim paramızın pul olması daha da bir ivme kazanacaktır bu nedenle.

Demek oluyor ki canlıları, ülkeleri, şöyle ya da böyle davranmaya iten en büyük neden, onların korkularıdır. Yiğitlik gösterileri de korkularından, onu gizleme isteklerinden kaynaklanmaktadır.

Yiğitlik gösterisinin itici gücü, korkularımızdır. Bizi korkularımız yönlendirir.

Yiğitlik, tehlikeleri göze alarak korkularımızı yenmektir çünkü. 06.05.2022

Nuri Çelik

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI