2023 Yılı, "Âşık Veysel ve Süleyman Çelebi Yılı" Olacak !?

2023 Yılı, "Âşık Veysel ve Süleyman Çelebi Yılı" Olacak !?

UNESCO'nun '41. Genel Konferansı' toplantısında, 2023 yılında dünyaca anılacak ünlü ozanlar listesine ülkemizden de bu iki isim girmişti. Türkçeyi en sade, en güzel ve anlamlı şekilde kullanan, doğa ve çevre sevgisini sürekli işleyen bu gönül insanlarımız da UNESCO listesine girmeyi başardılar!.. Bu olay üzerine 'Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi' ile de ülkemizde 2023 Yılı 'Âşık Veysel Yılı' ilân edildi.

25 Ekim 1894 yılında, Sivas'ın Şarkışla İlçesi'nin 'Sivrialan Köyü'nde doğan "Âşık Veysel Şatıroğlu" yine köyünde 21 Mart 1973 yılında, 79 yaşındayken vefat etti. Bu ünlü halk ozanımız, 'Afşar Boyu'nun 'Şatırlı Obası'na bağlıydı. Önceki soyadı "Ulu" iken, ünlü olduktan sonra Obasının adını, yani 'Şatıroğlu' soyadını aldı. Anne adı Gülizar, baba adı da Ahmet isimli bir çiftçiydi.

Âşık Veysel'in iki kız kardeşi de, o yıllarda yaygın olan 'Çiçek Hastalığından' öldüler. Veysel de daha 6 yaşında iken, annesinin yeni dikiverdiği entarisini giyip, çok sevdiği 'Muhsine Kadın'a göstermeye gitmiş. Yağmurlu bir havada oradan dönerken, çamurda ayağı kayıp düşmüş, bir daha da ayağa kalkamamış. Önce sol gözünde çıkan 'Çiçek Beyi' çıbanı, sonra sağ gözüne bulaşmış, daha '7 Yaşında' iken iki gözü de kör olmuş!.. Bu ünlü Ozanımız; "İşte o günden beri dünya başıma zindan oldu!" der dururdu.

Babası, tam o bunaltıcı günlerde biraz oyalansın diye Veysel'e bir 'Bağlama' satın alıp gelmiş, o da kendi kendine başkalarına ait türküleri çalıp-söylemeye başlamış. Genç yaşında iken, 1930 yılında Sivas'ta düzenlenen 'Şairler Gecesi'nde, o sırada Sivas Maarif Müdürü olan ünlü yazar-şair "Ahmet Kutsi Tecer" ile tanışmışlar. Veysel'deki cevheri fark eden Maarif Müdürü, onun çevredeki bütün İlleri gezmesine yardımcı olmuş, kendi şiir ve türküleri halkça çok sevilen ve hemen meşhur olan bu genç, artık 'Âşık Veysel' namıyla anılmaya başlamış.

Unutulmaz türkülerinden birkaçı şunlardır: "Uzun İnce Bir Yoldayım. Kara Toprak. Güzelliğin On Para Etmez, Bendeki Bu Aşk Olmasa. Dostlar Beni Hatırlasın. Bir Seher Vaktinde. Sen Bir Ceylan Olsan." Âşık Veysel uzun yıllar Köy Enstitülerinde 'Saz Hocalığı' yaptı, 1965'te özel kanunla maaş bağlandı.. Rejisör Metin Erksan O'nun filmini çekti, kendisini de bu filmde oynattı. Selda Bağcan, Fikret Kızılok, Gülden Karaböcek ve Esin Afşar gibi ünlü sanatçılar O'nun eserlerini aranje ederek herkese sevdirdiler. Öğretmen olan oğlu 'Bahri Şatıroğlu' da, tuttuğu günlüklerden babasının yaşamını herkese anlattı.

Bereketli Anadolu topraklarımız 13. Yüzyıl'da "Yunus Emre"yi adeta bir 'Güneş' gibi çıkarıp, ülkemiz insanlarını nasıl anlattı ve aydınlattı ise, 19. Yüzyılda da, 'Âşık Veysel'i bir "Dolunay" gibi çıkarıp, karanlık gecelerimizi aydınlatmıştı. Şiirlerinde en arı Türkçeyi kullanıp, herkesin gönlünde ve kalbinde kalıcı olmayı, taht kurmayı başarmışlardır!..

Süleyman Çelebi ise; Bursa'da 1351 yılında doğup, 1422'de ölmüştür. Babası, Padişah I. Murad'ın Veziri Ahmed Paşa, dedesi de Şeyh Edebali'nin torunu Şeyh Mahmud Efendidir. Padişah Yıldırım Bayezid, Bursa'da yaptırdığı Ulu Camii İmamı olarak Süleyman Çelebi'yi atamıştı... Bu sıralarda camide vaaz veren bir İranlı vaiz, Peygamberimiz Hz. Muhammed'in öteki peygamberlerden bir farkının olmadığını söyler, buna çok kızan Süleyman Çelebi de, ünlü eseri "Mevlid-i Şerif"i bu yüzden yazar, çok sevilen Mevlid, hâlâ bütün dini törenlerimizde aynı beğeni ile söylenmekte ve dinlenmektedir.

Yeni yılda bu ünlü insanlarımızla ilgili daha çok yazılar yazıp, bu değerlerimizin unutulmaması, eserlerinin yeni nesillere aktarılması tek dileğimiz olacaktır!..            Sakin KOŞAR.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI