"Kemalist Kazmalar" Kimler Bayım !?

                        

Ardıç Kuşu Engin'in yeni keşifleri şöyleydi: İçimizden birçokları gibi, iktidar değişince gömlek değiştirip, pervane gibi dönerek yeni iktidarın peşine takılanlardan biri olan, güya gazeteci Ardıç Kuşu Engin; geçenlerdeki köşesinde yine iyice azıp, hepinizin bildiği patavatsız ağzı ile 'Kemalistlere' demediğini bırakmamış. Ben zati uzun zamandır yazılarının yüzüne bakmıyorum da, bir arkadaşımın telefonu yüzünden '27 Ekim 2022-Perşembe' günkü "Sen Yeme Günaha Girersin" başlıklı kin ve yağ kokan yazısını okumak zorunda kaldım.

Aynen şöyle yazıyordu: ".Bazı Kemalist kazmaların ortak ve çok ilginç bir özelliği vardır; her şeye karşı oldukları gibi, 'damak tadına' da karşıdırlar!.. Özal döneminde yurt dışından muz, kivi, mango ve avokado geliyor, dövizlerimizi bunlara gidiyor diye kıyameti koparmışlardı!.. Babam kazma değildi ama sıkı bir 'İsmetçi' idi, o da her şeye karşı çıkardı. Atatürk döneminde 'kumkuvat' mı yenirdi, elma-armut neyimize yetmiyordu."

Şu suçlamaların yersizliğine, şu patavatsızlığının ayarı kaçmış dozuna bakar mısınız!? Kemalist demek; "Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerine sahip çıkmak, O'nun devrimlerine sahip çıkıp, devam ettirmek" demektir!.. Bunun neresi 'kazmalık' oluyor bre dönek adam!? O bulanık kafan ile elinden şu çıkanların anlamını ve sonuçlarını idrak edecek kapasite var mı sende!?

Aynı yazısı içinde 'Saray'da yenilen 'Ejder Meyvesi' türü pahalı yiyecekleri tüketmenin yararlarını da anlatıp, yukarılardaki sahiplerine de yağ çekmeyi, savunmayı da ihmal etmemiş!.. Şimdi ben de bu gazeteci kılıklı arkadaşa aynı kendi diliyle hitap ederek, bazı sorular soracağım, ne olur okuyucularım benim kusuruma bakmasınlar!..

Atatürk, Cumhuriyet ve onların ilkeleriyle bir sorunu olduğu anlaşılan bu arkadaş, sosyete yiyeceği olan ejder meyvesi, avokado, kivi, mangoyu bir kenara bıraksın da; bir gün olsun kalkıp da, "biz bir tarım ülkesi iken, topuğumuza çıkmayacak seviyedeki Afrika ülkelerinden neden saman-ot ithal ediyoruz?" diye bir kere olsun sordu mu acaba? Bir zamanlar bizim sattığımız 'mercimeği' neden taa Kanada'dan şimdilerde satın aldığımızı araştırdı mı!?

Saçma yazısının bir yerinde şimdilerde 'avokado, kivi' ihraç ettiğimizi yazıyordu. İşte Kemalistlerin dediği de tam buydu: "Bir tarım ülkesi olarak bunları dışarıdan ithal edip de döviz ödeyeceğimize, bunları biz kendi topraklarımızda yetiştirelim, biz dışarıya satalım" düşüncesiyle karşı çıkıyorlardı!.. Böyle bir ülkede tarımın bitirildiğini hâlâ bu arkadaş, bir de gazeteci olarak fark edememişse, 'etin-buğdayın-samanın-ayçiçek yağının' bile dışarıdan gelmeye başladığını göremiyorsa, bunlara söylenecek bir söz var mı Allah aşkına!?

Tarım ürünleri ithalatına karşı çıkanları 'Kemalist Kazmalar' diye, kendi öz babasını bile 'İsmetçi' olarak suçlayan bu adama ne diyeceğiz peki!? Eyy benim Ardıç Kuşu Engin biladerim; Kemal Atatürk ile İsmet İnönü; bu yeni kurulan ülkenin ilk kurtarıcıları ve kurucuları mı? İlk Cumhurbaşkanları mı? Senin bu atalarımız ve milli kahramanlarımız ile ne alıp-veremediğin var bakayım!? Birilerine yaranayım, gazetedeki köşemden çektiğim yağlarla ballı maaşımı alıp, şaşalı yaşamıma devam edeyim diye, bu kadar da Kazma yazılar, cıvık cıvık yağ kokan, ülke gerçekleriyle hiç de uyuşmayan bu kadar adi ve aşağılık yazılar da yazılmaz bayım!.. 'İsmetçi' bir babadan, nasıl böyle bir yağcı-yalaka-dönek bir evlât olabiliyor, hayret doğrusu!..

Şurada çoğu gitti azı kaldı; sen ve senin gibilerin sonunu gerçekten şimdiden çok merak ediyorum!? Bu iktidar değiştiği zaman senin gibileri kim neyler, kim bu kin kokan berbat yazılarını okur, daha kötüsü, sana artık kim güvenir de yanında görmek ister acaba!? Çoğu gidip azı kalmışken, sen en iyisi basın camiasındaki şu son günlerinin iyice bir tadını çıkartmaya bak!.. Seni eski haline, 'İsmetçi' baban bile döndüremez gari!.. "Hiçbir şeyden çekmedi dünyada/ Pis dilinden çektiği kadar, Yazık olacak Süleyman Efendilere!.." 

                                                                                                     Sakin KOŞAR.                                                                                     

YAZARIN DİĞER YAZILARI