HİÇ KİMSE, 'HALKIN TAPULU ARAZİSİNE' İZİNSİZ GİREMEZ !..

 

    HİÇ KİMSE, 'HALKIN TAPULU ARAZİSİNE' İZİNSİZ GİREMEZ !..

Son günlerde Yatağan, Kapubağ ve Bozüyük Ovalarında 'hukuksuz' olarak yapılan "Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri" adı altında, halkın tapulu arazilerini kazdıkları, duvarları ve hatta bazı ova evlerini yıktıkları şikâyetleri geliyor!.. Kimisinin tapulu  arazilerinden sulama kanalı geçirdikleri, kiminin tarlasına sulama boruları döşedikleri, kimisinin 'Meyve Ağaçlarını' kestikleri ve Zeytinlerinin' köklerine zarar verdikleri, yapılan bu izinsiz çalışmalarda, adeta "Züccaciye Dükkânına Giren Filler" misâli davrandıkları ve çok ağır tahribatlara sebep oldukları anlatılıyor!..

Bu ekiplerin, bazı Mahalle Muhtarlarını da yanlarına alarak, Anayasamıza aykırı olan bu işleri, "19.04.2018" tarihinde Bakanlar Kurulu'nun 'Devlet Su İşleri (DSİ)' çalışmaları için çıkardığı "7.139 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 9. Maddesi" uyarınca yaptıklarını halka söylüyorlarmış. Halbuki bu 'Kanun Hükmündeki Kararname'; T.C. Anayasamızın "2018/ 104 Esas Sayılı ve 2020/ 39 Karar Sayılı" son kararıyla; Bakanlar Kurulu'nun çıkardığı ve uyguladığı bu Kanun Hükmünde Kararnameyi, Anayasa'nın "2., 13., 35., 36., 40. ve 125." Maddelerine aykırı bularak, iki yıl önce iptal etmişti!.. Yani, tüm tapulu arazilerde yapılan bu izinsiz işler kanunsuzdur, orada suç işlenmektedir, derhal bunları emniyet güçlerimize şikâyet ediniz, en yakın Cumhuriyet Savcılıklarımıza da suç duyurusunda bulununuz!..

Tabii ki arazilerimize barajlardan, yeni bulunan su kaynaklarından sulama hizmetleri getirilecektir!.. Tabii ki bu işlerin hepsi, yasalarımıza uygun ve gerekli izinler alınarak, tapulu arazi sahipleriyle uyum içinde yapılacak, halkımızın uğradığı zararlar da DSİ tarafından  giderilecek, bu işler kimse zarara uğratılmadan tamamlanacaktır!..  Anayasamız bunun için var, işletme yasaları ve yönetmelikleri de bunun için çıkarılmıştır!..

Devletimiz, halkın tapulu arazi ve bahçelerine sulama imkânları sağlarken, bu işleri kendisi veya taşeronlara yaptırarak, bazı harcamalar yapmaktadır!.. Arazilere su akıtıldığında da, bu içme suyu veya sulama hizmetleri için ton başına veya saat başına belli ücretler almaktadır!.. Öyle olunca, halkın uğradığı zararları da kuruşu kuruşuna ödemek durumundadır!.. Ancak, 'Şirketlere veya Taşerona' verilen bazı işler için bunlar; daha fazla para kazanmak, daha kolay ve masrafsız olarak aldıkları işleri zamanında bitirmek için, halkın uğradığı zararları düşünmeden, taahhüt ettikleri tarihlerde işlerini bitirip, oralardan hemen ayrılmaktadırlar!.. İşte esas sorun da bu durumlarda yaşanmaktadır!..

Evet, halkımız sahipsiz değildir, yukarıda tarih ve rakamlarını verdiğimiz Anayasa Kararı, tapulu arazi sahibi halkımızın tek güvencesidir!.. Böyle bir durum başınıza gelirse eğer, bu tür izinsiz çalışmaları hemen güvenlik güçlerimize giderek anlatınız, hukuki yönden de haklarınızı mutlaka arayınız, çünkü siz haklısınız!.. Bugüne kadar hakkını Mahkemelerimizde arayan bütün insanlarımız, davalar biraz uzun sürse de, hepsi de haklarını kazanmışlardır, İlçemizde de bunun örnekleri çoktur!.. Geçen yıldan beri Yatağan, Kapubağ ve Bozüyük Ovalarında öyle tahribat manzaraları gördük ki, koca koca ceviz ağaçları kökünden sökülmüş, yollar kapanmış, meyve bahçeleri tarumar edilmiş, duvarlar yıkılıp geçilmiş ve tamiratları yapılmamış, her yer viranelik haldeydi, iki elimizle başımızı tutup; "Böyle bir tahribatı ancak, düşman Yunan işgal kuvvetleri yapabilirdi, yazıklar olsun!" demekten kendimizi alamadık!.. Etrafınızdaki dağlara bir bakınız: Devletin Termik Santralı için linyit kömürü çıkaran GELİ, kazdığı yerleri düzeltip, bir 'Akasya Ormanı' yaparak ocakları terk etmişti!.. Ya şu Mermer Ocağı şirketleri ne yaptılar? Eşeledikleri yerleri yasal olarak düzeltme ve ağaçlandırma mecburiyetleri olduğu halde, öylece bırakıp gittiler, o çirkin yıkıntıları görmüyor musunuz!? Burada da karşımıza yine 'devletin denetim eksikliği' çıkıyor; olan da hep aziz vatanımızın güzel tabiatına oluyor, çocuklarımızın geleceklerine oluyor, yazık!..

Bundan sonra hiç çekinmeyiniz; elinizde Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin verdiği kapı gibi 'Tapularınız' olduğu sürece; siz her zaman haklısınız, siz o arazinin patronu, her hizmeti hak eden kişisinizdir!.. Bunu asla unutmayınız, karşılıklı anlaşarak hizmetleri engellemeyiniz, ama haklarınızı kimselere de yedirmeden mücadelenizi sonuna kadar devam ediniz, çünkü bu yasalar hep sizler için çıkartılmıştır!..                      Sakin KOŞAR.

YAZARIN DİĞER YAZILARI