YARIM YÜZYILLIK NOSTALJİ !?
Türkiye'nin ilk askeri darbesi, 27 Mayıs 1960 yılında DP İktidarına karşı yapılmış, Türk Ordusu yönetime el koymuştu. 1961'de yapılan seçimleri CHP kazanıp, Başbakan İsmet İnönü olmuş, 1965'te de yeni kurulan Adalet Partisi (AP), "DP'nin devamı" olduklarını söyleyip, tek başına iktidar olmuş, Başbakanlığı Süleyman Demirel'e devretmişti.
Merhum Demirel'e "Barajlar Kralı" denmeye başladıktan sonra, ülke genelinde köylere ve mezralara da elektrik gitmeye başlamış, ülkede de belli bir değişim başlamıştı!.. ben 1971 yılında evlenmiş, üç gün düğün etmiştim, ama köyüm Bozüyük'te henüz elektrikler yoktu!.. Ama Yatağan'ın bazı Belde ve merkez Köylerine elektrik hatları döşeniyordu. Bizim köyde hep CHP kazandığı için, elektrik getirilecek köylerin listesine bile alınmamıştı!..
Bozüyük Köy Muhtarı Kâtip Şükrü Sever, birinci azası da merhum babam İsmail Koşar idi. Bir gün ikisi birden kalkıp, Ankara'ya CHP Genel Başkanı İsmet İnönü'yü ziyarete gittiler!.. Amaçları da, bu elektrik meselesini açıp, O'na akıl danışmaktı. Bunları çok sıcak karşılayan İnönü, kendi boyunda olan babamı makam koltuğuna oturtup, Muhtar Şükrü amcaya da; "Senin boyun 1.90 civarında, benim koltuğa sığmaz kırarsın, sen şu kanepeye otur bari!" demiş, gülüşmüşler.
Zaten köyde de, 'Küçük İsmail' lâkaplı babamla, 1.90'lık Şükrü amca her yere beraber giderler, biri uzun-biri kısa olduğundan, o yıllarda filmleri tüm dünyada oynayan ve çok sevilen filmden ötürü, köy gençleri de onlara "Lorel İle Hardy" lâkabını takmışlardı.
Muhtar Şükrü, İnönü'ye; Köyde hep CHP kazandığı için, AP iktidarının köye hiç hizmet getirmediğini, elektrik gelecek yerlerde de adının bile geçmediğini söylemiş. Ayrıca, köyün 900 dönüm civarında Köyün Vakıf Arazileri olduğunu söylemiş. İnönü de onlara; "Madem size hizmet vermiyorlar, siz de bir karar alıp, bu arazilerden bir kısmını satın, köyünüze hemen elektriği kendiniz getirin" demiş. Hiç bunu duyar da dururlar mı? Köye dönünce halkla konuşup, resmi karar alarak, köy dışındaki 80 dönüm civarında bir araziyi sattılar ve köye 1972 yılı sonuna doğru elektriği getirmişlerdi.
1960 darbesi sonrasında Ordu emriyle, halkın elindeki tüm ateşli silâhları toplamış, ellerine birer belge vermişti. Bu iki yıl boyunca av hayvanları epeyce çoğalmıştı ama, çiftçiye zarar veren domuz, tilki, çakal, karga gibi hayvanlar da epeyce artmış, ürünlere ve hayvanlara çok zarar veriyorlardı!.. Hatta bazı gecelerde Çakallar evlerin yakınında havlayıp, 'Sırtlanlar' köy sokaklarında gezer olmuş, yeni mezarları bile deşiyorlardı. Aşırı şikâyetler üzerine 1962 yılı sonunda bu tüfekleri halka tekrar geri verilmişti.
Yine 1972 yılında istifa eden İnönü'nün yerine, Bülent Ecevit CHP Genel Başkanı seçildi, 25 Aralık 1973 günü de, 89 yaşındayken hayata gözlerini yummuştu!.. Bir haftadır grip hastalığından yatağından çıkamayan babamı, Ankara'ya cenazeye gitmesini güç-belâ önleyebilmiş, uzun süre bize bu yüzden çok sitem etmişti!..
İnsanoğlu bu kavanoz dipli dünyaya bir yandan geliyor, bir yandan gidiyor, geride de sadece işte böyle unutulmaz, acı-tatlı bu hatıraları kalıyordu. Bugün sizleri yarım yüzyıl gerilere götürüp, biraz nostalji yaşatabildiysek eğer, ne mutlu bize!.. 'Bahar Otları' gibi bir mevsimde çıkıverip de, birkaç ay sonra kaybolup gidenlerden asla olmayınız; kendiniz ve yakınlarınız için olduğu kadar, biraz da halkınız için kalıcı işler yaparsanız eğer, gün gelir birileri sizi de yeri geldikçe anar, ruhunuzu ve yakınlarınızı gururlandırır!.. Sakin KOŞAR.