" DAĞLAR KALAYLANMIŞ"...

Dün (06.01.2019)  karlı bir Muğla sabahına uyanınca aklım karla ilk karşılaştığım güne gitti. Karla ilk tanışmam bundan 53 yıl önce henüz 6 yaşındayken olmuştu.Babam rahmetli sabah kalktıktan sonra bana karın yağışını " Dağlar kalaylanmış" diye müjdeyle vermişti.Ama o anda ne demek istediğini anlayamamıştım.

 Köyümüze ( Bodrum- Mazı Köyü) arada bir bakır kapları kalaylamak için gelen ,kahvenin hemen yanındaki köyodasında kalan ve ev ev dolaşarak bakır tabak,çanak,haranı (tencere),dıyan ( uzun saplı alçak geniş kapaklı tencere) ,kaynatma( Küçük kazan) ve kazanları toplayıp,ücret karşılığında kalaylayan Kavaklıdereli kapçılardan (Bakırcılar) kalayın ne olduğunu biliyordum.Ama "Dağların kalaylanması " nasıl bir şeydi? Dağlar nasıl kalaylanabilirdi? Bilmiyordum.

KARLA İLK KARŞILAŞMAM

Merakla iki katlı toprak damlı evimizin kapısından dışarıya çıktığımda bütün dağların ,ağaçların,evlerin bembeyaz bir örtüyle kaplanmış olduğunu gördüm.Babam rahmetlinin kalaydan kastettiği her tarafı saran beyaz örtü diye düşündüm.Bu nasıl bir şeydi? “ Kar” kavramını bilmediğim için yaşanan bu durumu anlamakta güçlük çekiyordum.

Merakla yerde bulunan karları elime aldığımda elim üşümüştü.Kendimi çok garip bir duygu içinde hissediyordum. O zamana kadar hiç kar görmemiş,görmek bir yana adını bile duymamış bir çocuk olarak sevineyim mi,üzüleyim mi ? Bilememiştim.

O DÖNEMDE KÖYDE HENÜZ KAHVALTI KÜLTÜRÜ YOKTU.

Sabah yemeğinden sonra (o dönemde kahvaltı kültürü yoktu.Genellikle sabahları tarhana,bulgur çorbası ya da akşamdan kalan yemekler yenilirdi.Çay henüz evlere girmiş değildi.Çökelek peyniri veya zeytin sabah yemeklerinin vazgeçilmeziydi) hemen dışarıya çıkarak çocuklarla, gençlerden gördüğümüz şekilde kartopu oynamaya başladık.Ellerimizin üşümesini bir tarafa bırakırsak son derece eğlenceliydi.

TOPLUMSAL AYARI HOCA DAYI ÇEKERDİ.

Kardan adam yapan Marangoz Hasan'ı köyümüzün alaylı imamı (kadrolu değil,caminin vakıf arazisi ve zeytinleri ile birlikte hastaları okuyup üfleyerek geçimini sağlardı ) Hoca Dayı "Put yapmak günah" diye azarlamıştı.Aynı kişi daha önce futbol oynayan gençleri "Yezid'in adamları Hz.Hüseyin'in kafasını bu şekilde oynamışlardı.Bu yüzden top oynamak günahtır" diye tepki göstermişti.

“KAR HELVASI “ İLE İLK KARŞILAŞMAM

Köylü kadınlardan bazıları karın içine bal karıştırarak "kar helvası " yapmışlardı.Bizim o taraflarda o zamanlar pekmez bilinmezdi.Kar sevinci akşam üstü üzüntüye dönüştü.2002 yılında zamansız bir şekilde kaybettiğimiz Amcamın torunu ,yaşıtım Veysel Bozkurt rahmetli karda düşmüş ve kolu çıkmıştı.

KARIN SAĞLADIĞI KUŞ AVI BEREKETİ.

Üç gün boyunca erimeden kalan kar köyün gündemini oluşturmuştu.Biz çocuklar açısından da kar bereket getirmişti.Havaların soğumasıyla birlikte,çok sayıda kuş geldiği için yassıtaşlardan kapan kurarak,karatavuk, ardıçkuşu, elmacık, kınalı boyun gibi bir çok kuş çeşidini kapanda yakalardık.

Bazen yakaladığımız kuş sayısı kişi başına 15-20'yi bulurdu.yakaldığımız kuşların tüylerini yolar,bazen ocaktaki közün üzerinde,bazen annelerimiz kavurduktuktan sonra ailecek afiyetle yerdik.

YAZARIN DİĞER YAZILARI