ARİSTO TAKTİĞİ –‘’ ,ÖNCE KAOS,SONRA DÜZEN’’…
GÜNÜMÜZDE EMPERYALİST ÜLKELERİN UYGULAMIŞ OLDUĞU TAKTİK
Aristoteles ya da kısaca Aristo Antik Yunan filozodur. Hocası Platon ile birlikte Batı düşüncesinin en önemli iki filozofundan biri sayılır. Fizik, gökbilim, felsefe, zooloji, mantık, siyaset ve biyoloji gibi konularda pek çok eser vermiş ve ilk defa bilimleri felsefeden ayırarak sistematik hale getiren bir filozoftur.
Büyük İskender, genç yaşında o zamanın bilinen dünyasının yarısını fethetmiş tarihin en büyük cengaverlerinden biridir.Yunanistan’ı fethettikten sonra Persleri yenilgiye uğratarak Trakya,,Anadolu,Mezopatamya,İran ve Mısır’ı fethedip Hindistan’a kadar dayanmış ve M.Ö.323’te henüz 33 yaşındayken Babil’de rahatsızlanarak ölmüştür.
Ariso ile Büyük İskender arasındaki bağlantı ,Aristo’nun Büyük İskender’in hocası olmasıdır.Bu bağ Büyük iskender’in ‘’ Benim gerçek babam Filip değil,Aristo’dur ‘’ diyecek kadar büyüktür.
Büyük İskender, büyük filozof Aristo’ya bir mektup yazıp sorar: "Zaptettiğim topraklardaki insanları yönetimim altında tutabilmek için neler yapmalıyım?"
Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim?
Ülkenin ileri gelenlerini hapse mi atayım?
Ülkenin ileri gelenlerini kılıçtan mı geçireyim?
Sorusuna Aristo şu şekilde karşılık verir:
Ülkenin ileri gelenlerini sürgüne yollarsan ,sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar.
Hapse atarsan hapiste örgütlenirler ve hapishaneler militan yuvası olup, kontrolden çıkar.
Öldürürsen onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar.
Aristo, çözüm olarak şu tavsiyede bulunur:
İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin.Onları parçalara ayırıp savaştıracaksın. Birbirleriyle savaşınca, hakem olarak kendini kabul ettireceksin. Ama anlaşmaya giden bütün yolları da tıkayacaksın!
Bu şekilde hepsi birbirlerine güvenemediklerinden senin yönetimine muhtaç bir şekilde yaşamayı sürdüreceklerdir.
ORDO AB CHAOS ( ÖNCE KAOS,SONRA DÜZEN )
Günümüzde bu sistem önce Kaos sonra düzen şeklinde işlemektedir.Emperyalist ülkeler işgal ettikleri ülkelerde hedef saptırarak yerli halkları birbirine düşürüp kendi egemenliklerini sürdürmüşlerdir.
Malum ,emperyalizmin sistemi ‘’Böl,yönet ve yok et ‘’ formülü üzerine kurulmuştur.Bu şekilde sömürge imparatorluklarını genişletmişlerdir
Bunun en tipik örneği İngilizlerin Hindistan’da uyguladıkları sistemdir.Hindistan günümüzde bir milyara yaklaşan nüfusuyla dünyanın Çin’den sonraki en kalabalık ülkesidir.İngiltere kendisine karşı 1857’de çıkarılan büyük isyanın ardından 1858’de Hindistan üzerinde tam egemenliğini elde etmiş ve bu egemenliğini 1947’ye kadar sürdürmüştür.
Bu süreçte Hindistan’da din faktörünü kaşımış ve sürekli olarak Hindularla Müslümanların çatışmasını sağlamıştır.Bu da Hindistan ve Pakistan adında iki yeni devletin kurulmasını sağlamıştır.
II.Dünya Savaşı’ndan sonra dünyada İngiltere’nin yerini ABD almıştır.ABD Sovyet Rusya ile giriştiği Soğuk Savaş Dönemi’nde Orta Doğu petrollerinin Sovyetlerin eline geçmesini önlemek , Sovyet yayılmacılığının önüne bir set çekmek için bölgede kendinden yana olan kukla yönetimler kurdurmuştur.
Bunu uygularken uyguladığı sistem ÖNCE KAOS ,SONRA DÜZEN’dir.Bunun en tipik örneği 1970-1980 arasında bizim ülkemizde yaşanmıştır.Ülkemiz sağ-sol,alevi-sünni,Türk-Kürt,Müslüman – laik gibi bölümlere ayrılıp sürekli bunların çatışması sağlanmıştır.
Burada hakemlik rolünü ABD kontrolündeki ordu üstlenmiştir.Böylece Türkiye’nin küresel sermaye açık bir Pazar ülke olmasını sağlayan 24 Ocak 1980 Ekonomik kararları kaos döneminin sonunda oluşturulan siyasi yapı ve düzenle sağlanmıştır.Bunu Özal döneminin özelleştirme ve dışa açılmayı sağlayan liberal ekonomi süreci izlemiştir.
Orta Doğu’nun Demokratikleşmesi ! ,için başlatılan ‘’Arap Baharı ‘’ öncesinde Tunus,Libya ve Mısır gibi ülkelerde önce Kaos yaratılıp,sonrasında da çeki düzen verilmeye çalışılmıştır.
Ama bu durum bir çok dış etkenin yer aldığı Suriye’de ters tepmiştir.Aradan yedi yıl geçmesine rağmen oradaki ‘’Kaos ‘’ortamı hala sürmekte ve bir türlü ‘’Düzen’’ sağlanamamış durumdadır.