MAYISLARDA ÜŞÜMEK…

MAYISLARDA ÜŞÜMEK…

 

Geçtiğimiz yıl Bodrum’da yitirdiğimiz ünlü şair Ülkü Tamer’in

“Bir ormanda tutup onu                                                                                                                                                   Bağladılar ağaca

Yumdu sanki uyur gibi

Gözlerini usulca

“BİR SOĞUK YEL ESER

ÜŞÜR ÖLÜM,

ÖLÜM BİLE”…

 

Diye başlayan ünlü şirini hepimiz biliriz.Suavi ve rahmetli Ahmet Kaya tarafından yorumlanan bu şarkı hepimizin belleklerinde yer etmiştir.Bu dizeler bana hep serin bir Mayıs gecesinde darağacına gönderilen “Üç Fidan”ı anımsatır.

 Atilla İlhan’da darağacına giden  Üç Fidan’ı :

“BİR YANGIN ORMANINDAN PÜSKÜRMÜŞ GENÇ FİDANLARDI,

GÜNEŞTEN IŞIK YONTARLARDI SERT ADAMLARDI,

HOYRATTI GÜLÜŞLERİ AYDINLIĞI ÇALKALARDI,

GİTTİLER AKŞAM OLMADAN ORTALIK KARARDI ”  diye tanımlamıştı.

1960'lı ve 1970'li yıllarda köy ilkokulları 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'ndan bir hafta sonra kapanırdı.1972 Mayıs başında İlkokulu bitirdiğim hafta Deniz Gezmiş ve arkadaşları Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın idam haberlerini radyodan dinlemiş ve gazetelerden okumuştum.

O dönemlerde kitapları kaplamak için çimento torbası kağıdı ya da gazete kağıdı kullanılırdı.İlk kez 1972 Eylül'ünde açılan Bodrum Lisesi'nin Ortaokul kısmına kaydolduktan sonra ders kitaplarımı ve defterleri gazete kağıtları ile kaplamıştım.Tesadüfen kapladığım gazete Deniz gezmiş ve arkadaşlarının idam haberini veren 7 Mayıs 1972 tarihli bir gazete olduğu için yıl boyu kitabımın kapağında yer alan bu haberi defalarca okumuştum.

''DENİZ GEZMİŞ'' ADI İLK DUYDUĞUMDA BANA ÇOK ANLAMSIZ GELMİŞTİ.

12 Mart ara rejiminde sık sık Deniz Gezmiş ve Dev-Genç isimlerini duyardık.O dönemde köyde Deniz adında bir kişi olmadığından ve de denizin bir insan adı olabileceğini düşünemediğimden Deniz gezmiş adını fiil olarak ''denizi gezmiş '' bir kişi olarak anlar ve hiç anlam veremediğim gülünç bir cümle olarak algılardım.

SİYASETLE İLK TANIŞMAM 1975'TE OLDU.

Bizim köyden orta okul ve Liseye giden gençlerden bir tanesinin getirmiş olduğu '' Yeniden Milli Mücadele ''dergisi ile siyasetle tanışmış oldum.Komünizm karşıtı ABD himayesinde Türk Gladyosu'nun çıkardığı bir dergiydi.Sovvyetler Birliğini bir ahtapota benzeten ve başlık olarak Yalta Konferansı'nı işleyen dergide ana fikir olarak Yalta konferansı sonrasında dünyanın ABD ve SSCB arasında iki nüfuz bölgesine ayrıldığı vurgulanmaktaydı.

SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİ GENÇLERİ OLARAK BİZLERİN TERCİH HAKKI YOK GİBİYDİ.

Okuduğumuz okulda ,bulunduğumuz mahallede hangi düşünce baskınsa bizler de doğal olarak o hareketin içinde yer almak zorundaydık.Şansımız Bodrum gibi küçük yerlerde herkesin birbirini tanımasından dolayı çatışma yaşanmamasıydı.

TÜRKİYE'NİN CHE GUAVERA'SI DENİZ GEZMİŞ...

Deniz Gezmiş gençlik yıllarımızdan itibaren bizim idolümüz olmuştu.Adeta devrimci Türk gençliğinin Che Guavera'sıydı.Deniz Gezmiş gibi parka giymek o zamanın moda akımlarından biriydi.Haksız bir şekilde idam edilişini kabullenemez ve defalarca ''Dar Ağacında üç Fidan '' kitabını okurduk.Tıpkı Che Guavera gibi onu öldürmelerine rağmen Türk Devrimci hareketinin bir önderi olmasını önleyememişlerdir.

ÜLKÜCÜ CAMİAYA AİT KİTAPLAR OKUDUĞUM İÇİN ELEŞTİRİLMİŞTİM.

O dönem Bodrum gençliği ,özellikle okuyan gençlik çoğunlukla sol camiaya ait olduğu için çok yakından tanıdığımız bir kaç ülkücü arkadaşımızla zaman zaman fikir tartışmasına girerdik.Bu da ben de karşı tarafın fikir yapısı hakkında bilgi sahibi olma isteği uyandırdı.O dönemden hala kitaplığımda yer alan İlhan Darendelioğlu'nun ''Türk Milliyetçiliğinde Büyük Kavga '' ve Alparslan Türkeş'in ''Milli Meseleler ve Türkeş '' adlı kitaplarını okumuştum.Bu kitapları elimde gören arkadaşlar tarafında da eleştirilmiştim.

Liseyi bitirdikten bir yıl sonra 12 Eylül askeri darbesi yaşandı.sağ-sol çatışması olarak bilinen şiddet hareketleri birden bıçak gibi kesildi.Üniversiteye bu şartlar altında başlamıştım.

O DÖNEME AİT KENDİMLE İLGİLİ ÖVÜNEBİLECEĞİM TEK ŞEY.

O döneme ait olarak kendimle ilgili övünebileciğim tek şey siyasi düşünce farkından dolayı her hangi bir kişiyle değil bir tartışma ve çatışma; ağız dalaşım bile olmamasıdırr.Elbette özellikle üniversite yıllarımda çay eşliğinde saatlerce süren fikir tartışmalarımız oldu.Ama bunlar son derece medeni koşullarda cebimizdeki 10 TL'yi paylaştığımız arkadaşlarımızla yaşanmıştır.

DARAĞACINDAKİ ÜÇ FİDANA DAİR SON SÖZ...

Dünya görüşlerine katılalım ya da katılmayalım Deniz Gezmiş,Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan o dönemin olağanüstü koşullarında sıkıyönetim askeri mahkemesinde haksız yere idam edilmişlerdir.Elbette Türk Ceza kanunu'na göre suç teşkil eden bir çok eylem gerçekleştirmişlerdir.Ama bunların cezası idam değildir.En fazla 10-15 yıl yatıp çıkarlardı.

''ÜÇ BİZDEN , ÜÇ SİZDEN ''

ABD kontrolündeki Türk Gladiosu  ibret olsun diye Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam sürecini başlatmıştır.Nitekim Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam kararı TBMM'ye geldiğinde Adalet partili milletvekillerinin Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamlarını kastederek ''Üç bizden ; üç sizden '' demeleri son derece manidardır.

DEV-GENÇLİ SİYASETEÇİLER.

Türkiye'nin normal döneme geçtiği 1985'llerden itibaren daha önce Dev-Genç içinde siyaset yapan kurucuları dahil bir çok kişi Türk siyasetinde yer almışlardır.Bunlardan biri Özal'ın eski bakanlarından olan Dev-Genç'in kurucularından Cahit Kavak'tır.Bir diğeri Refah Partili Van milletvekili ve Van Belediye Başkanı olan Fethullah Erbaş'tır.Bir diğeri de1970’de DEV-GENÇ’in genel başkanlığına seçilen ve Kızıldere Katliamı’ndan yaralı olarak sağ kurtulan tek kişi olan 24.Dönem BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü'dür.

ABD güdümündeki Türk Gladyosu ibret olsun diye Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilmelerini sağlayarak sözüm ona geleceğe doğru bir göz dağı verdiklerini zannetmişlerdir.

Ama Deniz Gezmiş ve arkadaşları ölümleriyle de Türk Devrimci hareketinin önünü açıp onlara rehber olmuşlardır.Son söz olarak Deniz Gezmiş adına onu idam eden cellada soruyorum :”ÖLDÜRDÜN  MÜ SANDIN BENİ CELLAT, 6 MAYIS'TA? SAY BAKALIM O GÜNDEN BU GÜNE DOĞAN ÇOCUKLARIN ADINI... KAÇI CELLAT? KAÇI DENİZ?"

Katledilişlerinin 47.Yılında Deniz Gezmiş,Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ı saygıyla anıyorum

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI