Evliya Çelebi'nin de seyahatnamesinde bahsettiği Dünyaca meşhur Muğla'nın Karabağlar yaylasında Taşkömürü aramak için sondaj çalışması başlatılması Muğla için bir doğa cinayetidir.
Böyle bir güzelliğe kıymak ancak intikam duygusuyla yapılır.Acaba birileri CHP'nin kalesi konumunda olan Muğla'yı Yatağan'a çevirerek cezalandırıp, intikam almak mı istiyor.
MUĞLA'DA YAYLAYA ÇIKILMAZ "İNİLİR"
Bundan 30 yıl önce geldiğim Muğla'da "yayla "lafı geçince aklıma Yılanlı Dağı geldi.Normalde yaylalar yerleşim yerlerinden yüksekte olur.
Muğla'daki Karabağlar Yaylası ise tam tersine Muğla'nın altındaki düzlükte yer almaktadır.
Üçüncü derecede doğal sit alanı olup yapılaşmaya kapalı olan bu alan Muğla'nın nefes alabildiği tek yerdir.
Muğlalıların "Kavak " dedikleri asırlık devasa çınar ağaçları.Eski tütün işlenen yayla evleri,kavunları,bülbül sesleri ve akşam serinliğiyle Orada yer alan bir kaç ticari işletmede Muğlalıların nefes aldığı ve bazı Muğlalıların sürekli yaşadıkları yeşil bir cennet olan Karabağlar yaylasında çok sayıda tarihi kahve,cami ve kuyu yer almaktadır.
Dolayısıyla parti ayrımı yapmaksızın aklı başında olan hiç bir Muğlalı'nın buna izin vereceğini sanmıyorum.
Bu konuda bütün sivil toplum kuruluşları ve Muğla halkını bu olayı hukuki çerçevede protesto etmeye davet ediyorum.Halkın gücünün üzerinde bir güç yoktur.
Unutmayalım Karabağlar Yaylası giderse Muğla da gider.Muğla bir çöküntü ovası ,dolayısıyla hava kirliliğinin yoğun olarak yaşandığı kentlerden biri.Bu açıdan İkinci bir Yatağan olmamak için tüm Muğlalılar olarak el ele verip başta siyasilerimize ve Muğla'yı yönetenlere bu bu projenin uygulanmasını önlemek için baskı yapmamız gerekir.