MADEN KAZALARI SÖMÜRGECİLİKLE İLGİLİDİR!

MADEN KAZALARI SÖMÜRGECİLİKLE İLGİLİDİR!

 

Türkiye (Osmanlı İmparatorluğu), bin altı yüz yıllarında başladığı kabul edilen aydınlanma dönemini, bununla birlikte sanayileşmeyi (Burjuvazinin sermaye birikimini) kaçırması nedeniyle tarih sayfasından silinmiştir. Cumhuriyet kurulduktan sonra da aydınlanma ve sanayileşmesini (Batı anlamında) tamamlayamadığı için tam olarak Kapitalizm ve kapitalizm yasalarını uygulayamadığından yarı feodal, yarı burjuvazi çatışması sürüp gitmektedir.

 

1980 faşist askeri darbesi her ne kadar burjuvazinin önünü açsa da; burjuva toplumu Batı anlamında aydınlanamamış, demokrasiyi yerli yerine oturtamamıştır. Bunun başlıca sebeplerinden birisi az gelişmişliğimizle birlikte, uluslar arası sermayenin (Emperyalist sömürünün) baskısı altında olduğumuz da unutulmamalıdır!

 

Bizim gibi az gelişmiş ve gelişmemiş ülkelerin (Bilinçli bir direniş göstermesi dışında), gelişmiş ülkelerin düzeyine ulaşabilmesi imkânsız gözükmektedir. Çünkü ülkemizden örnek verecek olursak; az gelişmiş ve gelişmemiş ülkeleri yönetenler her ne hikmetse, gelişmiş ülkelerin (Emperyalistlerin) çıkarını gözettiğine inanılmaktadır!

 

Her ne kadar gelişmiş ülkeler gelişirlerken (sanayileşirken) acımasız insanlık dışı, ölüm ve zulüm (Vahşi Kapitalizm) uygulamalar yapmış, bağlı bulunduğu toplumları ve bağlı olmadığı diğer toplumları ölümüne sömürmüş ise de; kapitalin yani artı-değerin ülke içinde kalmasına özen göstermişlerdir. Oysa bizim gibi az gelişmiş ve gelişmemiş ülkelerde sömürülen artı-değerin (kapital) gelişmiş ülkelere akmakta, o ülkeler refah içinde yaşarken bizim gibi ülkelerin kalkınmasına, gelişmesine o nedenle imkânsız denmektedir. Gelişmiş ülkeler (Emperyalizm) dünyada kâr için her türlü oyunu (dini, mezhebi vb.) oynadığı gibi barışın olmaması ve savaşın sürdürülmesini isteyerek, bilerek uygulamakta/uygulatmaktadır.

 

Sömürgecilikle ilgili 1800'lü yıllarda dinin nasıl kullanıldığını Hıristiyanlık konusunda uzman William Howitt, Hıristiyan sömürgecilik sistemi hakkında şöyle diyor: "Hıristiyan denen bu soyun dünyanın dörtbir yanında boyundurukları altına alabildikleri halklara karşı gösterdikleri vahşet ve zulmün bir benzerine hiçbir çağda, ne kadar yabanıl, ne kadar kaba ve ne kadar merhametsiz ve utanmaz olursa olsun, başka hiçbir soyda rastlanamaz." Diyor. (Sömürgecilik Üzerine; Sanayici Kapitalizmin Doğuşu, S:323, Karl Marx. Sol Yayınları).

 

Günümüzde önlem almayıp, daha çok artı-değer (kâr) amacıyla yerin yüzlerce derinliğine gönderilen maden işçilerinin, yönetenlerin ihmali sonucu grizu ve benzeri patlamalarda ölmelerine "fıtrat" ya da "kader" demenin altında sizce ne yatmaktadır? Bu düpedüz bir cinayettir. Bu cinayetleri örtbas etmek için dini (Müslümanlığı) kullananların, 1800'lü yıllarda Hıristiyanlığı kullananlardan ne farkı vardır? Bir avuç insanın daha çok kâr edecek diye yüzlerce, binlerce canın yok olmasına değer miydi? Kaybedilen canların çocuklarına, anne-babalarına ve yakınlarına bu acıları yaşatmak insanlığa sığar mı? Şimdi neden sansür yasası mecliste kabul edildi anladınız mı? Yukarıdaki ve benzeri soruların sorulmaması, yapılan yolsuzlukların, ihmallerin, sömürünün açığa çıkmaması için bu yasa çıktı! Halkın oylarıyla seçilen, halkın ödediği vergilerden maaş alan milletvekilleri bu halk adına çalışmadığı anlaşılmaktadır.

 

Çok acımasız bir ülke ve dünyada yaşıyoruz. İşçi sınıfı gerçek bir örgütlenme olmadan sömürü, zulüm ve ölümlerin sonu gelmeyecektir. Birileri de "fıtrat, kader" diyip sömürüyü meşrulaştırarak, insanların hak ve adalet aramasının önüne geçmeye çalışmaktadırlar!

 

Maden işçileri için yazdığım bir şiiri sizlerle paylaşmak istiyorum, umarım beğenirsiniz.   

 

Saygılarımla.

 

Kemal Gürbüz

Şair, Yazar-Devlet Sanatçısı

20.10.2022

 

 

 

 KÖMÜR OCAKLARI

 

Ocaklardan kazma sesi geliyor,

Bazen tek tek, bazen toplu ölüyor.

Ölecek biliyor, mecbur gidiyor,

Modern kölelik vardır bu günde,

Öldüler geçmişte ve de bu günde.

 

Açlıkla terbiye etmesin Tanrı,

Ölüm ocağında düşünür yâri,

Çocukları ölmeden görseydi bari

Modern kölelik vardır bu günde,

Öldüler geçmişte ve de bu günde.

 

Yüzü kömürleşmiş alın teriyle,

Yıkılır sömürenin acı diliyle,

Alay ederler hem diriyle, ölüyle,

Modern kölelik vardır bu günde.

Ölümler var idi dünde, bu günde.

 

Yüreğim kanıyor, kanar yaramız,

Kördür, kula kulluk eder bazımız,

Çaresiz bekleşir oğul-kızımız,

Örgütlü değiliz param parçayız,

Ölümüz derinde kaldı bu günde.

 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

     

YAZARIN DİĞER YAZILARI