ANADOLU UYGARLIKLARI KÜLTÜR BAHÇESİNDE BİR GEZİNTİ 2018 YILINDA SON YAZIM

ANADOLU UYGARLIKLARI KÜLTÜR BAHÇESİNDE BİR GEZİNTİ

2018 YILINDA SON YAZIM

MEHMET BİLDİRİCİ

Anadolu, bugünün Türkiye’si çok çeşitli antik kültürlerin yeşerdiği
eşsiz bir bahçedir. Bu tarihi bahçe 1071 yılında Biz Türklerin eline
geçmiş sönmüş ve sönmeye yüz tutmuş coğrafyada yeniden parlayan Türk
uygarlığı kurulmuştur. Bu kolay bir başarı değildir. Eski kültürler
üzerinedir, Türk ulusu bununla ne kadar övünse yeridir.

Bir bahçe içinde tek çiçek olması onun fakir olduğunu gösterir. Çok
çiçek zenginliktir. Ayrıca bu güzel coğrafyaya sahip olmuşuz, harika
eserler bırakan uygarlıklara da saygı göstermeli ve onları gerçek
renkleri ile tanımalıyız, onları bugün hoş gelen renklere
boyamamalıyız.

Tarih nedir ekonomik değeri var mıdır? Yani yenilir içilir mi? Önemsiz
bir konu değildir. Gerçek tarihi o günün şartları ile gerçek renkleri
ile bilebilirsek, önümüzü net olarak görür, bundan sonraki gelecek
olanları kolay tahmin ederiz. Tarih mucizesi budur.

Anadolu’da biz Türklerin gelişinden önce önemli uygarlıklar
yaşanmıştır. Bunlardan bazıları sadece Anadolu’da yeşermiş
uygarlıklardır.

Batı Anadolu’da Karia, Lidya, Likya uygarlıkları, Orta Anadolu’da
Hitit, Doğu Anadolu’da Urartu, Türk Hâkimiyeti dönemlerinde Anadolu
Selçuklu Devleti, Karaman, Menteşe gibi Türk Beylikleri bunlara
örnektir. Bir önceki yazımda Hititler konusunda kısa aydınlatıcı
bilgiler verilmeye çalışılmıştır.

Bazı uygarlıklar ise küresel uygarlıklardır. Bunlar sadece Anadolu’da
değil başka coğrafyalar da vardır. Son yüzyılda ortaya çıkarılan
Neolitik uygarlıklar, bunlar Filistin Suriye, Ürdün, İsrail’de
görülmektedir. Anadolu’da yaklaşık 6000, 7000 yıl önceye tarihlenen
dünyanın ilk kenti sayılabilecek KONYA’DA ÇATALHÖYÜK, 11000, 12000 yıl
önceye tarihlenen ilk tapınak kenti GÖBEKLİTEPE sayılabilir.

Bu konuda en tartışmalı konu Helenizm dönemi ve burada ki konuşma
dilidir. Helen kökenli ve Grekçe konuşan insanlar ilk defa yaklaşık
M.Ö 1000 yıllarına doğru Ege kıyılarına karşı Yunanistan karasından
göç etmişler, daha sonra benzer göçler Rodos adasından Güney Anadolu
sahillerine olmuş burada kentler kurmuşlardır. Bunlar içinde dünya
çapında bir parlaklık kazanmış 12 kentin kurduğu bilik İYONYA
olduğudur.

Tarihte İyonya o kadar önemlidir ki bunu sadece iki örnekle açıklamak
isterim. Grekler alfabeyi Fenikelilerden almışlardır. Fenike yazısı
sağdan sola yazılırken, onlar bunu ters yüz etmişler. Yazıyı soldan
sağa çevirmişler, tüm Avrupa ulusları bunu takip etmiştir. O kadar
yüksek bir uygarlığa erişmişler ki Milet kentinden Thales, tüm
Avrupa’da felsefeyi başlatan kişi M.Ö 6 yüzyılda yaşayan Anaxmander
coğrafya ve bilimi başlatan kişi kabul edilmiştir. Örneğin Thales ilk
yedi bilgedir. Bu tüm Helenistik dünyada böyle kabul edilmiştir.

Ayrıca bu gazete sayfalarında çoğunun hayat hikâyesini yayınladığım
dünya çapında yazar, filozof, matematikçilerin konuşma ve yazı dili
Grekçe’dir. Bu durum Büyük İskender’in Asya seferi ile tüm Anadolu ve
doğudaki ülkelere yayılmıştır. Bu konuda daha pek çok şey
söylenebilir.

Ege’de yeşeren İYONYA uygarlığı (Yunan kelimesi buradan gelir) Anadolu
coğrafyasındadır. Gerekle hiçbir ilgisi yoktur görüşü “ BİZ TÜRKLERİN
KULAĞINA ÇOK HOŞ GELSE DE ASLA GERÇEKLERLE UYUŞMAMAKTADIR” sevelim
veya sevmeyelim gerçekleri kabul etmeliyiz. Ben tarihte gerçekleri çok
önemsiyor. Sessiz ve sakin olarak yılmadan bugüne kadar bunları
savundum. Savunmaya da devam edeceğim. Pek çoğunu gazetede yayınladım,
Helenistik ve Roma döneminde tüm yazarların dili Grekçedir. Roma
döneminde Anadolu’dan Latince yazan yazar yoktur. Buna karşı İtalya’da
ve Mısır İskenderiye kentinden çıkan çok ünlü yazarların dili de
Grekçe’dir.

Bu benim 2018 yılındaki son yazım. Gazetenizin 1996 yılından beri köşe
yazarıyım. 22 yılımı doldurmaktan büyük mutluluk duymaktayım.
Akyaka’da yaşamaktayım, yavaş yavaş Muğlalı oluyorum. Ula ilçesinde
yok denecek kadar kültür etkinlikleri olmasına karşı Menteşe ve Muğla
Büyükşehir Belediyesince doyurucu kültür etkinlikleri yıl boyu devam
etmiştir.. Bunları sağlığım ölçüsünde takip etmeye çalışıyorum.
Yeniden hizmete aday olan Sayın Bahattin Gümüş ve Sayın Dr. Osman
Gürün’e önümüzdeki seçimde başarılar diliyorum.

Tabii ki Gazetenin ve Muğla’nın beyni ÜNAL TÜRKEŞ’İN ölümünü hala
kabullenebilmiş değilim. Gazeteyi bu büyük ustanın izinde başarı ile
sürdüren başta Sayın Mahir Ateş, Aslı Ateş, Yazı İşleri Müdürü Nazife
Şahin olmak üzere tüm Devrim gazetesi personeline teşekkür ediyor,
yeni yıllarını kutluyor, 2019 barıştan yana olsun diyorum. 2019
yılında da yazılarıma devam arzusundayım.

YAZARIN DİĞER YAZILARI