BU SALGINDA BİZİM KABAHATİMİZ NEYDİ !?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden gelen haber şöyleydi: "İstanbul Valiliği Hıfzıssıhha Kurulu kararına göre; Covid-19 önlemleri kapsamında, 15 Ocak 2021'den itibaren, 65 yaş üstü ve 20 yaş altıtüm vatandaşlarımızın toplu taşıma araçlarını kullanmaları engellenmiştir!.. Anlayışınız için teşekkür ederiz!.."
Tamam, bu kararda İstanbul Belediyelerinin hiç bir kusuru yok da, niye gene '65 üstü ve 20 yaş altı' insanlarımız yasak kapsamına alınmıştı acaba? Bunu dünyada bizim dışımızda yapan başka bir ülke var mı? Yetkililer bunu da bir açıklasalar da, biz de öğrensek diyoruz!..
Güncel TV, radyo ve gazete haberlerini herhalde hepiniz izliyorsunuzdur!? Çünkü çoğunuz daha çok evde vakit geçiriyorsunuz, mecburen haber kanalları en çok izlenen programlar!.. Bu haberlerde, kapalı olması gereken kahvehanelerin gizlice açılıp, oralarda 80 - 90 kişi toplanıp da 'kumar oynayanları' polis-jandarmanın nasıl yakaladığını da görmüşsünüzdür!.. Lüks villalarda sabahlara kadar kafaları çekip, kadınlı-kızlı eğlenenlerin görüntülerini de izlemişsinizdir!? Ya sokaklarda polislerle 'Kaçmaca-Tutmaca' oynayan üçer-beşer kişilik genç magandalara, onların uydurdukları akla-hayale gelmez bahanelere de herhalde epeyce tanık olmuşsunuzdur!?
Siz hiç bunların içinde, en çok bir-iki kişi dışında 65 yaş üstü yaşlı insanları veya çocukları gördünüz mü? Bunları yapanların ve sosyal mesafeye-maskeye-hijyene hiç dikkat etmeyenlerin hepsi de, '20 ile 65 yaş' arasında olanlardı!.. Hal böyle iken, niye bütün yasaklar bizlere uygulanıyor, bizim kabahatimiz ve suçumuz ne!?
Yıllardan beri seçimle yönetime gelen bütün iktidarlar ve Belediye Başkanları, bu tarihi şehrimiz İstanbul'un 'üç hayati sorununu' asla gideremediler: 1-Trafik, 2-Nüfus artışı-göçler, 3-Depreme dayanıklı konutlar...
Özellikle trafik sorunu birinci sırada geliyor: Bu şehrin insanları ne sabah işe giderken, ne de akşam işten çıkınca yeterli sayıda olmayan taşıt araçlarını kullanamıyorlar!.. Hem işe geç kalıyorlar, hem de akşam eve dönüşte geç kalıyorlar!.. Sabah ve akşam saatlerinde toplu taşıma araçları tıklım tıklım, çoğu ayakta gelip gidiyor!.. Özel araçlarıyla gidip gelenler de, yetersiz yollardan dolayı her gün trafikte sıkışıyor, hele bir de kazalar olunca, gecikmeleri biraz daha uzayıp gidiyor!.. Genelde bu işe gidenler de, hep '20 yaş altı ve 65 yaş üstü' insanlarımız!.. Sanıyorum bu tür yasaklar da, sırf bu yüzden bizlere uygulanıyor!?
Yıllar önce İngiltere'nin Londra, Fransa'nın Paris, İtalya'nın Roma gibi şehirleri, aşırı nüfus artışı ve göçlere karşı kalıcı ve sert tedbirler uyguluyorlar, başarılı da oluyorlar!.. Bizler bu konuda gerekli tedbirleri alamadığımız için, İstanbul-İzmir-Ankara gibi şehirlerimiz, Bodrum-Marmaris-Çeşme-Kuşadası gibi İlçelerimiz, aşırı nüfus yükünü artık kaldıramaz oldular!.. İyi de, şimdi İstanbul'da uygulanan, belki yarın buralarda da uygulanacak olan 'Toplu Taşıma Aracı Yasağı' bizim yasalarımıza ve vicdanlarımıza uyuyor mu? Halkın yarısı bundan istifade ederken, diğer yarısı hangi mantıkla engellenebiliyor!? Yasak konulan vatandaşlar bu ülkede vergi vermiyor mu? Bu ülke için hizmet etmiş, vatani görevlerini yapmış insanlar değiller mi!?
Yazımı bitirirken, bugün de size unutulmaz Halk Ozanımız Yunus Emre dizeleriyle veda etmek istiyorum:
"İkilikten usandım/ Birlik hanına kandım/ Derdin şarâbın içtim/ Dermanım yağma olsun!..// Varlık içün sefer kıldı/ Dost andan bize geldi/ Viran gönlü nûr doldu/ Cihanım yağma olsun!..// Ben benliğimden geçtim/ Gözüm hicâbın açtım/ Dost vaslına eriştim/ Gümânım yağma olsun!.." Sakin KOŞAR...