PROF. DR. ÜMİT ÖZDAĞ'IN AMACI NE !?

 

            PROF. DR. ÜMİT ÖZDAĞ'IN AMACI NE !?

En yeni kurulan bir parti olarak, Yüce Meclis'te temsil edilen dördüncü parti olmayı başaran İYİ Parti kurucularından sayın Prof. Dr. Ümit Özdağ; 03 Mart 1961 yılında Japonya'nın Başşehri Tokyo'da dünyaya geldi... Ülkesi Türkiye'ye döndükten sonra Almanya Münih ve Ankara Gazi Üniversitelerini bitirdi... Çeşitli Üniversitelerde hocalık yaparken, 2001 yılında Profesör oldu... Önce MHP'de siyasete başladı, sonra da eski Bakan sayın Meral Akşener ve arkadaşlarıyla beraber MHP'den ayrılıp, 'İYİ Parti'yi kurdular, ilk seçimde de parlamentoya "4. Parti" olarak girmeyi başardılar...

Açıksözlülüğü, fikirlerinde ısrarcı oluşu ve taviz vermemesi gibi özellikleri nedeniyle O'nu birçok TV tartışma programlarında izledik... Ancak, 20 Eylül 2020 tarihindeki İYİ Parti Kongresi sonrasında bazı arkadaşları ve parti yönetimiyle ters düştü!.. Partisinin İstanbul İl Başkanını 'FETÖ'cülükle suçlayacak kadar ileri gitti, partisinde kavgaları arttırdı!..

Sözcü Gazetesi'nden sayın İsmail Saymaz'ın 22 Ekim yazısına göre, bunu yapmasının üç nedeni olabilirmiş: 1-'MİT Tırları' haberi yüzünden hakkında hazırlanan fezleke ile sıkıştırılmış olması... 2-Kendisi Genel Başkan olmak isterken, Meral Akşener'in İl Başkanı Buğra Kavuncu'yu liderliğe hazırladığını duyması... 3-Son kongrede Grup Başkanvekili olamayınca bu hamleyi yapmış olması...

Tabii ki bunlar da olabilir de, Prof. Ümit Özdağ, bizim tahminimize göre şu meşhur 'Millet İttifakını' hiçbir zaman yürekten desteklemedi!.. Bizzat ben, TV'lerdeki bütün konuşmalarını yakından takip ettim, hiçbir zaman bu ittifaka sıcak bakmadığını hissettim!.. Örtülü de olsa, beraberce alınan ittifak kararlarının hep sakıncalarını dile getirirdi!.. Belki Genel Başkan olamadığı için böyle davranıyordu, orasını bilemem!? Bütün konuşmalarında, kader birliği yapmış bir partili olarak, yönetimin kararlarını pek onaylamadı!.. Yani ben, bu işte onun iyi niyetini pek göremedim!..

Bakınız; İYİ Parti kuruluşundan, seçim başarısına kadar, 'Cumhur İttifakı'ndan hep sert eleştiri alıp, çeşitli engellerle önü kapatılmaya çalışıldı!.. Kongrelerini yapacak salon bulamadılar, buldukları salonlar da sonradan hep engellendi!.. Ümit Özdağ buları bilmiyor muydu? Onlara kapılarını açan birkaç TV vardı, yandaş kanallar onlara hep kapalıydı, haberlerini bile vermiyorlardı... Ümit Özdağ bunları bilmiyor muydu? Meral hanıma, İl Başkanı Buğra Kavuncu'nun FETÖ'cü olduğunu ilk söylediğinde, Meral hanım hemen MİT'e ve Milli Savunma Bakanlığı'na bu durumu sormuş, böyle bir bilgi olmadığını söylemişler!.. Ümit Özdağ bunu bilmiyor muydu?

Bütün bunlara rağmen, 20 Eylül Kongresi'nde bir görev alamayıp, gizli bir listeyle de isminin engellenmesi sonucu, kendilerine hiç söz hakkı tanımayan gazetecilerden 'Ahmet Hakan'a gidip, bombayı patlatacağını söylemiş!.. O da balıklama veya bodoslama vaziyetinde bu bombanın üzerine atlamış, ittifak zarar göreceği için hemen kendi programına çıkarmış!..

Peki, aynı Ümit Özdağ, bugüne kadar ekranlarını kapalı tutan bu kanal ve gazeteci dışında, bomba patlatacak başka gazeteci bulamamış mı? Kendilerini , kuruluşlarından beri kapılarını açan TV'lere niye gitmemiş bu siyasetçi!? Ben, bu işte de bir iyi niyet göremedim!.. Partisini ve İttifakı gerçekten çok zor duruma sokarken, kendini de büyük riske attı gibime geliyor!?

İl Başkanı Buğra Kavuncu hemen kendisini mahkemeye verdi, partisinin 81 İl Başkanları da, Ümit Özdağ'ın partiden ihracı için imza kampanyası başlattılar!.. Bakalım bu işin sonu nereye varacak, bekleyip hep beraber göreceğiz...            Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI