YENİ BAŞKAN'IN AİLESİ DİZİ FİLM OLMALI !?
Ocak-2021'de göreve başlayan ABD'nin yeni Başkanı Joe Biden'ın ailesinin yaşamı gazetelerde haber olunca, bütün okuyucuların aklı, yıllar önce TV'lerimizde herkesin müptelâsı olduğu 'DALLAS' dizi filmini anımsadı...
Sayın Başkan'ın 51 yaşında bir oğlu var, yaptıklarıyla 'evlere şenlik' bir adam, tıpkı Dallas dizisindeki "Ceyar" gibi... Hunter Biden adlı bu ele avuca sığmaz küçük oğlu, 2019 yılında bilgisayarını tamire verir... Oradan özel yaşamı dışarı sızdırılınca; oğul Hunter'ın uyuşturucu kullandığı, gayrimeşru çocuk sahibi olduğu, ölen ağabeyinin karısı Hallie Biden ve o kadının ablası ile aynı zamanda sevgili oldukları, bunlarla hoş vakit geçirirken, bir de Joel Sacundy adlı adamın karısı Elizabet Sacundy ile ilişki yaşamaya başladığı ortaya çıkar!.. 2015 yılında 22 yıllık karısı Kathleen ile boşanıp, şimdilerde Melissa Cohen adlı kadınla 1,5 yıldır evli, iyi mi?
1978'den 1991 yılına kadar tam 13 yıl süren Dallas dizisindeki olaylar, yemin olsun bununkinin yanında gölgede kalıverdi... Şans kapıyı çalınca, bazıları böyle başdöndürücü bir hayat yaşarken; ben dallama gibi bazıları oturup bunların haberlerini yağa-bal katarak yazarken, bazıları da oturup; "İsyan etme, kaderden kaçamazsın/ Derdi, kederi, istesen de satamazsın/ Sen bu acıyla fazla yaşamazsın/ İsyan etme, kaderden kaçamazsın..." gibi kinayeli, karın doyurmayan şiirler yazarlar...
Orada bunlar yaşanırken, Ermenistan'ın haşarı Başbakanı 'Paşinyan' kendi askerlerinden muhtıra yiyip, görevinden istifa etmesi istendi!.. Eee, 'Allah'ın sopası yok ya?' derler ya; Ermenistan Dağlık Karabağ bölgesinde 613 Azerbaycanlı kardeşlerimizi çoluk-çocuk demeden katlederken, yıllarca oraları işgali altında tutarken, büyük suç ve günah işlediler!.. Şimdi yedikleri hurmalar karınlarını tırmalıyor işte!.. Beter olsunlar!..
Ayrıca bugünlerde Suudi Arabiyya'nın eli kanlı gazeteci katili Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'ı, dünyaca ünlü "Time Dergisi" kapak yaptı ve "Katil Prens Selman" başlığı ile çıktı... Yani, yediği naneler ve hurmalar ile karın ağrısı çekmeye o da başladı, sonu da hepimizin istediği gibi büyük bir ceza ile biter inşallah; bir daha kimse de çıkıp, suçu-günahı sadece gazetecilik yapmak olan böyle masumlara dokunmaya asla cesaret edemezler!.. Hemen bu Ermeni Paşinyan ile katil Prens Muhammed Bin Selman'ın da birer dizi filmleri yapılmalı, yemin olsun izlenme rekorları kırıp, bazı dünya yöneticilerine de bunlar iyi birer ders olur diye düşünüyorum?..
Yani, ülke başına gelmiş bir yönetici, illâ bir ülkeyi savaşla, baskıyla ve birilerini katlederek mi yönetmelidir!? Bu işlerin başka yolları yok mu? Millet sizi oraralara niye seçti, akılcı çözümler üretsinler, kültür, bilim ve teknolojide ülkeyi bir adım daha ileriye götürsünler, refah düzeylerini arttırsınlar diye seçmedi mi!? Ya sizler ne yaptınız? Ucuz kahramanlıklar kazanayım derken, tepenize kadar çamura battınız, ülkelerinizi de batırdınız!..
Bir çocuk fıkrası ile bugünkü yazımıza son verelim bari...
Ödevlerini zamanında yapmayan minik Ali'ye, anne ve babası bir ders vermek için anlaşırlar... Ali'nin çantası, defter ve kitapları başında tartışmaya başlarlar; "Ali'nin ödevlerini yok ben yapacağım, yok sen yapacaksın!" diye... İki ucundan tuttukları çantayı çekiştirirlerken minik Ali dayanamayıp müdahale etmiş; "Anne, baba, ne diye tartışıp duruyorsunuz ki? Benim ödevlerimi bir gün biriniz, öbür gün de ötekiniz yapar, böylece adaletli şekilde paylaşmış olur, ben de kurtulmuş olurum, bundan ötürü böyle kavga mı edilir yahu!?" demiş, akıllıca bir çözümü hemen bulmuş ya?
Umarım devlet büyüklerimiz de böyle akılcı çözümler bulmaya başlarlar... Sakin KOŞAR...