SAYIN BAKAN TEMMUZ GELİYOR!

    SAYIN BAKAN TEMMUZ GELİYOR!

 SAYIN BAKAN, Temmuz ayı her gün biraz daha yaklaşıyor. Sizi tekrar aynı makamda görebilecek miyiz bilmiyorum. Ancak Haziran’ın 15’i, Temmuz’un iyice yakınlaştığını ve kısa zaman sonra kapıyı çalacağını hatırlatır. Günler aylar, sular seller gibi geçiveriyor. Daha dün gibi, bir gazete manşeti “TÜRKİYE KARTI” müjdesini verirken ekranda: “Temmuz ay’ında hazır” demecini izliyorduk. Bu önem arz eden bir haberdi. Zira böyle bir uygulama Dünyada birkaç ülkede gerçekleştiriliyordu ki, kartın yurttaş tarafından dört gözle beklendiğini; gecikmesinin, savsaklanmasının ve ertelenmesinin yakışık almayacağını bu nedenle milyonlarca yurttaşın böyle düşüneceğini tahmin edersiniz. Sayın Bakan, bu kartla özellikle ilgileniyorum. Zira 27/08/2016 günü Muğla Devrim gazetesindeki köşemin, konu ile ilgili bölümün de:

 YURTTAŞ: “Gerçekleştirilse çok iyi olur!” Diye düşündüğü ve uygulanmasının hayalini kurduğu taleplerinden biri, belediyelerin şehir içi toplu taşıma araçlarında kullandırdığı kartların, Türkiye genelinde de, kullanılabilir hale dönüştürülmesi. Kimlik belgesi gibi banka kartı gibi! Türkiye böyle bir projeyi imkânlarını zorlamadan sonuçlandırabilir ve hayata geçirilebilir. Çünkü gücü ve başarma yeteneği gelişmiş bir ülke, bu masum istemi de gerçekleştirmeye muktedirdir, diye yazmış ve bir araştırma yapmıştım.

YURTTAŞA konu ile ilgili düşüncesini sorduğumda, bankamatik kartlarını örnekleyerek anlatıyordu: “…niye mümkün olmasın? Olmaz diye bir şey yok! Dinle, cebindeki herhangi bir banka kartı ile bırak Türkiye’yi, Dünyanın her yerinden para çekilebiliyor musun?” Diye soruyor ve yine kendi yanıtlıyordu: “Evet çekebiliyorsun. Eee! O zaman? Verilecek tek tip kart tüm illerdeki belediye otobüslerinde neden geçerli olmasın? Yurdumuzda sistem ağı kurabilecek bir sürü şirket var. Bu konuda gelişmiş durumdalar ve böyle bir sistemi gözü kapalı kurar. Önemli olan bunun genel kabul görmesi! Ülke genelinde konuyla ilgili anket yapılsa eminim projeye yüz de yüz oranında (Evet) çıkar.” Deyip, (Açık havada olduğumuz için) sigarasını yakıyor ve bir iki dakika anlatacaklarını düşünüyor…

VE KISA süre sonra sohbet kaldığı yerden sürüyor… “Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı bugün artık tüm şehirlere kısa sürede ulaşabiliyor ve işi gereği geçici süre istediği şehirde ikâmet edebiliyor. Geçenlerde, Muğla’dan takriben 500 Klm. Uzaklıkta bir şehre gittim. Şehirde belediye otobüsüne binmek için nüfus belgemi sürücüye gösterdim: (Olmaz! Kartın yoksa para vereceksin) Dedi: Muğla Büyükşehir’in kartı var, olur mu? diye sordum.  (Muğla kartı, olmaz.) deyince parasını ödedim ve yerime oturdum. Yasa, 65 yaşını geçen herkese belediye otobüslerinden ücretsiz yararlanma hakkı tanımış, ama sürücünün bu hakkı kullandırıp kullandırmaması önemliydi! Eğer cebimde tek tip kart olsa idi, hakkımı kullanabilecektim. Şikâyetçi olabiliyorsunuz, ama iki üç gün için gidilen şehirde şikâyetle kim uğraşacak? İçimdeki ses: Ver kurtul. Dedi.” Deyip konuşmasına ara verdi.

 AMA anlattıkları ve anlatacakları bitmemişti ve hemen iki çay daha söyledim. Çaylar gelmeden masa üzerindeki paketten bir sigara daha çıkardı, yaktı ve konuşmayı sürdürdü… Ancak kart sorunu ile ilgili sohbeti ertelemiş bir başka sorunu tartışmaya başlamıştık.

 NETİCETEN; Bakanlık “Türkiye Kartı” ismi ile proje oluşturup kapsamını genişletmiş ve kartın tüm kamu araçlarında kullanılabilmesinin yanı sıra, başka amaçlarla da değerlendirilmesini sağlamıştır. Aynı kartla telefon üzerinden para gönderilebileceği gibi müze ve milli parklarda da, geçerli olan kart PTT şubelerinden temin edilecektir. Bu arada kart hizmetinin; Türkiye genelini kapsaması içerikli yazımın, bakanlık düzeyinde ilgi ve hüsnükabul gördüğünü, bu nedenle yurttaş için yararlı bir proje üretilip hizmete sokulacağını düşünerek, seviniyorum.

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI